Antalya'da 5 yıldızlı otelin şehit acısı...

Kemer'e bağlı Çamyuva Mahallesi'nde bulunan 5 yıldızlı L'oceanica Beach Resort Otel'de 2019 yılında animatör olarak işe başlayan Azerbaycanlı Zaur Dovlatov, kısa sürede otel çalışanları ve yöneticilerinin takdirini topladı. 2019 yılının sonunda Azerbaycan'a dönen Zaur Dovlatov, burada başka iş yapmaya başladı. Bu yıl 27 Eylül'de yeniden Kemer'e gelen Zaur Dovlatov, çalıştığı oteldeki arkadaşları ve yöneticileri ziyaret etti.

ŞUŞA'DA YARALANIP, ŞEHİT OLDU

Otelin Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kılıç, ısrarla Zaur Dovlatov'dan kalmasını ve otelde çalışmasını istedi. Zaur Dovlatov ise Ermenistan işgali altındaki topraklarını kurtarmak için Azerbaycan ordusuna gönüllü olarak katılmak istediğini belirtip, 2021 yaz sezonunda otele gelip çalışacağını söyledi. Daha sonra Azerbaycan'a dönen ve orduya katılan Zaur Dovlatov, 5 Ekim'de Dağlık Karabağ'ı özgürlüğüne kavuşturmak için savaşa gitti. Şuşa'nın kurtarılması sırasında 9 Kasım'da yaralanan Zaur Dovlatov hastaneye kaldırıldı. Zaur'un yaralanmasından bir gün sonra ise ateşkes ilan edildi. Hastanede tedavisi süren Zaur Dovlatov, 12 Kasım'da şehit oldu. Zaur Dovlatov'un şehit olduğu haberini alan otel çalışanları ve yönetimi göz yaşlarına hakim olamadı. Zaur Dovlatov için otelin sayfasında yapılan anma paylaşımını binlerce kişi okurken, yüzlerce de yorum yapıldı.

KILIÇ: ŞEHİDİMİZ TÜRKOĞLU TÜRKTÜ

Zaur Dovlatov'un geçen yıl çalıştığı otelin Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kılıç, "Zaur Dovlatov, Azerbaycan Türk'ü kardeşimiz 2019 yılında şirketimizde çalıştı. Herkes tarafından çok sevilen, çok takdir edilen gerçek bir Türk'tü Zaur. Herkese yardımı sever, herkesin işine koşan, kimsenin kalbini kırmayan, kalbi temiz, Türkoğlu Türk'tü. Kahraman biriydi Zaur. 2019'da çalıştıktan sonra 2020'de ziyarete geldi bizi. 2020'nin Eylül ayında, 27 Eylül'de 'Efendim, ben sizlerle vedalaşmaya geldim' dedi ve bizlere sarıldı. 'Nereye gidiyorsun, gitme Zaur. Otur, çalış burada' dedim. 'Hayır' dedi. 'Benim topraklarım işgal altında, ben bu işgale karşı mücadele etmem lazım' dedi. Kahraman çocuktu. 5 Ekim'de Zaur askere alındı ve çatışmaların içerisinde görevinin başına gitti. 9 Kasım'da Zaur'un vurulduğunu öğrendik. 10 Kasım'da da biliyorsunuz barış imzalandı. 12 Kasım'da Zaur şehit oldu. Kahraman Zaur'umuza Allah rahmet eylesin diyelim, ailesine, Türk milletine. Zaur, Azerbaycan Türküydü. Zaur bizim evladımızdı, bizden biriydi. Allah rahmet eylesin Zaur. Mekanın cennet olsun yavrum. Şehit haberini öğrendiğimiz çok kötü bir andı. O haber geldiği anda bütün arkadaşları ağladı. Bizler de üzüldük. Mekanı cennet olsun" dedi.

YAKIN ARKADAŞI GÖZ YAŞLARINA HAKİM OLAMADI

Zaur Dovlatov'un otelde beraber çalıştığı ve yakın arkadaşı olan resepsiyon görevlisi Anastasiya Selutina (28), Zaur ile arkadaşlığının hiç kesilmediğini ve sürekli olarak görüştüğünü anlatırken, gözyaşlarını tutamadı. Selutina, "Zaur ile 2 yıl önce tanıştık. İş için geldik. Kendisi çok iyi biriydi. Kalbi çok temizdi, çok iyi arkadaştı. Şimdi konuşmam gerçekten zor. İyi çalıştık beraber. O bize ne zaman istesek yardım ediyordu. Ailesi gerçekten çok iyi bir kişi yetiştirmiş. İki ay önce bize geldi. Biz çok mutlu olduk. Uzun uzun konuştuk. Onu gördüğüme çok sevinmiştim. Ona 'bizimle tekrar çalış' dedim ama o başka bir şey seçti. Bu onun için hiç iyi olmadı. 'Ama gelecek sezon kesinlikle buraya geleceğim çalışmaya' dedi. Bana savaşa gideceğini yazmıştı. O arkadaşlarına söylemişti. Bize çoktan güle güle demiş oldu" diye konuştu.

'SARILMASI HALA GÖZÜMÜN ÖNÜNDE'

Otel içerisinde bulunan butiğin sahibi Türk vatandaşı Natalia Spirova (50) da Zaur Dovlatov için şunları söyledi:

"2019 yılında bizim otelde animasyon ekibinde bir arkadaşımız çalışıyordu, Zaur. Çok efendi bir çocuktu. O yılın ardından biz görüşememiştik. 2020'de bizim yanımıza gelmişti. Bizi ziyaret etmişti. Vedalaşmıştı. Yalnız vedalaşma şekli biraz tuhaf geldi. O zaman düşünemedik tabii ki bu son görüşmemiz olacak. Sarılmış, ağlamış ve gitmeden önce 'abla ben senden bir tişört alabilir miyim Türkiye tişörtü, senden hatıra kalsın' diye ve hatta hediye verecektim ama 'olmaz' diye ücretini de ödemişti. Giderken elimi öptü. Ben otelin tekstil işine bakıyordum, burada o anda düşünememiştim bunun son görüşmemiz olacağını. Bilmiyorum ne diyeyim? Çok sevimli bir çocuktu. İyi ki tanıdım onu zamanında. Elimi de öptü. Allah rahmet eylesin. Allah sabır versin ailesine, bütün tanıdıklara ve arkadaşlara. Herkes umarım en az bizim kadar seviyordur onu. Çok tatlı, çok beyefendiydi."












Levent YENİGÜN/KEMER (Antalya), (DHA)