Gözünüz doysun

Akbelen ormanlarını Muğla'nın köylerindeki kadınlar savunuyor. 

"Ağaçlarıma sarıldım. Çocuklarım diye şapur şupur öptüm. Her bir ağaç kesildiğinde, çocuklarım yok oldu diye üzüldüm. Kestirmeyeceğim onları dedim ama kurtaramadım."

"Toprak ekmek demektir, hava demektir, su demektir. Ağaçlar olursa yaşam olur, su olur, nefes olur."

"Termik ölüm demektir, yoksulluk demektir, bittik demektir."

BALTALAR ELİMİZDE

Doğayı korumak tercihtir. Doğayı yok etmek akıl dışılıktır. Kimse kendisinin ve çocuklarının kötü bir ortamda yaşamasını istemez. Yıllardır ekilen, biçilen, toprağım, ağacım, yerim, yurdum, vatanım bilinen doğa harikası yerleri birileri yok etmek istiyorsa, direniş haktır.

"Baltalar elimizde, biz gideriz ormana" diye şarkı olur mu? Ne yazık ki var. 

Birileri sabahın ilk ışıklarıyla ormana girdiler, ağaçları devirdiler. Kuş sesleri kesildi, testere gürültüsü yükseldi. Bundan daha acı olanı, bütün olanlar "devlet baba"nın korumasında yapıldı.

TEPKİSİZ VE DUYARSIZ

 Ormanları katleden bir anlayışa yıllardır tanık oluyoruz. Kimimiz duyarlı tepki gösteriyor. Kimileri sessiz, duyarsız, tepkisiz.

 Kentlerimiz beton yığını oluyor, ses çıkarmıyoruz. Sahillerimiz işgal ediliyor, umursamıyoruz. Araçlarımız kesilerek talan ediliyor, turistik tesis yapılıyor, görmezden geliyoruz. Nehirlerimize HES kuruluyor suları kurutuluyor, sırtımızı dönüyoruz.

 Yıllardır köylü halk ile jandarma ve ormancı birlikte ormanları korurdu. Bugünlerde şirketlerin çıkarı için jandarma ve ormancı, direnen halka saldırıyor, copluyor, su sıkıyor. Savaşta değiliz. Ne yapıyorsunuz, kendinize gelin.

BU NASIL BİR İŞKENCE

Bir ağacın yetişmesi yıllar sürüyor, kesilerek yere düşmesine 28 saniye yetiyor. 2 şirket servetlerini katlasın diye kim bilir kaç cana su olan, nefes olan, yuva olan orman yok ediliyor. Güvenlik güçleri cop kullanıyor, tazyikli su sıkıyor, gaz püskürtüyor. Bir avuç köylü müthiş bir mücadele veriyor, direniyor, dayanışma örneği gösteriyor.
 O halk, doğayı, ormanı korumak için direniyor. 88 yaşında nene ağacına sarılarak ağlıyor. 93 yaşındaki dede orada boy gösteriyor. Yüreklerimiz yanıyor. Bu nasıl bir işkence? Allah'ım ağaçları, ormanları, doğamızı koru.

 Bu hafta 51 ilde 55 bin hektarlık 200 bölge daha maden arama ve İşletmesi için açıldı. Birilerinin aklında, fikrinde sadece rant var. 

Yeter artık düşün bu halkın yakasından, aç gözünüz doysun.