ATSO'da FETÖ ile flört eden ve nikah kıyan patronlar

FETÖ’nün desteğiyle seçimi kazandığı iddia edilen dönemin ATSO Başkanı Çetin Osman Budak, FETÖ’cülerin, ‘Evet, cemaat olarak o seçimde destek verdik’ ifadelerine karşın, bu ilişkiyi reddederken, rakibi Ali Rıza Akıncı’ndan şoke edici açıklamalar geldi.

Akıncı, Budak’ın aksine seçimi kazanmak için cemaatten destek isteğini itiraf etti.  Seçimi, Ali Rıza Akıncı’nın 54 oyuna karşılık 73 oyla kazanarak ATSO’nun 34’ncü başkanı olan Budak'ın hazırladığı 10 kişilik yönetim kurulu listesi fire vermemişti.

Gün Haber, Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen FETÖ davasında, tanık olarak dinlenen Ali Rıza Akıncı’nın ATSO seçimleriyle ilgili ifadelerine ulaştı.

"GÜLEN CEMAATİNE YAKIN KİŞİLERİN DESTEĞİNİ İSTEDİM"

Geçtiğimiz yıl biten davada, “Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma“ suçundan 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası alan İsmet Akıl’dan 2013 ATSO seçimleri öncesi FETÖ üyelerinin desteğini istediğini itiraf eden Akıncı’nın ifadesi şöyle:

"Ben ziraat mühendisiyim ve bir tarım firmasının sahibiyim. Ben ATSO da meclis başkanlığı yapmıştım. İsmet Akıl da meclis üyesiydi. Kendisini bu nedenle tanırdım. Tanışıklığımız 2008 yılına kadar gitmektedir. 2013 Mayıs ayında ATSO seçimleri yapılmıştı. Ancak seçimler ile ilgili hazırlıklar yaklaşık 1 yıl öncesinden başlar. Bende yönetim kurulu başkanlığına adaylığım için seçim çalışmaları yürütüyordum. Sanıklardan İsmet Akıl’dan destek istedim. Bununla beraber ATSO’ya dahil tüm kesimlerden destek istemiştim. Kendisinden destek istememin amacı Fetullah Gülen cemaatine yakın olan kişilerin desteğini sağlamaktı. AGİD isimli bir dernek vardı. Cemaate yakın kişiler bu derneğin üyesiydi ve seçimlerde oy kullanıyorlardı. AGİD ile temasları İsmet Akıl’ın sağlaması gayesiyle kendisinden yardım istedim. Hatta bu derneğin Murat Sakartepe isimli bir genel sekreteri vardı. İsmet Akıl seçimlerden önceki son haftada bizim üzerimizde baskı var, karşı tarafı desteklememiz isteniyor şeklinde sözler söyledi ve devamında da bana birşeyler yap dedi. Hatta seçimlerde daha önce beni destekleyeceğini söyleyen kişilerin beni desteklemediğini farkettim. İsmet Akıl da bu yapılanlar hiç içime sinmiyor şeklinde sözler söylemişti. AGİD in başkanlığını yürüten ve şu an ölmüş bulunan Ahmet Yahya Taşcı ile İsmet Akıl ile birlikte seçimden önceki son gece benim otelimde kalmıştı. Bu iki kişi cemaati dinlemedi ve bana desteklerini devam ettirdiler. Hatta Ahmet Yahya Taşcı AGİD’in sekreteri Murat Sakartepe ile konuştuğunda Ahmet Yakup Taşcı’yı dinlemedi. Bu şekilde cemaate yakın kişiler karşı taraftaki adayı desteklediler. Netice itibariyle seçimi kaybettik. Seçimden yarım saat sonra da İsmet Akıl benim işyerime geldi. Burada baş başa görüştüğümüzde bu yapılanlar insanlığa sığmaz, ben artık bu yapıyla birlikte hareket etmeyeceğim. Bu saatten sonra cemaatle birlikte olmayacağım şeklinde sözler söylemişti. Bende kendisini onlarla birlikte olursa zaten benim kendisiyle görüşmeyeceğimi söylemiştim. Bilahare bir ya da bir buçuk yıl sonra İsmet Akıl’ın annesi öldü. Serik‘teki cenaze törenine katıldım. Ancak kalabalık nedeniyle orada taziyede bulunamadım. Bu nedenle işyerine gittim. Kendisi bana artık cemaat yapısıyla hiçbir alakası kalmadığını söylemişti. Onlarla görüşmediğini, toplantılarına gitmediğini, bir bağı kalmadığını söylemişti."

İSMET AKIL NE DEMİŞTİ?

