Büyükşehire Dokuma’dan başkan çıkmaz

Cumartesi günü DokumaPark’ta müze açılışı vardı.

Ak Parti cümbür cemaat oradaydı…

Hakan Tütüncü büyük bir gövde gösterisine hazırlanmıştı.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Yerel Yönetimler Başkanı Mehmet Özhaseki’de vardı açılışta…

Tütüncü, Dokuma Fabrikası alanını 2004’de Başbakan Erdoğan’ın Kepez Belediyesi’ne verdiğini söyledi ve şöyle dedi:

“Dönemin belediye başkanı bir gece yarısı operasyonuyla burayı Hollandalı bir firmaya o zamanlar peşkeş olarak nitelendirilen bir kararla teslim eder. Ve sonrasında da sayın başbakanımız Dokuma Fabrikası’nı koruma görevini bizlere verdi.”

Başkan Tütüncü, eski AKP’li belediye başkanı Erdal Öner’i isim vermeden, ‘Peşkeşçi’ olarak suçlayıp tüm konukların önünde yerin dibine soktuktan sonra ilginç bir cümle sarfetti.

Dedi ki:

“Dokuma Fabrikası için 2009'da yepyeni bir süreç başladı. 2014 yılına kadar geçen süreçte hukuki ihtilafların hepsini tamamladık. Tapuyu belediyenin üzerine aldık.”

Öyle mi acaba?..

Sayın başkan, bence buna, bu yazıyı sonuna kadar okuyanlar karar versin.

Önce, cumartesi günkü açılışta edilen birkaç kelamı daha aktarıp, o süreci sizlere anlatayım.

Ak Parti İl Başkanı İbrahim Ethem Taş’ta açılışta, Dokuma’dan yola çıkıp, Antalya’daki belediye başkanlarına, ‘Hakan başkanı örnek alın’ demiş…

Dokuma meselesinde örnek alınacak neyi varmış sayın başkanın hep birlikte göreceğiz…

Sonra Ak Parti Antalya Milletvekili Mustafa Köse mikrofonu almış.

O da demiş ki:

“Hakan başkanımızın yaptıklarına şaşırmıyoruz. Yapmış oldukları yapacak olduklarının teminatıdır. Hakan başkan kendine düşeni yaptı ve Dokuma Fabrikası alanını halka kazandırdı.”

Hakan başkan, Dokuma alanını halka kazandırdı öyle mi, sayın vekilim?..

Ona da bakacağız…

Müzenin Küratörü Prof. Dr. Nevzat Çevik’in, ‘Hakan başkan adını memleketin kültür ve sanat tarihine yazdırmıştır” güzellemesinin ardından, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Yerel Yönetimler Başkanı Mehmet Özhaseki ‘de, Tütüncü ve Antalya’ya kazandırdığı hizmetinden gurur duyduğunu söylemiş.

Göreceğiz başkan Dokuma konusunda gurur duyulacak neler yapmış?..

Yazı biraz uzun olacak ama, müze açılışından daha çok, Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü’yü parlatma, cilalama ve büyükşehire pazarlamaya dönüşen bu etkinliği düzenleyenlere baştan şunu söyleyeyim; BÜYÜKŞEHİRE DOKUMA’DAN BAŞKAN ÇIKMAZ…

Nedeni anlatayım…

Sizi önce 2004’e götüreyim.

Erdal Öner AKP’den Kepez’e belediye başkanı seçilir.

Öner, belediye sınırları içindeki kapatılan Dokuma İplik Fabrikası’nın 488 dönümlük arazisini almayı kafaya koyar.

Dönemin Başbakanı Erdoğan’ın onayı ile yüzde 99, 987’si Sümer Holding’in yani devletin olan Dokuma A.Ş hisseleri Kepez Belediyesi’ne ücetsiz devredilir.

Başkan Öner, Hollandalı TürkMall şirketine bu arazinin üst kullanım hakkını 49 yıllığına ihalesiz verir.

İşte kıyamet bundan sonra kopar.

TürkMall’ın buraya devasa bir AVM yapacağı haberi Antalya komuoyunun tepkisini çeker.

Dönemin siyasi partilerini temsilen Niyazi Öcal (Anavatan), Ömer Melli (CHP) Baştuğ Çalışır (DSP), Ahmet Kiştin (DYP) ve Nizamettin Sağır (MHP) dahil olmak üzere 9 kişi 2’nci İdare Mahkemesi’ne başvurup üst hakkı tesis edilmesine ilişkin işlemin iptalini isterler.

