Akdeniz Üniversitesi'nde 'Ajans haberciliği' konuşuldu
Akdeniz Üniversitesi'nde 'Ajans haberciliği' konuşuldu
Kaybolan Mecid'in cansız bedeni bulundu
Kaybolan Mecid'in cansız bedeni bulundu
Kamu görevlisi 44 kişiye FETÖ'den gözaltı
Kamu görevlisi 44 kişiye FETÖ'den gözaltı
Taksiciyi 20 yerinden bıçaklayıp gasbettiler
Taksiciyi 20 yerinden bıçaklayıp gasbettiler
22 Haziran 2014 Pazar - 13:56

Erdoğan: Ak Parti'de nankörler var

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan AK Parti İstanbul İl Danışma Meclisi'nde partililerine seslendi. İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;

Erdoğan: Ak Parti de nankörler var
Facebook'ta Paylaş Twitte'da Paylaş Google+'da Paylaş Haberi Yazdır Arkadaşına Gönder Metni küçült Metni büyüt


Demokrasilerde oy namustur, bunun için oylara iyi sahip çıkacaksınız. Bugün yapılacak toplantının sonuçları AKbis aracılığıyla genel merkeze ulaşıp değerlendirilecek. Bugün Türkiye genelinde bir araya gelecek olan sandık yönetim kurulu üyelerimize selamlarımı iletiyorum. Başarılar diliyorum. 
Perşembe, Cuma, Cumartesi Avusturya ve Fransa'da programlarımız oldu. Önce Viyana'ya gittik. Oradaki vatandaşlarımızla hasret giderdik. Yaptığımız toplantıya maalesef 10 bin kişilik bir salon tahsis edilmişti. İçerdeki kadar dışarıda da çok sayıda vatandaşımız vardı. Toplantının başında bir anonsla duyurduk ve toplantının bitiminde dışardaki vatandaşlarımızla da bir araya geldik. LED ekranlardan izlemelerine rağmen oradan ayrılmadılar. Toplantı bittikten sonra biz hemen o meydan mitingi gibi düzenlenmiş yere geçip orada da tekrar açık hava mitingi yapar gibi hitap ettik. 
Orada da hazırlıklar tamamdı sahne vardı. Oraya geçtik ve orada vatandaşlarımıza hitap ettik. Heyecanda azalma yok. Coşku aynı. Alanı terketme yok. Adeta aşıkla maşukun bir araya gelmesi gibi bir tabloyu orada gerçekleştirdik. Hem dışardakilerle hem içerideklerle tıpkı ALmanya'daki gibi muhteşem bir buluşma gerçekleştirdik. Avusturya dışişleri bakanını da kabul ettik. Otelimizde güncel meseleleri değerlendirdik. 
Sonra Paris'e geçtik. Fransa cumhurbşakanı ile görüştük. Daha sonra heyetlerarası bir görüşme yapıldı. Askeri siyasi ekonomik ticari kültürel alanda neler yapılabilir onu konuştuk. 1952 yılında bir kültür anlaşması yapılmış, o günden bugüne bir güncelleme yok. Şimdi onu güncelleyecek bir adımı o görüşmede attık. Siyasi noktada ağırlıklı olarak AB ile alakalı görüştük. Askeri alanda savunma sanayine yönelik birlikte neler yapılabilir bunları görüştük. Ekonomik ticari alanda süratle 13 milyar avrodan 20 milyar avroya nasıl ticaret hacmini çıkarırız bunu görüştük. Gayet verimli bir görüşmeden sonra dün sabah Türkiye'de şu anda 1200 fransız firması var. Onların en ileri gelen 12'siyle kahvaltı yaptık. Bu kahvaltıda yeni yatırımlar nasıl gerçekleştirilir konusunu görüştük. Öğleden sonra da Lyon kentine geçtik. Orada da Lyon bölge valisini ve belediye başkanını makamlarında ziyaret ettik. Oradaki vatandaşlarımıza gösterdikleri ilgiden dolayı hem teşekkürlerimizi hem de belediyeci olarak birlikte neler yapabiliriz bunları konuştuk. UETD'nin vatandaş buluşmasına 10. kuruluş yıldönümü kutlamaları kapsamında o toplantıya katıldı. Lyon'da 20 bin kişinin olduğu toplantıda bambaşka bir coşku ve heyecan vardı. 
