Proje kapsamında Phaselis antik kentinde yetiÅŸen ‘burçak’, Perge’nin ‘hava civası’, Side’nin ‘canavar otu’, Aspendos’un ‘orkidesi’ ve Termessos’un ‘çiÄŸdemi’, dünyada yayılış gösterdiÄŸi tek alanlar olan bu antik kentlerde koruma altına alınacak.
10 bin bitki türü bulunan Türkiye’de bunların yaklaşık üçte biri endemik bitki türü konumunda. Bu bitkilerin 800’ü Antalya’da varlığını sürdürürken, 250 bitki türünün ise dünyadaki ‘tek’ yayılış alanı burası. Antalya’nın endemik bitkilerinden 70-80 tür ise kritik olarak yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
Sivil Toplum DiyaloÄŸu V Programı kapsamında Avrupa BirliÄŸi (AB) fonuyla desteklenen Antalya Orkidelerini ve Biyolojik ÇeÅŸitliliÄŸi Koruma DerneÄŸi’nin (ANTOK) yürüttüÄŸü, Akdeniz Üniversitesi (AÜ) ile DoÄŸa Koruma ve Milli Parklar Antalya İl MüdürlüÄŸü’nün iÅŸtirakçi olduÄŸu ‘Apollo’dan Athena’ya Antik Kentler Endemik Çiçekler’ adlı proje, dünyada sadece Antalya’nın 5 antik kentinde yayılış gösteren 5 endemik bitkinin korunmasını amaçlıyor. KoordinatörlüÄŸünü AÜ EÄŸitim Fakültesi ÖÄŸretim Üyesi, ANTOK BaÅŸkanı Doç. Dr. Gökhan Deniz’in yürüttüÄŸü proje, 15 ay devam edecek.
Proje kapsamında antik kentlerdeki seçilen 5 bitkiyle birlikte diÄŸer bitki türleri belirlenip kayıt altına alınıyor. Turistik ziyaretler ve bilinçsiz turizm faaliyetleri nedeniyle tehdit altındaki endemik türlerin korunmasına yönelik hazırlanan broÅŸürler eko turizm rehberlerine iletilip, konuyla ilgili seminerler düzenleniyor. Proje kapsamında türlerin yayılışları sayısal harita üzerinde modellenirken, tehdit faktörlerine baÄŸlı olarak antik kentler içerisinde en uygun yayılma ortamlarına tohum aktarımları yapılıyor. Antik kentlerde arkeolojik çalışmalar yapan arkeologlarla iÅŸbirliÄŸi içinde olunan proje kapsamında üniversite öÄŸrencilerine yönelik eÄŸitimler de yine bu antik kentlerde veriliyor. Sivil Toplum DiyaloÄŸu V Programı kapsamında proje ortağı olan Yunanistan ise Atina’daki 4 antik kentte aynı çalışmayı yapıyor. Her iki ülkenin araÅŸtırmacıları, projeleriyle ilgili birbirleriyle diyaloglarını sürdürüyor.
ANTİK KENTLERİN TARİHİNDEN ÇOK ÖNCE YAYILIÅž GÖSTERMİŞLER
Projenin konusu olan Antalya’nın 5 antik kentindeki 5 endemik bitkinin yayılış gösterdiÄŸi bu kentlerin tarihinin en az 2 bin yıllık olduÄŸunu belirten Doç. Dr. Gökhan Deniz, buradan yola çıkarak bu bitki türlerinin de en az 2 bin yıldır bu alanlarda boy gösterdiÄŸini söyledi. Doç. Dr. Deniz, arkeolojik kalıntılarda bazılarının kabartmalar ÅŸeklinde yer aldığı bu bitkilerin, Phaselis Antik Kenti’nde Lathyrus phaselitanus (Faselis burçağı), Perge Antik Kenti’nde Alkanna macrophylla (Perge hava civası), Side Antik Kenti’nde Orobanche sideana (Side canavar otu), Aspendos Antik Kenti’nde Himantoglossum montis-tauri (Toros orkidesi) ve Termessos Antik Kenti’nde de Colchicum baytopiorum (Baytop çiÄŸdemi) olduÄŸunu söyledi.
DÜNYADA SADECE ANTALYA’DA YAYILIÅž GÖSTEREN TÜRLER
Doç. Dr. Deniz, "Bu antik kentlerin yaklaşık 2 bin yıllık tarihi söz konusu olduÄŸundan, buradaki bir endemik bitki antik kentlerden çok daha önce bu alanda yayılış göstermeye baÅŸlamıştır" dedi. Projenin 15 ay devam edeceÄŸini ifade eden Doç. Dr. Deniz, geçen nisan ayında baÅŸladıkları çalışmalarda 5 antik kentin bulunduÄŸu bölgelerde yayılış gösteren flora elemanları ve endemik türleri tespit aÅŸamasında olduklarını belirtti. “Bir taraftan arkeolojik eserler üzerinde görselleÅŸtirme çalışmaları bir taraftan da onların diÄŸer bitkilerle örtüÅŸme çalışmalarımız sürüyor" diyen Doç. Dr. Deniz, Türkiye’de 10 bin bitki türü yetiÅŸtiÄŸini söyledi. Bu türlerden yaklaşık 3 bin 500’ünün dünyada sadece Türkiye’de varlığını sürdürdüÄŸünü aktaran Doç. Dr. Deniz, “Bu türlerden 800'ü de Antalya’da. Bu 800 türün 250’si ise dünyada sadece Antalya’da yetiÅŸiyor. İşte bunların içinde bizim projemize konu olan 5 bitki türü gibi 70- 80 tür ise kritik olarak yok olma tehlikesi altında" diye konuÅŸtu.
ZİYARETÇİ UNSURU VE TURİZM AKTİVİTELERİ TEHDİT FAKTÖRÜ
Antalya’nın antik kentlerinin endemik bitkilerinin korunmasına yönelik tedbirlerin başında öncelikle toplumun bilgilendirilmesinin geldiÄŸini kaydeden Doç. Dr. Deniz, bazı bölgelerde tehdit faktörleri arasında ziyaretçi unsurunun ilk sırada yer aldığını söyledi. Side Antik Kenti'ni örnek veren Doç. Dr. Deniz, Side kumulları üzerinde dünyadaki tek yaÅŸam alanı burası olan 'Canavar Otu’nun, yoÄŸun ziyaretçi ve kontrol dışı turizm aktivitelerinden etkilendiÄŸini ifade etti. Side’nin turistik bir bölge olması nedeniyle çok sayıda ziyaretçinin gelmesinin doÄŸal olduÄŸunu sözlerine ekleyen Doç. Dr. Deniz, Side kumullarında yetiÅŸen Canavar Otu’nun korunması için bazı alanlarda turistik aktivitelerin yapılmaması gerektiÄŸini kaydetti. Arkeolojik alanlar gibi hassas koruma gerektiren alanlara yoÄŸun ziyaretler, hızlı kentleÅŸme ve bilinçsiz turizm faaliyetleri nedeniyle endemik bitki türlerinin tehdit altında olduÄŸunu söyleyen Doç. Dr. Deniz, bu bitkilerin doÄŸal ortamlarının bozulmaması gerektiÄŸine dikkat çekti.











Selma KUNAR/ANTALYA, (DHA)