Mehkeme ise görev yönünden reddine karar verir. Yani, bu davaya ben bakamam, benim yetkimde değil der.

Avukat Nizamettin Sağır ve 8 kişi, Danıştay’a temyiz dilekçesi verip yerel mahkemenin bu karararın bozulmasını ve Dokuma’daki sözleşmenin de iptalini isterler.

Danıştay bu kararı bozar ve mahkemeye bu davayı sen göreceksin der.

Ve, seçimler gelir çatar.

Erdal Öner yeniden aday gösterilmez.

AKP, Öner’in yerine Av. Hakan Tütüncü’yü 29 Mart 2009’da Kepez Belediye Başkanlığı’na aday gösterir.

Ve, Tütüncü seçimi kazanır.

Peki, bugün, ‘Dokuma alanını Antalya’ya o kazandırdı’ diye övgüler dizilen, diğer başkanlara örnek gösterilen Tütüncü ne yapar?..

Öyle ya…

Burayı TürkMall’a ihalesiz veren eski başkan aday bile gösterilmemiş, partiden aforoz edilmiş, daha sonra üyelikten atılmış biridir.

Onun yaptığı bir yanlış varsa, o yanlışın düzeltilmesi gerekir.

Yani, TürkMall’a pılını pırtını al Kepez’den git kardeşim denilmesi gibi…

Peki, Tütüncü ne yapar?..

İşte zurnanın zırt dediği yere geldik.

Tütüncü Mart’ta göreve gelir…

Mart biter, Nisan biter, Mayıs biter, Haziran biter ve Kepez Belediyesi 14 Temmuz 2009 tarihinde, Av. Nizamettin Sağır dahil 9 kişinin açtığı davaya yeniden müdahil olur.

Artık, Kepez’de belediye başkanı Tütüncü olduğuna göre, belediye avukatlarına, ‘Bu işi bitirin, Dokuma’yı TürkMall’dan alın’ der öyle değil mi?..

Hayır, demez…

Kepez Belediyesi, 2’nci İdare Mahkemesi’ne bir yazı gönderir.

Arazi üzerinde bir önceki Kepez yönetiminin imzaladığı TürkMall’a üst hakkı tesis edilmesine ilişkin işlemin iptal edilmemesini ister.

O tarihte Kepez Belediye Başkanı kimdir?..

Hakan Tütüncü…

İptal edilmemesi isteyen kim peki?..

Hakan Tütüncü’nün başkanı olduğu belediyenin avukatı…

Avukat, mehkemeden bir önceki kararında direnmesini, yani yürütmeyi durdurma kararı vermemesini, TürkMall Şirketi’ne verilen üst hakkın da iptal edilmemesini talep eder.

Ve Kepez’in avukatı savunmasında, “Üst hakkı sözleşmesi ile yapılacak tesislerin Antalya’ya sağlayacağı yarar çok fazla olacaktır” der.

Daha bitmedi…

Devam eder Hakan Tütüncü’nün belediyedeki avukatı savunmasına:

‘Üst hakkı sözleşmesine konu parseller üzerine yapılmakta olan yatırımlar duracak, Antalya’nın ve Kepez’in, Antalya’nın bir turizm kenti olması nedeniyle de Türkiye’nin sosyal, kültürel ve ekonomik bakımdan gelişmesine büyük katkı sağlayacak tesislerin yapımı gecikmiş olacaktır. Yapılmakta olan tesislerin zamanında yapılmayacak olması nedeniyle de kamu zarar görecektir.”

Bu avukat kim?..

Hakan Tütüncü’nün o dönem belediye başkan vekili de olan Av. Kazım Baysal…

Yani, Tütüncü’nün hem belediyedeki vekili, hem de Kepez Belediyesi’nin avukatı…

Ve, bu savunmanın üzerinden bir ay geçer…

Tarih; 7 Ağustos 2009…

Hakan Tütüncü 6 aylık belediye başkanıdır…

Antalya 2’nci İdare Mahkemesi kararını verir.

TürkMall’a üst kullanım hakkı verilemeyeceğini belirterek yürütmeyi durdurur.

Dava, Nizamettin Sağır ve arkadaşlarının istediği gibi sonuçlanır.

Dokuma alanı kurtulur…

Siz öyle zannedin…

Hakan Tütüncü’nün yönetimindeki Kepez Belediyesi bu sonucu kabullenemez.

Ne yapar?..

Temyize gider…

Yani karara itiraz eder…

Antalya Bölge İdaresi Mahkemesi itirazı görüşür.

