Kura bakmayan Bakan olur mu?

Amerikan doları Türk Lirası karşısında 9 ayda yüzde 31 değer kazandı. Dolar fiyatı 1 Ocak'ta 5.94 TL iken bugün 7.94 TL. Asgari ücret 2 bin 324 TL olarak yılbaşından bu yana aynı kaldı. Alım gücü ocak ayından bugüne kadar 900 TL azaldı. Bunun adı devalüasyon.

 6 milyon aileye birer lira yardım edilmiş. 3 kişiden 18 milyon kişi. Bu bir utanç tablosu.

Bakan şöyle diyor:

"Kur benim umurumda değil oraya bakmıyorum."

Döviz kuru umurunda değilmiş. İnandınız mı? Ben inanmadım.

SORUMLU BAKANSIN

 "Kur meselesinden en kârlı biz çıkacağız. Kurun kontrolü elimizde" diyen sen değil miydin? Kur yükselişini bir yıldır tutmak için 120 milyar doları ne yaptın? Rezervleri kim eritti? Ekonomiden sorumlu bakansın. Hazine senin yönetiminde. Borçlarımız senin imzanla ödeniyor. İhracat gelirine bakıyorsun, ithalata izin veriyorsun. Hani daha bir ay önce, "Bir de bakmışsın artık enerji ihraç eden ülke olur muşuz" diyordun. Ve kura bakmadığını söylüyorsun. Senin için çokomel 7.85, Eti Puf 9.20, Eti Cin 10 TL. Hadi canım sende.

UÇURUMDAN UÇUYOR

Yeni Ekonomik Program açıkladın. Hayırdır. Bayram değil seyran değil. Nereden çıktı bu yeni ekonomik program? Anlatılanı anlayan kimse yok. Güven veren, yatırımcı çeken, yeni iş alanı yaratacak, çalışanların gelir artışına katkı sağlayacak bir şeyler arıyoruz. Yok. Uçuyoruz. Uçurumdan aşağıya.

10. Beş yıllık kalkınma planında (1.7. 2013) kişi başı milli gelir 25 bin dolar. 2019 planında bu rakam 12 bin 484 dolara indi. Yeni ekonomik programda öngörülen 10 bin 33 dolar.

GİZLİ DEVALÜASYON

 Halk 7 yılda 14 bin 967 dolar fakirleşti. Bakan özetle dedi ki: "Olmuyor ey vatandaş. Partimiz başarılı değil. Başınızın çaresine bakın."

Her şeyi olumlu gösteriyorlar. Her işlerini güzel anlatıyorlar. Her yaptıklarını medyaları ile pazarlıyorlar. Hani dürüst politikacı Bülent Ecevit çıkıp ne demişti: "Ekonomik kriz var."

Bugünkü zihniyet ne yapıyor? Ortalık güllük gülistanlık diyor. Yiyen, kabul eden, onaylayan bir kitle var. Onlar inanıyor ve Türk Lirası günbegün eriyor. Bunun adı gizli/açıklanmayan devalüasyon.

BORÇLARI BİZ ÖDÜYORUZ

 İyi ki kontrol sende. İyi ki kuru elinde tutuyorsun. Aşağı indirin diye rica ediyoruz. Siz tersini yapıyorsunuz. Hep yukarı. Sabah 100 dolar alıyorsun akşam aynı paramız 98 dolara yetmiyor. Evet maaşları dolarla almıyoruz da devletin 256 milyar dolar dış borçlarını biz ödüyoruz. Günde beş kuruşluk fark nedeniyle 21.5 milyar TL daha borçlu duruma geliyoruz. Daha nasıl anlatalım? Borçlar bizim cebimizden döviz olarak çıkıyor.

 Son söz: Cep delik cepken delik, cepte kalmadı metelik.