Müsellim Camii'nde cuma namazı kılmaya gelen cemaate hutbede hitap eden imam Murat Gürdal, insanlığın büyük ölçüde kaybedildiği, Müslümanlığın vicdan üretemediği ve sözün nerede ise tükendiği zamanları yaşadıklarını söyledi. Müslümanın inancında ve örfünde, dara düşenin yardımına koşmak olduğunu belirten imam Murat Gürdal, “Bizim inancımızda insanı dara düşürmek yoktur. Aman dileyene, eman vermek vardır, emniyetine kast etmek değil. Biz helali olmayana yan gözle dahi bakılmaz ve kadına el kalkmaz diyen bir geleneğin mensuplarıyız. Ancak ne hazindir ki, bugün Allah'ın kadın kullarına reva görülen şiddete, zulme ve vahşete tanıklık etmenin ızdırabını ve buna engel olamamanın vicdan azabını yaşamaktayız" dedi.
BİR CANI ÖLDÜREN İNSANLIĞI ÖLDÜRÜR
Kız çocuğunun ve kadının iffet ve onurunu çiğnemeye, yaşamına kastetmeye ve pervasızca cüret edenlerin insanlıktan nasipsizliği almadığına dikkati çeken imam Murat Gürdal, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Muhterem kardeşlerim, ateş düştüğü yeri yakar. Yürek yangınını söndürmeye gücümüz yetmez ama ateşin düşmemesi için bize düşen nedir? Bu soruyu fert, aile, toplum ve kurumlar olarak her birimiz kendimize yöneltmeliyiz. Bu konudaki sorumluluklarımızın muhasebesini ciddi şekilde yapmalıyız. Hangi gerekçe ile olursa olsun, bir cana kıymanın bütün insanlığı öldürmek anlamına geleceğini katiyetle hatırımızdan çıkartmamalıyız."
HAYSİYET VE İFFET VURGUSU
Ömrünü cahiliye düzeni ve anlayışını değiştirmeye adayan Hz Muhammed'in (S.A.V) hayatı boyunca kadını, çocuğu, yaşlıyı, dahası hiçbir insanı incitecek, onurunu zedeleyecek söz, tutum ve davranış sergilemediğine işaret eden imam Gürdal, sözlerine şöyle devam etti:
“Hac ibadeti ile ilgili birtakım hatalar yapan ve bu durumda ne yapması gerektiğini kendisine danışan bir sahabeye sevgili Peygamberimizin verdiği cevap tüm ümmetine bir insanlık dersi niteliğindedir. Allah Resulü söyle cevap verir: 'Bu hataların bir önemi yok. Yeter ki bir kimse, bir başkasının ırzına, haysiyet ve iffetine saldırmamış olsun. Kim bunu yaparsa günah işlemiş ve helak olmuştur' buyurmuşlardır."
DEĞER VE VİCDAN EĞİTİMİNE AĞIRLIK VERMELİ
Olup biten, yıkıp döken, yakıp yok eden bir şiddetin cezasını vermek gerektiğini de vurgulayan Murat Gürdal, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Ancak şiddeti var eden zihin kalıplarını değiştirmedikçe, değer ve vicdan eğitimine ağırlık vermedikçe merhamet örneklerini her geçen gün çoğaltmadıkça şiddetin önüne geçmek katiyetle mümkün olmayacaktır. Kalplere Allah korkusu, vicdanlara kul hakkı duygusu hakim olmadıkça ahret inancı ve hesap bilinci hayata yön vermedikçe sadece idari, hukuk ve sosyal tedbirler bu vahşetin önünü almaya katiyetle yetmeyecektir. Unutmayalım ki, Efendimizin (S.A.V.) her müslümanın bir başka müslümana kanı, malı, ırzı haramdır uyarısı gereği genelde insanın, özelde ise kadının can güvenliği ve onuru dokunulmazdır. Allahın kulu ve yeryüzünün şerefli bir varlığı olan kadına yöneltilen her şiddet sadece bizim vicdanımızı kanatmamakta, aynı zamanda ahret alemini de sarsmaktadır.
Allah'a inancı ve ahret inancı güçlü olan insan bunları yapmaz."
Süleyman EKİN/ANTALYA, (DHA) -