Sanki Fransa'da Almanya'!da Avusturya'da değil aynen burada bizimle beraber yaşıyorlarmış gibi bir hava gördüm. Uzun bir mücadelenin ardından yurt dışındaki vatandaşlarımıza orada oy kullanma hakkını teslim ettik. Belirli yerlere kurulacak sandıklarda oylarını kullanacaklar. Bunu da ilk kez cumhurbaşkanlığı seçiminde tecrübe edecekler. İnşallah Cumhurbaşkanının halk tarafından seçileceği bu seçimlerde yurt dışındaki vatandaşlarımızın da demokratik haklarını kullanmaları milli iradenin tecellisi bakımından sandığın çok daha güçleneceği bir seçim olacaktır. 
İSTANBUL TÜRKİYE'NİN ÖZETİDİR
İstanbul teşkilatımızın değerli mensupları olarak İstanbul Türkiye'nin özetidir... Bunu böyle bileceğiz. 81 vilayeti İstanbul'da görürsünüz. Geride kalan 12 yıl içinde her alanda çok büyük hizmetleri ve eserleri ülkemize kazandırırken en büyük değişmi de demokratikleşme alanında gerçekleştirdik. Demokraside Türkiye'de çok ciddi bir zihniyet inkılabı yaptık. Bu inkılap belki bugün tam manasıyla anlaşılamayabilir. Özellikle gençlerimiz bugünü 12 yıl öncesiyle kıyas edemediği için Türkiye'nin nereden nereye geldiğini göremeyebilir. Ancak üzerinden vakit geçtikçe Türkiye'nin kazanımlarına yenileri eklendikçe son 12 yılın nasıl parlak bir dönem olduğu daha iyi anlaşılacaktır. 
Biz 12 yıl boyunca kendimiz için kendi iktidaırmız için değil ülkemiz için vatanımız için bayrağımız için ve aziz milletimiz için çalıştık. 
BİREYSEL BAŞVURU İLE ÇIKTILAR, BUNU BİZ SAĞLADIK
2010 referandumu buna örnektir. Şu anda bireysel başvuru ile dışarı çıktılar. CHP MHP şu bu filan hepsi havalara girmişler. 2010 referandumunda evet oyları yüzde 58 ile sandıklardan çıkmasaydı bugün bunlar çıkabielcek miydi? 2010 referandumuna hayır diyenler şu anda evet oylarının neticesini aldılar. Bu ne demektir? Biz işte bu ülkenin huzuru için çalışan partiyiz. Onlar huzursuzluk için çalıştı. Biz bireysel başvuru hakkını getirdik. AİHM'e gitseydiler böyle bir netice alınabilir miydi? Lehlerinde bile karar verse bedeli ödenir ve orada kalmaya devam ederlerdi. İçerden çıkamazlardı. Şimdi hepsi içerden çıktı mı? Çıktı.. Biz onlardan teşekkür bile beklemiyoruz. Bu ülkede hukuk mücadelesini kimlerin verdiğini bilsinler o yeter. 
BU ZEMİNİ HAZIRLAYAN AK PARTİ İKTİDARIDIR
Kalkıyorlar açıklama yapıyorlar. AYM'nin ne olduğunu gördük. Ağır cezayı gördük diyorlar. Hepsi iyi güzel de bu iktidarın 2010 referandumunda halkıyla aldığı yüzde 58'i niye görmüyorsun. Önce onu gör. Size bu imkanı getiren yüzde 58 ve zemini hazırlayan AK Partidir. Eğer bu olmamış olsaydı şu anda siz yine orada kalacaktınız. Bu zemini hazırlayan AK Parti iktidarıdır. 
Kim ne derse desin Türkiye'de iktidarın yolu da parlamentonun yolu da isteyen arzulayan ve bunun için mücadele eden herkese açıktır. Biz her türlü vesayeti bitirirken bunu demokrasiyi zincirinden kurtarmak için yaptık. Her türlü vesayetin sona ermesi CHP'ye de MHP'ye de HDP'ye de diğer tüm partilere de özgürce siyaset yapma alanı inşa etmiştir. 
