Obeziteyle savaşmanın yolu kendini beğenmekten geçer

Türkiye Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı kapsamında, Antalya Kamu Hastaneleri Birliği'nin (AKHB) düzenlediği 'Obezite ile Mücadele' konulu eğitim programının üçüncüsü, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yapıldı. Hastanenin Cumhuriyet Konferans Salonu'nda verilen eğitim programına, Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bağlı Fatih, Fatmagül Özpınar, Meryem Mustafa Ege ve Emel Sevgi Taner orta okullarından gelen öğretmen ve öğrenciler katıldı.
 
OBEZİTE NASIL OLUNUR?
 
Toplantıda ayrıca, Antalya Kamu Hastaneler Birliği Tıbbi Hizmetler Başkanı Dr. Cenker Ateş, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç.Dr. Nurullah Bülbüller, Eğitim Koordinatörlüğü Birim Sorumlusu Uzm.Dr. Güzin Aykal da hazır bulundu. Antalya eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç.Dr. Doğa Türkkahraman, obezitenin vücuda harcanandan daha fazla miktarda kalori alınması sonucu oluştuğuna dikkati çekerek şunları söyledi:
 
"Türkiye'de 3 yıllık dönem zarfında obezitenin görülme sıklığı 2006 yılında yüzde 3.6, 2009'da yüzde 6.5 ve 2012'de yüzde 10 civarındadır. Obezite en sık ergenlik dönemi 10-12 yaşlarında görülmektedir. Ayrıca okul çağında obez olanların yüzde 30'u erişkin döneminde de obez kalmaktadır. Bu nedenle okul çağındaki çocuklarda obezite ile mücadele ciddi önem arz etmektedir. Anne ve baba normal ise çocuğun obez olma oranı yüzde 10, anne veya baba obez ise yüzde 30-40, anne ve baba her ikisi de obez ise yüzde 80'dir. Obezitenin tedavisi için beslenme tedavisi (diyet), fiziksel aktivite (spor) ve davranış tedavisi uygulanmaktadır."
 
Eğitimcilerden Diyetisyen Seyhan Çan da şişmanlığın önlenmesi için düzenli beslenme, yeterli fiziksel aktivite (en az 60 dk), fast food'tan kaçınma ve öğünlerin televizyon karşısında tüketilmemesi gerektiğine değindi. Psikolog Ahmet Atalay ise özellikle ergenlik çağında kişinin kendi bedeninden memnun olmasının son derece önemli olduğuna dikkati çekerek, "Başkalarının kendisini olumsuz algıladığını düşünen obez bir birey, yavaş yavaş insanlardan kaçmaya, daha çok evde vakit geçirmeye başlar. Daha çok evde vakit geçirmek demek yeme bozukluklarına davetiye çıkartmaktadır. Obezite ile psikolojik mücadelede kendi kendimizi gözlemleyerek, kendimize başarabileceğimiz küçük hedefler koymalıyız. Örneğin günde 500 adım yürümek, asansör kullanmamak gibi. Ayrıca 'Asla kilo veremeyeceğim, asla başarılı olamayacağım' düşüncesiyle de savaşmalıyız" dedi.
 
Eğitim sonunda çocuklara meyve, ayran ve süt ikramı yapıldı.

Süleyman EKİN/ANTALYA, (DHA) -