Antalya'da vekillerin yarısı avukat olacak...

Resmi Gazete’de bugün milletvekilliği adaylarının kesin listesi yayınlandı.

Mesleklerine baktım.

Hayret, doktorlar bu kez hiç yok denecek kadar az.

Ama listelerde tam 16 avukat var.

Bunların yarısına yakını ise ilk sıralarda…

Göreceksiniz, 24 Haziran’da Antalya’nın 16 milletvekilinden yarıya yakını avukat olacak.

En çok avukat aday CHP’de…

Birinci sıra Deniz Baykal avukat, 3’ncü sıra Rafet Zeybek avukat, 5’nci sıra Cavit Arı avukat, 6’ncı sıra Figen Albuga Çalıkuşu avukat…

Yani, CHP 6 vekil çıkarsa 4’ü avukat…

İyi Parti ve Saadet Partisi’nin ilk iki 2 sıraları avukat…

Ak Parti’nin ilk üçünde 2 avukat var…

Anlaşılan Antalya Barosu'nun üyeleri işi gücü bırakmış, siyasete soyunmuş…

2 milyon 200 bin kişinin yaşadığı Antalya’da, baroya kayıtlı 3.600 civarında avukat var.

Şimdi size soruyorum; Ankara’ya gönderilecek vekillerin yarısının avukat olması temsilde adalet mi?..

Yeri geldiği zaman Antalya turizm cenneti diyorlar…

Hani turizmci adaylar?..

Yeri geldiği zaman Antalya tarım kenti diyorlar…

Hani ziraatçı adaylar?..

Seçilebilir noktada bir tek Antalya’da tarım işi yapan mesleği ziraatçı olan MHP’nin birinci sırayı adayı Abdurrahman Başkan var…

Seçilebilir sırada ne bir profesör, ne bir doktor, ne bir mimar, ne bir gazeteci, ne bir turizmci, ne bir sanatçı var.

Antalyalı avukat vekiller Meclis’e gider gitmez baronun bir şubesini açsınlar bari…

Ey sayın genel başkanlar….

Onca hazırlık, onca titizlik, onca anket, onca mülakat bunun için miydi?..

Antalya Barosu’ndan listeyi isteyip yapsaydınız daha kolay olurdu.

***      ***     ***

BU VAADE NASIL GELDİK?

Ak Parti’nin Cumhurbaşkanı Adayı Recep Tayyip Erdoğan,

CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce,

İyi Parti’nin Cumhurbaşkanı Adayı Meral Akşener,

Saadet Partisi’nin Cumhurbaşkanı Adayı Temel Karamollaoğlu,

Vatan Partisi’nin Cumhurbaşkanı Adayı Doğu Perinçek,

HDP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Selahattin Demirtaş

Ve, MHP’nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli

vaatlerde bulundu, bulunuyor ve 24 Haziran’a kadar bulunacaklar.

Ne diyorlar?..

Şunları, şunları yapacağız diyorlar.

Emekliye, işçiye, memura ne vereceklerini sayıyorlar.

Paradan, puldan, indirimlerden, haktan, hukuktan, adaletten bahsediyorlar.

Kimilerine göre, atıyorlar, tutuyorlar, vaatlerinde uçuyorlar falan, onu bilmem.

Amaaaaaa,

AK Parti’nin vaatlerle dolu manifestosunu, MHP’nin kader kurbanlarına af çıkarılmasından tutun, kredi kartları borçlarının halledilmesi vaadini, işsize iş bulunmasını, vergi indirimlerini, AVM yasasında düzenlemeyi, üniversite sınavının kaldırılması dahil onlarca müjdesini bir türlü anlayamıyorum.

El ele verip erken seçim kararı alan Cumhur İttifakı’na şunu sormak istiyorum.

Hani, Türkiye’nin beka (devletin geleceği, devamlılığı) sorunu vardı…

Hani, Türkiye’nin bekası açısından Yenikapı’daki Cumhur İttifakı’nın korunması elzemdi.

Hani, Türkiye’nin seçim için 3 Kasım 2019'u beklemesi mümkün değildi…

Hani, kaosa oynayanların oyunlarını bozmak şarttı.

Hani, Türkiye düşmanlarına gereken cevabı vermenin en mantıklı en akılcı en demokratik yolu buydu…

Hani, Türkiye’ye pusu kuranların pususunu bozacaktık.

Hani, bu seçim bunlar için erkene alınmıştı…

Cumhur İttifakı, Türkiye’nin beka sorunundan, sulamada kullanılan elektrikten vergi alınmaması vaadine nasıl geldi anlamadım.

***        ***        ***

DEVRİM KÖK

CHP Antalya Milletvekili Devrim Kök, aday yapılmayınca kırıldı, darıldı ve Muharrem İnce’nin peşine takıldı.

Niyazi Nefi Kara’da yeniden aday gösterilmedi ama Antalya’yı karış karış dolaşıyor, CHP’ye oy istiyor. Kara kadar ortalıkta görünmese de Mustafa Akaydın’da öyle yapıyor…

Merakım şu; Devrim Kök, Muharrem İnce’nin peşinden genel merkezin görevlendirmesi ile mi gidiyor, yoksa kendi istikbalinin peşinde, kafasına göre mi takılıyor?..

***       ***      ***

AMMA FAKİRİMİZ FUKARAMIZ VARMIŞ…

Antalya, tek başına kendi kendine yeten, ürettiği değeri arttıran ve Ankara’ya, ‘Al bunu da diğer illere sen dağıt’ diyen bir kent…

Buna rağmen, seçim gezilerine çıkan Ak Parti’liler gece gündüz fakir-fukara evi dolaşıyorlar yine de bitiremiyorlar.

Hatta öyle ki, muhalefet partilerine de bol bol kalıyor.

Hani, Antalya dünya kentiydi…

Hani, Antalya çağ atlamıştı...

Hani, zenginleşmiştik…

Hani, kişi başına düşen milli gelir o kadar, bu kadar olmuştu.

Hani…