DARBELERE KARŞI DİK DURUŞ SERGİLEDİK
Milletin önüne hedef koyan her parti milletin takdirini mazhar olabilir. Biz 12 yıl içinde çetelerle mücadele ederken bu mücadeleyi sadece kendimiz için değil ülkemiz milletimiz ve geleceğimiz için verdik. Darbelere karşı dik duruş sergilerken sadece kendi iktidarımız için değil Türkiye'nin geleceği için sergiledik. Küçük hesapların peşinde olmadık. İktidarımızı ayakta tutalım diye mücadele etmedik. Her reformu 77 milyonun her biri adına yaptık. İşte son olay da bunun en güzel örneğidir. Atığımız her adımı her bir vatandaşımız adına attık. Son bir yılda Türkiye'de yaşanan olaylar Türkiye'nin ulaştığı seviyeleri test eden olaylardır. 
SİZİN DEMOKRASİNİZ ANCAK SİSİ'NİN DEMOKRASİSİ OLUR
Gezi olaylarıyla başlayan demokrasimiz ekonomimiz çözüm süreci dış politikamız cumhuriyet tarihin en zor süreçlerden geçti. Biz son 1 yıl içindeki en ağır saldırıları başarıyla atlattık. Zaferle çıktık ama yaşananları unutursak çok büyük bir hataya düşeriz. Teşkilatımızdaki her bir kardeşim ve 77 milyon aziz milletim tekrar tekrar düşünmeli. Fransa'da da Avusturya'da da sordum. Sizde polise molotofla saldırılır mı kaldırım taşları atılır mı dedim. Hayır dedi. Bizde bırakın polise atmayı sivil vatandaşa molotofla saldırılıyor ondan sonra bakıyorsunuz yargının bir kapısından giriyor bir kapısından çıkıyor. Bizim polisimiz orantısız güç kullandı diye takdim ediliyor. Dünyada örnekleri görüyoruz. Gün ola harman ola onları da teşhir edeceğiz. Hangi ülkede nasıl yapıyorlar görüntüler elimizde var. Bizde molotofla iktidar arayanlar bilsinler iktidar bulamayacaksınız bunu bilin. Bu ülkede iktidarın yolu sandıktan geçer. Bazıları televizyonda yorum yapıyorlar. Demokraside herşey sandık değildir diyorlar. Kusura bakmayın demokraside herşey sandıktır. Eğer siz sandığı kabul etmiyorsanız sizin demokrasiniz Sİsi'nin demokrasisi olur. Öyle bir arayış içindeyseniz onu bilemem. Biz bu ülkede milletin sandıklara zirve yaptığı yüzde 90 ile oylamaya katıldı millet ve bütün belediyelerini seçti. Dört saat içinde biz netice aldık. Bu beyler yeri geliyor 1 hafta 2 hafta1 ay sandıklar sayılıyormuş..
DEMOKRASİ ESED'İN DEMOKRASİSİ Mİ?
Demokrasi Esed'in demokrasisi mi? Bunu mu arıyoruz? Hayır. Biz şu anda dünyada bunun en iyi mücadelesini veren ülkeyiz. Molotoflara rağmen en iyi ülke olduk. Vatandaş çıkıp oyunu kullanıyor. Biz eğer dik durmasaydık milli iradeyi savunmasaydık. Bugün türkiye acaba nerelerde olacaktı. Bu sonuçlar başımızı döndürmesin. Yaşananlardan ders almazsak tarihin tekerrür etmesi mukadder hale gelebilir. Bu taarruzları yapanlar ihanetlerinin ne kadar büyük olduğunu bildiği  için meselenin üzerini örtmeye çalışıyorlar. Gezi olaylarıyla Türkiye'de Mısır ve Ukrayna benzeri manzara istediler. CHP'nin de MHP'nin de bütün beklentisi buydu. Malum medya işte böyle bir manzara için kan akması için şiddet için çatışma için elinden gelen her ne varsa onu yaptı. İşveren çevreleri kaosu derinleştirmek için ne gerekiyorsa onu yaptılar. Sosyal medya üzerinden tahrik edilen gençlerin kışkırtılması için her türlü provokasyon yapıldı. 17-25 Aralık'ta başka bir senaryo devreye alındı. Hedefleri kesin darbeyi vurmak AKP iktidarından kurtulmaktı. Hep söylüyorum  AK Parti'den kurtulduktan sonra bizleri yargılamak için düzmece mahkemeler dahi planlandı. Düzmece fezlekeler hazırlandı. Kazanımlarımızı yok edeceklerdi. Dış politikada etkimizi ve gücümüzü eksenimizi değiştireceklerdi. Çözüm sürecini askıya alacak kanlı günlere mahkum edeceklerdi. İç siyaseti yeniden dizayn edecek manşetlerle gelen manşetlerle giden iktidarla dönemini yeniden açacaklardı. 
