Haydi beyler istifaya…

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Fettah Tamince’nin rezidans bombasının pimini çekip orta yere bıraktı.

Ne yaptı Böcek?..

Birilerinin pişmiş aşına su kattı…

Tamince’nin arsasını ‘Sağlık’ alanından ‘Turizm ve ticaret’ alanına çevirip bir de 7 katlı binaya 2 kat ekleyen plan notu kıyağını çeken büyükşehir meclisinin kararını veto etti.

Bu veto kararını duyar duymaz aklıma iki kişi geldi.

Biri, meclisin ertesi günü televizyonlara çıkıp kararı, ‘Büyükşehir Sözcüsü’ olarak can hıraş savunan Böcek’in başdanışmanı Cem Oğuz’du…

Sık sık ‘Büyükşehir adına konuşuyorum’ vurgusu yapıyordu o toplantıda…

Kendisi bir bürokrattı, büyükşehir meclisi ile ilgisi alakası yoktu ama seçilmişlerin aldığı kararla ilgili yorumlar yapıyor, Muratpaşa meclis üyelerini ‘Plan notu’ üzerinden tiye alıyordu.

Fettah Tamince’ye, ‘Birini bul, senin bu rezidans olayını gazetecilere ballandıra ballandıra anlatsın’ deseler, Cem Oğuz’dan iyisini bulamazdı.

Eeee, ne oldu şimdi?..

Başdanışmanı olduğu Böcek, savunduğu kararı ‘Olmamış bu’ diye geri gönderdi meclise…

Allah kimseyi Cem Oğuz’un durumuna düşürmesin diyelim gelelim ikinci kişiye…

O kişi de, bu imar kıyağı için grup kararı alan CHP Antalya İl Başkanı Nuri Cengiz…

Onun yerinde de olmak istemezdim doğrusu…

Düştüğü durum çok vahim…

Bir il başkanı düşünün, karardan önce meclis grubunu topluyor, o madde için grup kararı alıyor.

Meclis üyelerinin yarısı toplantıya girmese bile girenlerle dediği kararı çıkartırıyor.

Sonra o karar büyükşehir belediye başkanı tarafından veto ediliyor.

Muhittin Böcek veto ederek diyor ki; ‘Ben bu kararı hukuka aykırı gördüm.’

Yani aslında diyor ki Böcek;

“Ey sayın il başkanım, sen grup kararı alarak hukuki olmayan bir kararı çıkarttırdın…”

“Ey sayın başdanışmanım, sen de hukuki olmayan bir kararı ertesi gün çıkıp gazetecilerin önünde savundun…”

Şimdi bu iki kişi için yapılacak tek şey var, çıkıp kamuoyundan özür dileyerek istifa etmek.

Yaparlar mı?..

Sanmıyorum…

Siyasette istifa mekanizması yıllardır çalışmıyor.

AKP’yi bu mekanizmayı çalıştırmamakla suçlayan CHP’de de durum farklı değil…

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş misal…

Zat-ı muhterem CHP’li olmadan önce de Hatay'ın en büyük ilçesi Antakya'nın belediye başkanıydı…

2009’da Ak Parti’den seçildi Antakya'ya sonra CHP’den büyükşehire devam etti…

Dile kolay tam 14 yıldır belediye başkanlığı koltuğunda oturuyor…

Onun döneminde yapılan binalar da çöktü, canlar gitti.

‘İstifa edecek misin?’ diye soran gazeteciye, mırın, kırın ediyor.

Neyse gelelim Antalya’daki bizim olaya…

Bu Tamince meselesinde de tarih tekerrür edecek gibi geliyor yine bana…

Buna benzer bir olayı Mustafa Akaydın büyükşehir belediye başkanı iken Konuksever’deki AVM meselesinde yaşamıştık.

AVM’ye onay kararı da CHP ve Ak Parti’nin oylarıyla geçmiş, ardından Kılıçdaroğlu devreye girmiş ve Akaydın o meclis kararını ‘Veto’ etmek zorunda kalmıştı.

Sonra ne oldu?..

Kimse o kararın siyasi olarak hesabını ödemedi.

Tam aksine, bu AVM kararının meclisten geçirilmesi işini organize ettiği iddia edilen dönemin Ak Parti İl Başkanı Mustafa Köse ile dönemin CHP İl Başkanı Devrim Kök milletvekili yapılıp ödüllendirildi.

Ben bu kez böyle bir ödüllendirme beklemiyorum ama ne Cem Oğuz’un ne de Nuri Cengiz’in istifa etmelerini de ihtimal dahilinde görmüyorum.

Çünkü önümüz seçim…

Hiç kimse saflardan fire vermek istemiyor.

Bu nedenle hesaplaşma seçim sonrasına kalır.

Hiç kimse, ‘Unutulur’ diye düşünmesin.

Biz buradayız.

Zamanı gelince hatırlatırız.