Adalet Bakanı Ergin: Adli makamları etkilemeye dönük beyanlardan kaçınalım

Bu yıl 2'ncisi düzenlenen Uluslararası Hukuk ve Adli Yardımlaşma Semineri, Antalya'nın Kemer İlçesi'ne bağlı Göynük Beldesi'nde bulunan beş yıldızlı Queen Elizabeth Oteli'nde bugün başladı. Toplantılarını sadece Anadolu Ajansı'nın takip etmesine izin verilen iki gün sürecek seminerin açılışına katılan Adalet Bakanı Sadullah Ergin, açılış konuşmasını yaptı. Daha sonra tesisin amfitiyatrosunda hakim ve savcılarla birlikte aile fotoğrafı çektiren Bakan Ergin, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü'nün düzenlediği seminer için Antalya'ya geldiğini söyleyen Bakan Ergin, "Seminer, adli yardımlaşma konusunda çalışan hakim ve savcılarımızın konuyla ilgili uzmanlaşmasını sağlamak, daha az hatayla bu iş ve işlemleri yapabilmeleri için düzenlendi. Konuyla ilgili 134 ceza merkezinden hakim ve savcılarımız buradalar. Bu konuyla ilgili yeni geliştirdiğimiz programları, yazılımları, hakim ve savcılarımıza tanıtıyoruz ve bundan sonraki çalışmaların en az hatayla en kısa zamanda yapılabilmesini ve yargılama süreçlerini hızlandırmanın gayreti içerisindeyiz" dedi.

'TAKDİR PARLAMENTONUN'

Meclise sunulan ve şike soruşturmasını yakından ilgilendiren yasa teklifi ile ilgili soru üzerine, "Konuyu Gençlik ve Spordan Sorumlu Bakanımız takip ediyor" diyen Bakan Ergin, "Bu bir düzenleme değil tekliftir. Parlamentonun takdiridir. Yasalaşırsa da, yasalaştığı şekliyle yargı organlarınca uygulanacaktır. Bu tartışmasızdır. Takdir parlamentonun ve Genel Kurul'undur. Orada nasıl tahakkuk edecek hep beraber göreceğiz" yorumunu yaptı.

DOĞRU YÖNTEM DOĞRU ZAMANDA

KCK operasyonları üzerine yöneltilen soru üzerine de Bakan Ergin, şöyle konuştu:

"KCK operasyonları hakkında zaten yeterince açıklama yapanlar var. Bu soruşturmalar devam ederken, Adalet Bakanlığı'nın soruşturma makamlarını etkileyecek hususta bir söz söylemesi anayasada uygun değil. Bu açıdan, çok soruluyor bu soru, ama benim hareket alanım da geniş değil. Bizim yürütme organı ve yasamanın bir temsilcisi olarak yapacağımız şey soruşturma makamlarının, yargılama makamlarının yaptığı tasarrufları tartışmaktan ziyade yasalardan ya da uygulamadan kaynaklı problem varsa bunların çözümü için, yasal çalışmalar yapmak, yasama organına öneriler götürmektir. Bu açıdan şu anda gelişmeleri dikkatle takip ediyoruz. Herkesin de soruşturma ve kovuşturma evresinde adli makamları etkilemeye dönük beyanlardan kaçınmaya davet ediyorum. Ancak, bu şu demek değil; maksadı aşan bir uygulama varsa bunun çözüm yeri parlamentodur. Yoksa soruşturma ve kovuşturma yapan savcı ve hakimleri bu işlemleri yaptıkları sırada etkileyecek tarzda bir propaganda, bir yayın yapmak değil. Onun için doğru yöntemleri doğru mekanlarda, zamanlarda kullanmakta yarar var diye düşünüyorum."

ÖLÇÜSÜZ ELEŞTİRİLER

Münevver Karabulut cinayeti ile ilgili verilen cezanın da sorulması üzerine Bakan Ergin, bu konuda da şunları söyledi:

"Mahkemeler yürürlükte olan suçun işlendiği tarihte, yürürlükte olan yasalarla sınırlıdır. Dolayısı ile mahkeme kendisi bir yasa hükmü ortaya koyarak karar veremez. Parlamentonun oluşturmuş olduğu mevzuata uymak zorundadır. Orada yargı organlarının, hakimlerin hareket alanı vardır. Hareket alanı içerisinde takdirini kullanır. Onun için yargı oranlarından verilen kararlar şekli anlamda bir hata içermiyor ise yargılama esnasında hukuki bir yanlış, hata var ise bunların mekanizma içerisinde, sistem içerisinde düzeltilmesini sağlayacak zaten kurumlar öngörülmüştür. İtiraz müessesesi, temyiz müessesesi vardır. Bütün bunlar sistemin kendi içinde yanlışlarını, hatalarını telafi edecek unsurlardır, mekanizmalardır. O açıdan, yargı organlarına dönük, biraz ölçüsüz yapılan eleştirileri doğru bulmadığımı ifade ediyorum. Yargı kararları eleştirilebilir. Bunlar çok rahat konuşulabilir. Ama bunlar yargı kararını aldıktan sonra yapılabilir. Mevzuatı eleştirebilirsiniz. Uygulayıcının, uygulamadan kaynaklı yanlışları, hataları varsa bunları eleştirebilirsiniz ama soruşturma ve kovuşturmaları etkilemeye yönelik çabalar şeklinde algılanacak tutumlar doğru değildir."

Saffet YENİGÜN/KEMER (Antalya), (DHA)