SABRIMIZ KARŞI TARAFTA ANLAŞILAMADI
12 yıl öncesinin Türkiye'sini o eski Türkiye'yi yeniden dirilteceklerdi. Çok ciddi bir tehdit atlattık. Yeni Türkiye'nin adımları güçlenerek devam ediyor. Sadece AK Parti değil 77 milyon ciddi bir tehdit atlattı. Şahsıma aileme çalışma arkadaşlarıma ülkeme milletime bağımsızlığımıza yapılan saldırıları gördük. Bu ülkenin bağımsızlığına yönelik alçakça haince saldırıyı bütün boyutlarıyla tecrübe ettik. Çok sabrettik. Yaklaşık 8 yıl sabrettik. Ama ne yazık ki bu sabır karşı tarafta anlaşılamadı. Bu sabrı karşı taraf ALlah'ın bir lütfudur ki anlayamadığı gibi hesap terse düştü. 17 Aralık'ta değil de daha sonra yapma yoluna gitseydiler belki olay daha farklı olabilirdi. Ama hesapların üzerinde bir hesap kaderin üstünde de bir kader var. 
BENİM İTİRAZIM VAR
17 aralık sonrasında edepsizce ahlakdışı iftiralar yapıldı ki çoğunu kamuoyu yeterince tartışamadı. Biz hepsini tek tek tespit ettik yargıya gereken şikayetlerde bulunduk. Ama biz yine sabırlıyız. Belli şeylerin oluşması gerekiyor. Bu oluşmalardan sonra da belli adımlar kararlı bir şekilde atılacak. İğrenç ve aşağılık saldırılar yapıldı. Türkiye'de bir başbakanın ofisi dinlenecek ofisin dinlenmesiyle ilgili teftiş kurulu bütün belgelerini toplayacak. Yargıya aktaracak. Hale bakın. Hepsi dışarda. Ben şimdi buradan paralel veya değil yargıya sesleniyorum. Yahu bütün belgeler ortadayken suç aletleri ortadayken bunları yapanlar ortadayken neymiş adli kontrolle serbest bırakıyormuş. Benim itirazım var. Bu ülkede eğer siz bir başbakanını dinlenmesini bu kadar rahat değerlendirebiliyorsanız o zaman size soracağım sizin evinizin yatak odanızın ortam dinlenmesiyle dinlenmesini dinleyenlere karşı tavrınız ne olacak acaba?
BU GİDİŞ HAYRA ALAMET DEĞİL
Yani yargı mensupları la yüsel... Cumhurbaşkanlığı dinlenebilir. Örgüt bu dinlemiş olabilir. Önüne malzeme gelecek belge gelecek olabilir... Temenni ederim ki kısa zaman sonra aynı şekilde dinlenmezsiniz. Bu gidiş hayra alamet değil. Bundan sonra da yine itirazlarıma devam edeceğim. Yargıda itirazlarımı yapacağım. Bu öyle kolay geçilecek bir iş değil. Başbakan'a taş atılır. Siyasetçisin ağır eleştiriye hakaretlere dayanacaksın. Aynen.. Bir kapıdan girer öbüründen çıkar. Küfür ederler e siz siyasetçisiniz. Ağır eleştiri diyor. Hakaret demiyor. Katlanacaksınız. Bir kapıdan alıp öbüründen bırakıyorlar. Böyle bir yargı böyle bir anlayış olabilir mi? Biz eski Türkiye'den kurtulmak istiyoruz. Derdimiz bu. Eski Türkiye'nin görüntülerinden kurtulmak istiyoruz derdimiz bu. Biz artık yeni Türkiye'yi adaletin hukukun tam manasıyla tecelli ettiği Türkiye olarak inşa etmek istiyoruz. 