FETÖ üyesi olmak suçundan hapis cezası alan İsmet Akıl ise ATSO seçimleriyle ilgili şu iddialarda bulunmuştu:

“Antalya’da 2013 yılı Mayıs ayında gerçekleşecek olan ATSO seçimlerinde Ali Rıza Akıncı beni yönetim kurulu listesine davet etti. Aramızda yaptığımız toplantıda benden Antalya Genç İşadamları Derneği (AGİD) ile görüşmem istendi. AGİD sorumlusu Murat Sakartepe ile görüştüm. Ali Rıza Akıncı ile görüştüğünü söyledi. ‘Oyumuz sizindir‘ dedi. Ancak seçim yapıldı, seçimi kaybettik. AGİD üyeleri, Çetin Osman Budak’ı desteklemişler. Murat Sakartepe ile tekrar görüştüm neden desteklemediklerini sordum. ‘Abi öyle istedi‘ dedi, ‘Abi kim?‘ dedim, ‘Tarık Hoca‘ dedi. Ben de kızdım, ‘Tarık Hoca Antalya’nın özel meselesine niye karışıyor?‘ dedim. Dindar görünüp dini istismar ediyorsunuz alçaklar, şerefsizler diyerek gıyabında her türlü küfürlü hakarette bulundum. Bu tarihten yani 2013 yılı Mayıs ayından sonra cemaat denilen yapının organize ettiği hiçbir sohbete katılmadım. İlgim ve sempatim kalmamıştır. Tarık Hoca olarak belirtilen kişi Hasan Tarık Şen'dir.“

ÇETİN OSMAN BUDAK; “İTİRAF DEĞİL İFTİRA“ DEMİŞTİ

Antalya’daki FETÖ davalarında yargılanan ve cemaatin 4 kişilik çekirdek kadrosundan oldukları söylenen İsmet Akıl ile Arif Orhan’ın ifadelerinde cemaatin 2013 yılındaki ATSO seçimlerinde müdahil olduğu ileri sürülmüştü. Her ikisi de cemaatin daha sonra FETÖ’den yargılanan İzzet Bayar’ın meclis başkanı olması karşılığında Çetin Osman Budak’ın başkanlığını desteklediklerini iddia etmişti. O seçimlerde Bayar meclis başkanı olmuş, Budak’ta yönetim kurulu başkanlığına seçilmişti. 

CHP Milletvekili Budak, bu iddiaların Gün Haber’de yer alması üzerine şu yazılı açıklamayı yapmıştı:

“Gerek mesleki gerekse siyasi yaşantım boyunca hiçbir zaman, hiçbir şekilde, herhangi bir cemaat, tarikat ve diğer kapalı yapılanmalarla irtibat kurmadım ve bu tür yapılanmalar içerisinde asla bulunmadım. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanlığı, TOBB Başkan Yardımcısı, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcılığı ve milletvekilliği dâhil layık görüldüğüm her göreve, bırakın bir terör örgütü yapılanmasının desteğini, farklı özel bir grubun katkısını dahi alarak gelmedim. Altını özellikle çizerek belirtiyorum ki; mesleki ve siyasi yaşantımın en önemli temel taşını, Atatürk ilkeleri ışığında şekillendirdiğim hayat felsefem oluşturmuştur bundan da büyük bir gurur duymaktayım.

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine ilk kez 2009 yılında yapılan seçimlerde ciddi bir oyla geldim. Yine 2009 yılında ATSO Başkanı seçilmemin ardından TOBB’da Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev aldım. Terör örgütü üyelerinin ifadelerine dayanılarak yapılan haberde ve yorumda sanki ilk kez 2013 yılında yapılan seçimlerle ATSO Başkanı seçildiğim, ardından TOBB Başkan Yardımcısı olduğum algısı bulunmaktadır ki bu doğru değildir. Kaldı ki 2013 yılında yapılan seçimlerde de yüzde 75 gibi bir fark atan bir oyla başkanlığa seçildim.  Seçildiğim tüm görevlere FETÖ terör örgütü gibi cemaatçi yapılara karşı mücadele ederek geldiğimin de bilinmesini isterim.

Hiçbir kanıt bulunmaksızın, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanlığını kazandığım seçimlere ilişkin çirkin ve mesnetsiz iftirada bulunan bu terör örgütü üyelerinin söz konusu hezeyanları, benden çok mensubu olmaktan büyük onur duyduğum Cumhuriyet Halk Partisi’ni yıpratmaya yöneliktir. Bu iftiraların cevapları daha önce de verilmesine karşın, ısıtılıp ısıtılıp gündeme getirilmesindeki amacın da bu yıpratma çabası nedeniyle olduğu açıktır. Ancak bu emellerine ulaşamayacaklar, iftiralarıyla ne şahsıma ne de Cumhuriyet Halk Partisi’ne en ufak bir leke bile düşüremeyeceklerdir.

Söz konusu iftiralarda bulunan şahıslar hakkında gerekli hukuki yolları sonuna kadar kullanacağımdan da kimsenin en ufak bir şüphesi olmasın. “