Bakan Nebati'nin ekonomi kadrosu sil baştan...

Bu yeni Maliye Bakanını halk çok sevdi,çizgi film kahramanı gibi.Hem bir şeyi saklama gereği duymuyor,içinden ne geçiyorsa söyledi,bu güne kadar dış güçler şöyle dış güçler böyle yapıyor diye diye her gün vatandaşa günde 100 defa söylenirken,Maliye Bakanı ne dış gücü mesele güven meselesi ve yeni bir model deniyoruz buna da 'Türk Modeli' diyebiliriz dedi.Aynı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gibi,bize has Başkanlık Sistemi 2018 yılından beri uygulanıyor,nasıl bundan memnun iseniz ekonomide de uygulanmaya konulan bu politik düşük faiz modeliyle enflasyonun böylelikle düşeceği tezini sahada uygulayarak sonuçlarını hep beraber göreceğiz.Bu arada peki fiyatlar neden artıyor diyorsanız,vatandaş düşük faiz sebebiyle elinde ne var ne yok dövize ve altına hücum ediyor.Bu model uygulanmaya konulmadan açık açık bir yıl içerisinde olacaklar anlatılsa ve kamuoyu alıştırılsaydı,öyle olmadı ve küt diye yürürlüğe konulunca burada vatandaş kısmı bu sisteme inanmadığı için dövize saldırıyor.Bankalarda ise döviz hesapları arttıkça piyasada dövize doymak bilmiyor,bu nedenle de değeri arttıkça artıyor.Bütün girdi maliyetleri de döviz üzerinden dışardan gelen mallara yansıyınca üretilerek ortaya çıkan malda Türk Lirasıyla pahalı hale gelmiş oluyor.Bütün mesele bu olunca Türk Lirasıyla gelirimiz olduğu için her gün alım gücümüz azalıyor ve fakirleşmeyi bırakın günlük yaşamımızı sürdürmek günden günden zorlaşıyor.Geriye doğru bakınca Yunanistan'ın AET'ye girdiği yıllarda 1978 yılında Türkiye'nin de AET'ye girme şansını Ecevit Hükümetinin ret ettiği yazılır çizilir,düşünün hani bu gün AB denilen ve o yıllarda adı AET olan topluluğa girmiş olsaydık bunların hiç biri başımıza gelmemiş olacaktı.Bizimde para birimimiz EURO olacağından her şey kurallar çerçevesinde olacağından ekonomide böyle dalgalanmalara maruz kalmayacaktık.Rahmetli Ecevit'in kendine has bir sol anlayışı vardı ve ne zaman hükümet olsa hüsranla sonuçlandı.Dürüst bir insandı,ancak dürüstlük sadece Devleti yönetmeye yetmiyor,en son hükümet olduğunda kendisini en yakınında olanlar terk etti,nasıl bir ruh halinde idi ki 1978 de AET ye girmeyi sakıncalı gören aynı Ecevit 2000 yıllarında FETÖ dershanelerini ziyaret ederek onlara methiyeler diziyordu.Oysa mesele geri planını görmek ve ilerde neler olabileceğini anlamak gerekirken bunlardan yoksun olması sebebiyle memleketi hep büyük krizlerle karşı karşıya getirmişti.Keşke sadece şiir yazsa gazetecilik yapsaydı,Devleti yönetmek hep bir numara büyük geldi,içinde kayboldu gitti.Günümüze dönersek hadi Ecevit hep yamalı bohça misali iktidarlara geldi,ama bu günkü iktidar son 20 senedir bu ülkeyi tek başına yönetiyor.Dünyada denenmiş siyasi ve ekonomik modeller ve iktisat kuralları varken onları terk edip 'Nas' varken size ne oluyor diye bunda ısrar edip düşük faiz diye diye ısrar ederek sıkın dişinizi 6 ay sonra düzlüğe çıkacağız demek orta sınıfı yok ederek yoksullaştırmak demekten ne farkı var.Aslında iktidarın yaptığı en büyük hata dövizi baskı altında tutmak için Merkez Bankası kasasında bulunan 128 milyar doların piyasaya verilmesi neticesinde kasa boşalınca mecburiyetten 'Nas'a sığındılar,yani çaresizlik.Sonucu hep beraber yaşayacağız,umarız iktidarın dediği olur ve 6 ay içinde enflasyon kontrol altına alınarak aşağı doğru düşmeye başlar ve neticesinde de dövizdeki yükselme durur veya gerilemeye başlar.Peki ya dedikleri çıkmazda ekonomik sarmala girerek bu günkü olduğu gibi, fiyatlar sürekli artarsa ne olur derseniz hükümette 3 zarf hazırlayarak çeker gider.Ancak geride ne bırakır, merak ediyorsanız bırakın enkazı hiç bir şey kalmaz.Yıllarca faturasını ödeyeceğimiz borçlar ve tam takır bir kasa,tabi ayakta kalanlar için,hani derler ya ölen ölür kalan sağlar bizimdir misali.Hadi hayırlısı diyerek, yine de sonuç bilinmediği için siz siz olun sürekli kemerlerinizi ve paraşütlerinizi takın,çünkü bakarsınız çarpışma ve uçma şiddetli olabilir.