BİLGİSAYARDAN GÜYA O ÇİRKN GÖRÜNTÜLERİ GÖRÜNTÜLERİ İZLEMİŞİM
30 Mart'ta seçimlere üç gün kala CHP genel müdürü Pensilvanya örgütünün kanalına çıktı. Güya bir dizüstü bilgisayardan ben bu çirkin görüntüleri izlemişim. Bilgisayar kamerasından çekilmiş anlamsız bir görüntü varmış. Hışırtılar var. Ana muhalefetin başındaki zat çıkıyor bu anlamsız görüntüleri delil göstererek şahsıma ağır bir iftirada bulunuyor. Siz bunları ne zaman izlediniz diye soruyorlar cevap yok. Senin eline nerden geçti diyorlar cevap yok. Pensilvanya örgütü bu zır cahil genel müdüre bir talimat vermiş kendi kanallarından mikrofon uzatmış. Bu genel müdür de utanmadan elinde hiçbir delil yokken bu aşağılık iftirayı atıyor. Hiçbir mana taşımayan görüntüyü eline verdiler. Yanında bir de hışırtılı ses kaydı verdiler git iftira at dediler. Ey genel müdür bu bizim anayasa ile ilgili parlamentoda müzakereleri yaptığımız dönemde olmuştur. Bu bilgisayarlara düştüğünde anında Binali beye müdahale et demişimdir. Yarım saat içinde bu görüntüler yayından kalkmıştır. Buna müdahale eden insan bel olmuşum ya. Bunu hiç görmeyebilr varsın devam etsin diyebilirdim. Ama mesele omurga ve dürüstlük meselesi. Pensilvanya'dan talimatı aldı boynunu eğdi ne söylendiyse onu yaptı. CHP genel müdürünün iradesi yok. Kararlarını CHP kurullarında da alamaz. Pensilvanya emreden CHP genel müdürü onu yapar. Kaset komplosuyla koltuğa oturdu oradan kuyruk acısı var. Bir insanda zerre kadar ahlak olsa böyle bir iftira atmaz. 
Pensilvanya'nın da CHP genel müdürünün de nasıl bir ahlaki yapıya sahip olduğunun en bariz delili bu iftiradır. CHP gibi 91 yaşındayım parti olarak diyen bir partinin başında böyle bir genel müdürü normalde hiç kimse tutmaz. O koltukta oturmasına da müsade etmez. CHP seçmeni 30 Mart'ta bu genel müdüre git mesajı verdi. Ortalama yüzde 28 oy alabilidiler. Seçmen ona artık bırak git dedi. Ama mesele ar damarı meselesi. 
MEYDANLARDA BAS BAS BAĞIRDIM
Ben meydanlarda bas bas bağırdım. Birinci parti olamazsak giderim dedim. Kılıçdaroğlu ve Bahçeli bunu diyemedi. Bahçelinin matematik kabiliyeti çok fazladır. O AK Parti yüzde 50'nin üzerinde oy alması gerekir olmazsa bırakmalı dedi. Anlamak mümkün değil. Bunlar siyasette de çırak kaldılar çırak. Yetişemediler. 91 yıllık CHP tarihinde en kötü en kimliksiz CHP bu genel müdürün yönetimindeki CHP oldu. Eskiden de seçim kaybediyorlardı ama bunun yönetiminde sadece seçim değil CHP'nin izzeti de ayaklar altına alınıyor. 
KILIÇDAROĞLU VE BAHÇELİ NEDEN ÇATI ADAY ÇIKARDI?
Nice iftiralar attılar yalanlar söylediler. Sadece bana değil aileme çalışma arkadaşlarıma aileme bu kadar pervasızca saldırdılar ki bunun içinde küfürler var. Başbakanlık ofisimin karşısında duvarlara küfürler yazdılar. BUnlar bu kadar alçaldılar adileştiler. Siyaset böyle yapılmaz. Eğer yüreğiniz varsa fikriniz varsa anlatırsınız meydanlarda konuşursunuz sandıkta neticesini beklersiniz. Ama bunlarda bu yok. Şimdi kalkmış ikisi de genel müdürle Bahçeli Türkiye'nin cumhurbaşkanında aranan vasıfları anlatıyorlar. Sizden daha güzel vasfa sahip olanlar olabilri mi? Bu ne demektir? Bizde bu vasıflar yok demektir. Oturduk konuştuk bizim üzerimizde vasfa sahip olan böyle bir kişiyi bulduk. Yaptıkları iş bu. Bu ülkede kimin cumhurbaşkanı seçilebileceğinin vasıflarını en güzel millet belirler millet. 