İdare Mahkemesi’nin kararını doğru bulur.

Yani, Dokuma alanı hukuken ikinci kez kurtulur.

Sevinen kim?..

Av. Nizamettin Sağır ve arkadaşları…

Davayı kaybeden kim?..

Hakan Tütüncü’nün başkanı olduğu Kepez Belediyesi…

Durun daha bitmedi…

Kepez Belediyesi ve Hakan Tütüncü’nün vekili Av. Kazım Baysal, Dokuma alanının TürkMall’a 49 yıllığına kiralanmasında o kadar ısrarcıdır ki, Danıştay 10’ncu Dairesi’ne son kararı da temyize gönderir.

Danıştay, yine mahkemenin kararını doğru bulur ve temyiz istemini reddeder.

Ne zaman verir bu kararı Danıştay…

27 Mayıs 2011’de…

Yani Hakan Tütüncü’nün başkan olmasının 25’nci ayında…

Dokuma alanı üçüncü kez kurtulur…

Ama Kepez bir türlü TürkMall ile olan sözleşmenin iptal edilecek olmasını kabullenemez …

Kepez Belediyesi’nin avukatı, Danıştay’ın verdiği onama kararının düzeltilmesi için yeniden bir dilekçe yazar.

Danıştay 30 Ocak 2012 tarihinde Kepez Belediyesi’nin ‘Kararı düzeltin’ talebini de oybirliği ile reddeder.

Dokuma alanı dördüncü kez kurtulur…

Yani Kepez Belediyesi, vekili ve avukatı, Hakan Tütüncü göreve geldikten sonra tam 32 ay boyunca Türkmall’ın hakkını savunmaya devam etmiş.

Şimdi size soruyorum.

Dokuma alanını peşkeş çekilmekten kurtaran Hakan Tütüncü mü?..

Göreve geldiği 2009 tarihinden davanın bittiği veTürkMall’ın üst hakkının iptal edildiği 2012 tarihine kadar Tütüncü, herhangi bir yerde Dokuma alanı ile ilgili tek kelime etmiş midir?..

Bir medya kuruluşuna bu alanın halkın olduğunu söylemiş midir?..

Dava bittikten, karar kesinleştikten sonra, ‘Dokuma’ ya sahip çıkmak eğer kahramanlıksa buyurun hayrını görün…

Dokuma’da bugün halk adına birşeyler yapılıyorsa, bunda davayı açan Av. Nizamettin Sağır, Niyazi Öcal, Ömer Melli, Baştuğ Çalışır, Ahmet Kiştin, Azime Coşkun, Ali Kesik, Vehbi Okudur ve Hüseyin Çerçiler’in emeği çoktur.

Cumartesi günkü açılışta olması gerekenler de aslında onlardı.

Ama, çağırılmadılar…

Şimdi siz, “Dokuma Fabrikasını, ruhsuz bir AVM projesiyle yıkılıp, yok olmaktan kurtardık” derseniz, ben de ‘Hayır, buraya AVM yapacak TürkMall’ın elinden fabrika alanını siz kurtarmadınız. Hatta, belediyedeki avukatınız, bu alanın TürkMall’da kalması için mahkeme koridorlarını aşındırdı’ diye yazarım.

Ve , bir gazeteci olarak bu da hakkım…

Çünkü, belgeler öyle söylüyor.

Normalde benim şu yazdıklarımı, siyasetin, Millet İttifakı’nın Antalya il başkanları veya Kepez ilçe başkanlarının basın toplantıları düzenleyip dillendirmeleri lazım.

Ama, ne CHP, ne İyi Parti yöneticileri Kepez ile hiç mi hiç ilgili değiller…

Hele CHP’nin Kepez’de sesi çıkmayalı uzun yıllar oldu.

Ezcümle şu;

AKP’nin dışındaki tüm partilerin, ‘İttifak’ yapıp hukuk yoluyla kurtardığı Dokuma’yı, AKP’li bir belediye başkanı olarak, ‘Biz kurtardık’ diyorsanız  ve Millet İttifakı partilerin temsilcileri uyuyorsa, görev de bize düşüyor.

Sayın başkan, sizin yaptığınız şu;

Muhalefet partilerinin temsilcilerinin TürkMall’dan ve Kepez Belediyesi’nin elinden kurtardığı Dokuma’yı şu anda siz sadece restore ediyor, müze falan açıyor, burada halk için güzel eserler ortaya koyuyorsunuz.

İşte, doğrusu bu, alkışlanması gereken de sadece bu...