Osmanlı dönemi hasır yastıkları Avrupa'ya da gönderiyor

Sivas'ta oturan evli 3 çocuk babası Abdurrahman Çifçi, babası Bekir Çifçi'nin yanında başladığı hasır yastık yapma mesleğini yarım asırdır sürdürüyor. 1993 yılında babasını kaybettikten sonra işi devralan ve kent merkezinde bulunan imalathanesinde üretimini sürdüren Çiftçi, müşterilerinin şehirde ve kırsal bölgelerde şark köşesi yapmak isteyenler kişilerden oluştuğunu söyledi. Biçilen otları tek tek seçen Çiftçi, daha sonra kalıba koyarak dikiyor ve yastık haline getiriyor. Osmanlı döneminde kullanılan ve bu dönemde şark köşesi yapımında tercih edilen yastıklar, gurbetçilerin aracılığı ile Almanya ve Fransa'ya da gönderiliyor. 30 yıl önce Sivas'ta 15 esnafın yaptığı hasırcılık mesleğini şu anda ise sadece Abdurrahman Çifçi yürütüyor. 

'BU MESLEĞİN KENTTEKİ TEK TEMSİLCİSİYİM'

Abdurrahman Çifçi hasır yastıkların bugünlerde köylerde ve şehirde şark köşesi yapmak için kullanıldığını belirterek, "8 yaşından bu zamana kadar bu mesleğimi sürdürüyorum. Hacmi ve kütlesi büyük olduğu için yastık yüzlerini boş olarak yurt dışına gönderiyoruz. Almanya’ya, Fransa'ya ve oralardaki gurbetçi vatandaşlarımıza gönderiyoruz. Boş olarak gönderdiğimiz yastıkların içerisine sünger veya kalıp koyarak kullanıyorlar. Bu malzemeler Osmanlı İmparatorluğu ve öncesinde Doğu'da ve Güney Doğu'da şark köşesi olarak kullanılıyor. O zamandan bu gelenek devamlı canlanmakta ve restoranlarda, diğer çeşitli yerlerde oluşturuluyor. Benimki baba mesleği ama benim oğullarım farklı meslekler seçti ve bu mesleği sevmediler. Bu meslek rağbet görmüyor. Biz de ancak geçimimizi sağlıyoruz. Sivas'ta bunu imal eden bir tek ben varım. Benimle de bu meslek sanırım bitecek. Aynı zamanda Kayseri'de, Bolvadin'de bunları imal eden yerler var. Hazır alıp getirip burada satmak isteyen arkadaşlarımız, komşularımız da var. Babamın zamanında kentte yastıkçı çoktu. Ama şimdi benden başka kalmadı" dedi. 

Arife Defne ARSLAN- Alperen YILDIZ/SİVAS, (DHA)