AK PARTİ TEŞKİLATI İÇİNDE DE NANKÖRLER VAR
Akşam başka sabah başka konuşandan bu ülkede lider olmaz. Sadece aK Partiye saldırmadılar. Bu ülkenin bağımsızlığına saldırdılar. PEnsilvanya tıynetinin gereğini yaptı yapmaya devam ediyor. Bir kısım medya on yıllardır zaten alçaklığın tarihini yazmaya devam ediyor. AK Parti teşkilatı içinden de nankörlüğünün gereğini yapanlar çıktı. Aramıza tuzluklar sızmış. Onlar zaten içimizde barınamadılar ait oldukları yere ait oldukları bataklığa gittiler. Ancak üzülerek ifade ediyorum Türkiye'de meselenin ciddiyetini hala kavrayamamış saldırıları idrak edememiş olanlar var. Bazıları ısrarla taraf olmaktan kaçındılar. Israrla bugün de taraf olmuyorlar. Haksızlık adaletsizlik zulüm karşısında tarafsız oludğunu söyleyen kişi aslında tarafını seçmiştir. Bu şekilde hareket edenler eninde sonunda bir gün o zulme kendilerinin de maruz kalacaklarını unutmamalıdırlar. Bi taraf olan bertaraf olur! 
TARAFSIZ KALMAK İHANETİN YANINDA SAF TUTMAKTIR
Tarafsız kalmak ihanetin yanında saf tutmaktır. Tarafsız kalmak hiç kimseyi görünmez yapmaz.Milletin nezdinde de görünmez yapmaz. Biz teşkilat olarak mücadele vereceğiz. ama birileri kenarda durup seyredecek dengelere göre taraf belirleyecek. Böyle siyaset tarzı eski Türkiye'de kaldı. Her kılığa giren zor zamanlarda görünmez olan siyasetçi modeli 3 Kasım 2002'de sandığa gömüldü. Eğer hala bu modele özenenler varsa bilsinler ki biz değil artık millet prim vermez. Asla ve asla itibar etmez. Zor zamanlar kritik süreçler adeta bir turnusol kağıdıdır. Zor zamanlar kimin aslında ne olduğunu tespit etme zamanlarıdır. Bir yıl içinde yaşadığımız zor süreçte dostu ve düşmanı birbirinden ayırt ettik. Açık net konuşuyorum ister halkamız içinde ister dışında olsun herkesi çok iyi tartma dönemimiz oldu. Kimin hak mücadelesi tarafında olduğunu kimin ihanet içinde olduğunu kimin de susarak tarafsız durarak ihaneti onayladığını gördük. 
PARTİNİN BAŞINA AHMET GELMİŞ MEHMET GELMİŞ...
Önümüzde kritik süreç var. Yine imtihana hazırlanıyoruz. Kimin dava insani kimin de koltuk peşinde olduğunu net göreceğimiz bir döneme giriyoruz. Bu teşkilat içinde kendi şahsi hırslarını davasının önüne geçirecek inşallah tek bir kişi bile bulunmuyordur. Arkadaşlar altını çiziyorum. Cumhurbaşkanlığı için adayımız kim olursa olsun kaygılanacağımız en son şey bakın bunun altını çiziyorum kaygılanacağımız en son şey AK Parti'nin geleceğidir. AK Parti şahıslarla değil tekrar ediyorum ilkelerle sınırları belli politikalarla dava şuuruyla var olan ve var olacak bir partidir. Bunu böyle bilmemiz lazım. Partinin başına Ahmet gelmiş Mehmet gelmiş tartışmasını yapmak harekete karşı büyük saygısızlıktır. Bizler şahısların peşindemiyiz? Şahıs dediğiniz nedir ya? Hepimiz ölümle bir defa mukayyediz. Bugün Tayyip Erdoğan var bir an sonraya garantim var mı? Kardeşler Allah korusun eyvallah da ama her an ölümle başbaşa mıyız? Başbaşayız. Nice insanlar görüyoruz. Genç.. eve giderken kalp krizinden öldü. Olur mu olur.. Ne olacak öldüğü zaman? Davamız bitecek mi? O dava devam ettiği sürece siz o liderinize saygı göstermiş olursunuz. 
