Bankalardaki çalışma sistemine eleştiri

Fakat üst düzey yöneticiler, CEO'lar sonuçlara odaklanıyor. Böyle yapınca da insanları, müşterileri sıkıyorlar, herşeyi baskılıyorlar" diye konuştu. 

Bankacılık ve finans sektöründe örgütlü sendikaları bünyesinde barındıran UNI Finans Dünya Konferansı, Antalya Belek'teki Ela Quality Hotel'de başladı. 23 Ekim'e kadar devam edecek konferans, bu yıl 'Sorumlu Finans' başlığıyla gerçekleşti. Konferans kapsamında düzenlenen basın toplantısında UNI Küresel Sendika Genel Sekreteri Philip Jennings, sektördeki CEO'ların artık faaliyetlerinin sorumluluğunu üstlenmesi gerektiğini savundu. Jennings, “Maalesef CEO'lara ödenen ikramiye yapısının hiçbir şekilde reel ekonomiyle uyuşmadığını görüyoruz. Kriz zamanında sektörde işlerini kaybedenler hala iş bulamadı. Kesinlikle CEO'ların yaptıkları faaliyetlerin sorumluluklarını çekmesi lazım" diye konuştu. 

VAHŞİ KAPİTALİZM

Banka, Finans ve Sigorta İşçileri Sendikası (BASİSEN) Genel Başkanı Metin Tiryakioğlu ise finans sektöründe yaşanan değişimin 'devrim' olarak nitelendirilmesinde tek taraflı bir bakış açısının söz konusu olduğunu belirterek, “Yalnız işverenler için devrim niteliği taşıyan ücretlendirme sistemleri ortaya konur ise o zaman bunun adı devrim olmuyor, bunun adı vahşi kapitalizm oluyor" dedi.

HEDEFLER ULAŞILABİLİR DEĞİL

Avrupa'da yaygın olan hedeflemeye dayalı performansa göre ücretlendirme sisteminin Türkiye'de acımasızca uygulandığını savunan Tiryakioğlu, “O kadar acımasız hedeflendirmeler var ki o hedefi yakalamanız mümkün olmuyor. Bankacılık sektöründe 'Hedefi tutturamadınız' diye genç çalışanlar istifaya zorlanıyor, iş akitleri feshediliyor" dedi.

Sendika olarak buna karşı büyük mücadele içinde olduklarını aktaran Tiryakioğlu, ancak Türkiye'de sendikanın örgütlü olduğu bankalar için cezalandırılıyormuş havası yaratıldığını söyledi. “Çünkü örgütsüz bankalar istedikleri gibi, kuralları, çalışma şartlarını hiçe sayarak işçileri çalıştırabiliyor" diyen Tiryakioğlu, yabancı sermayeli bankalar için sendikayı telaffuz etmenin dahi işten çıkarmakla sonuçlandığını savundu. 

PSİKOLOJİK DANIŞMA HATTI KURULDU

Sendika olarak şu anda Garanti Bankası'nda örgütlenme çalışmalarına başladıklarını belirten Tiryakioğlu, şöyle konuştu:

“Dünya yalnız işverenler için yaşanabilir bir dünya olmamalı. İşçiler için de yaşanabilir bir dünya olmalı. Bankaların CEO'ları hedef koyarak, baskı yaparak kar peşindedir. Onlar işçinin derdini anlayacak durumda değildir. Onların Göcek'te tekneleri var, hepsi o teknelerinin boylarını uzatmak ya da en yeni model araba almak peşindedir. Cumartesi, pazar işçiyi çalıştırır karşılığında ücretini vermezseniz bunun adı sömürüdür. Bunun başka türlü izahı yok ki. Siz emeği sömürüyorsunuz. Bunlarla mücadele ettik, düzelttik. Bankalar baskı yaptıkları müddetçe çalışanların psikolojisi bozuluyor. 'Psikolojik danışma hattı kuracaksınız' dedim. Bir banka bu hattı kurdu. Sabah, öğlen, akşam kafasında bir tek şey var, hedef. Ama bunlar ulaşılabilir değil."

'GÖRÜNMEZ SERMAYE KAYBOLUYOR'

UNI Finans Başkanı Edgardo Iozia, finans sektöründe herkes için hak, eşitlik ve adalet istediklerini söyledi. “Biz onurumuzla çalışmak, müşterilerin ihtiyaçlarına göre iyi şeyler satmak istiyoruz" diyen Iozia, ancak bunun bir çıkar çatışması yarattığını savundu. Iozia, “Üst düzey yöneticiler, CEO'lar sonuçlara odaklanıyor. Böyle yapınca da insanları, müşterileri sıkıyor, herşeyi baskılıyorlar. Bu da çıkar çatışmasını beraberinde getiriyor. Bir tarafta çalışanların, müşterilerin hakları var. Müşterilerinizle gizlilik ilişkisini kaybettiğinize en önemli görünmez sermayenizi kaybediyorsunuz" diye konuştu.

Emre BAYLAN/ANTALYA, (DHA) -