AK PARTİ TEK ADAM PARTİSİ DEĞİLDİR
Eğer sahiplenmiyorsak orada başka tezgahlar var demektir. Başka oyunlar oynanıyor demektir. Önce bunu bir kenara koymamız lazım. AK Parti tek adam partisi değildir. AK Parti'nin kurulları var mekanizmaları var. Bugüne kadar ne yaptıysak her kademedeki arkadaşlarımızın uyumuyla yaptık. Kim diyorsa ki ben olmazsam dava olmaz o büyük bir kibrin gururun içindedir. 
Kim diyorsa ki şu olmazsa dava olmaz o da büyük bir yanlış içindedir. Bu tartışmalara kesinlikle prim vermeyecek bir kadroyuz. Sadece bu salonda bile görev verildiğinde canından vazgeçmek pahasına hakkıyla yerine getirecek yüzlerce arkadaşımız var. Biz Hazreti Ömer'e dahi seni kılıcımızla düzeltiriz ey Ömer diyebilen bir istişare danışma kültürünün içinden geliyoruz. Her işinizde istişare ediniz hükmü gereğince böyle bir inancın içinden geliyoruz. Herkes Ömer gibi olmak ister. Ama kılıcıyla Ömeri düzeltecek yol arkadaşları olmadıktan sonra Ömerlik makamına erişilmez. Teşkilatımız içinde sağlam yol arkadaşlarımız sayesinde Ömerlik makamına ulaşacak nice yol arkadaşlarımız var. 
BATSIN DENGELERİN SENİN
Bizim davamız bir insanlık davası bir Türkiye davasıdır. Bizim davamızda her türlü isim ve ikbal tartışması gereksizdir. 12 yıl boyunca elde ettiğimiz başarıların altında şu ilke yatıyor. Biz siyaseti tavırsız dengecilikle yapmadık. Biz krizlerin üzerini örterek de yapmadık. Milli meselelerde konjonktürün tarafını tutarak da siyaset yapmadık. Plan yaparken proje yaparken öncelikle vicdanımızın sesine itibar ettik. Siyasetine vicdan yerine dengeleri hakim kılmak işimiz değil. Efendim dengeler... Ne dengesi ya... Hak ne hak.. Batsın dengelerin senin. Dengeler uğruna yüzbinler ölüyor hala denge diyorsun. Ne dengesi. Teraziyi elinde tutanlar Suriye'ye ses çıkarıyor mu? Irak'a ses çıkarıyor mu? Olanlar ortada. Biz 80 vatandaşımız içinde bir tanesi yaralanmasın diye sabrederken bu ülkede sırtında küfeyle dolaşmayanlar gerekirse operasyon yaparız diyor. Adamın böyle bir derdi yok ya. Oradan bu kardeşlerimizi kurtarırken bir kaçı ölürse bunun hesabını nasıl vereceğiz? CHP'nin MHP'nin böyle bir derdi var mı? Hamdolsun biz operasyon gücüne sahibiz ama bizim derdimiz oradaki kardeşlerimizin başına herhangi bir şey gelirse ne olacak biz bunun hesabını yapıyoruz. 
HER İŞİMİZE RABBİMİZİN ADIYLA BAŞLAYAN BİR KADROYUZ
Biz her işimize rabbimizin adıyla başlayan bir kadroyuz. Sonunda da Allah'a hamdederek yola devam ederiz. Kaderin üstünde bir kader olduğuna inanan bir kadroyuz. Her zaman niyet hayır akıbet hayır dedik. Her zaman mevla görelim neyler neylerse güzel eyler dedik. İşte bu şuurla bu anlayışla mendilin içindeki sütü damlatmadan yürümeye devam edeceğiz. Birbirimize hakkı ve sabrı tavsiye ederek ilerlemeye devam edeceğiz. Gereksiz münakaşalardan uzak duracağız. Hasımlarımızı sevindirmeyeceğiz. Önümüz artık Ramazan. Cumhurbaşkanlığı gibi ülkemizi yakından ilgilendiren önemli bir sürece girerken aynı zamanda Ramazan'ın rahmetiyle inşallah bir kez daha kucaklaşıyoruz. 
RAMAZAN'DA İFTAR VE SAHURDA CUMHURBAŞKANLIĞI İÇİN ÇALIŞIN
Ramazan inşallah hem milletimiz hem de insanlık için bir kez daha tefekkürün teşekkürün vesilesi olacaktır diye inanıyorum. Şu an oluk oluk kan akan İslam coğrafyasının Ramazan'ı Şerif hürmetine kanının dineceğini umut ediyorum. Ramazan'ın en çok da kardeşine silah doğrultanların vicdanlarında dirilişe vesile olmasını temenni ediyoruz. Ülkemizde de Ramazan bir kez daha kardeşliğimizi büyütecek. Gıybetin kötü sözün hırsın gömüldüğü ikbal tartışmalarının asla yapılmayacağı bir Ramazan olacak diye düşünüyorum. Teşkilatımızın Ramazan-ı Şerif'i dolu dolu idrak etmesini arzuluyorum. Bu ramazan inanıyorum ki iftarla başka olacak. Çünkü gündemimiz Cumhurbaşkanlığı seçimi. İnanıyorum ki sahurlara kadar sohbet sofraları çok güçlü devam edecek. Gündemimiz belli. Cumhurbaşkanlığı seçimi.. Bu bakımdan çok önemli. Cumhurbaşkanlığı için bir kez daha artık millet asıl olarak kendisi cumhurbaşkanını seçecek bu bakımdan çok önemli. Gayretiniz bir fark arzedecektir. 
Ramazanı Şerif şimdiden hayırlı ve mübarek olsun. Allah yolumuzu açık etsin. 



 

 
Köşk için start verildi
 
Hüseyin Çalık için son görev
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Erdoğan olmazsa Köşk adayı kim olur?
Köşk seçimleri için geri sayım başladı. Muhalefetin adayı kamuoyuna açıklandı, ...
CHP'nin Köşk seçim komitesi hazır
Cumhuriyet Halk Partisi Antalya İl Başkanlığı, parti genel merkezinin ...
AKP'li istifacılar; ihaneti gördük
ANTALYA'da Ak Partili Büyükşehir Belediye Meclis üyesi Mehmet Salur ile ...
 
Çetin; Cehenneme kadar yolları var
Gerçek Gazetesi Yazarı Ali Buldu, MHP Antalya İl Başkanı Osman Çetin ile ...
CHP'li vekillerden sürpriz toplantı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun grup konuşmasını yaptığı dakikalarda ...
Çatı aday için vekiller ve Akaydın ne dedi?
CUMHURBAŞKANI 'çatı aday'ı olarak Ekmeleddin İhsanoğlu'nun açıklanmasına, ...
 
Ak Parti rüzgarı
Büyükşehir Belediye Meclisi’ni bu şehrin bir yaşayanı olarak yakından takip etmekteyim.
Baykal'dan çatı aday yorumu
CHP ve MHP'nin cumhurbaşkanı adayı olarak Ekmeleddin İhsanoğlu'yu açıklamasından ...
AKP büyükşehirde çoğunluğu ele geçirdi
MHP'li Finike Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Hüseyin Özbek, Ak Parti'ye ...
 
Dursun Gündoğdu
Ak Parti Antalya'da ders almamış
YAZARLAR
Mesut Gürkan
Mesut Gürkan
Denizin güzelliği ve yaşadığım simit şoku…
Turgut Güngör
Turgut Güngör
Karanlık ilişkiler
Halit Çelikbudak
Halit Çelikbudak
19 Mayıs ve Milli Mücadele
Serpil Nur Abiral
Serpil Nur Abiral
Tünektepe teleferik faciası
İsa Altun
İsa Altun
Belediye başkanı olmak...
Sude Karataş Geyikci
Sude Karataş Geyikci
8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun
H.O.P
H.O.P
Ülkemize biçilen rol
Prof. Dr. Yakup Alıcıgüzel
Prof. Dr. Yakup Alıcıgüzel
Türkiye’nin problemi yok, problemi bireysellik..  
Nesrin Mater
Nesrin Mater
Karadağ ve tembellik üzerine 10 tavsiye
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA GÜN HABER
ASTROLOJİ
Koç
 
21 Mart - 20 Nisan
Nisan ayında finansal konularda büyük şanslar yakalayabilirsiniz. Kazançlarınızı arttırabilmek adına pek çok fırsatın ...
 
Ana Sayfa Türkiye Antalya BURDUR ISPARTA Siyaset Turizm Resmi REKLAMLAR KAMPÜS Spor GÜN'ün ürünü
KünyeHakkımızda KünyeKünye İleti�YimIletisim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva