Son 53 yılın en sıcak nisan ayı yaşandı
Son 53 yılın en sıcak nisan ayı yaşandı
Kadın liderliği Akdeniz Üniversitesi'nde öne çıkıyor
Kadın liderliği Akdeniz Üniversitesi'nde öne çıkıyor
Ali Bahar: Yeniden ayağa kalkma zamanı
Ali Bahar: Yeniden ayağa kalkma zamanı
Antalya'daki sevgiliye tokat cinayetinde tutuklama
Antalya'daki sevgiliye tokat cinayetinde tutuklama
23 Temmuz 2011 Cumartesi - 13:33

Özgür basın için mücadele

Türk basınında sansürün kaldırılışının yıldönümü dolayısıyla Antalya Gazeteciler Cemiyeti ve Çağdaş Gazeteciler Derneği açıklamalar yaptı.

Özgür basın için mücadele
Facebook'ta Paylaş Twitte'da Paylaş Google+'da Paylaş Haberi Yazdır Arkadaşına Gönder Metni küçült Metni büyüt

Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mevlüt Yeni’nin açıklaması şöyle:
 
“İkinci Meşrutiyet’le basında sansürün kaldırılmasına karar verilen 24 Temmuz 1908 tarihi, bizim için çok anlamlı bir dönüşümü ifade eder. Her yıl 24 Temmuz’u coşku ve olgunluk içinde bir bayram havasında geçirmek, basında çalışan herkesin içten dileğidir.
 
Ancak 24 Temmuzları tam bir bayram olarak soluma imkânından yoksunuz. 103 yıl önce artık tamamen tarihe gömülmüş olması gereken sansür olgusu, ne yazık ki zaman zaman biçim değiştirerek yeniden karşımıza çıkmaktadır.
 
Bugün yalnız Türkiye’de değil, bütün dünyada basının üzerinde ağır bir baskı söz konusudur. Örnek gösterilen demokratik ülkelerde bile basın üzerinde açık ya da gizli biçimde etkin olmak isteyen basın dışı güçlerin varlığı tartışılıyor. Bu güçler ekonomik olduğu kadar siyasal alanda da basını yönlendirmeye ve kendi denetimlerine almaya çabalıyorlar. Kimi basın patronları da bu müdahaleleri adeta meşrulaştıracak tutum içine giriyor.
 
Türkiye’de basın, kuşku yok ki 103 yıl öncesine göre çok daha ileri konumda bulunuyor. O günlerin özgürlük anlayışıyla şimdiki arasında elbette uçurumlar var. Fakat üzülerek belirtmeliyiz ki, konunun diğer boyutlarından bakıldığında, bugün dünyada medyası en çok tartışmaya açık hale gelen ya da getirilen ülkeler arasında Türkiye en ön sıralarda yer alıyor. Türkiye’nin bu olumsuz konuma itilmeye hakkı olmadığını bütün gücümüzle haykırıyoruz.
 
Basının özgürce çalışması herkes için hayati önemdedir. Siyasi otorite her zaman aynı ellerde kalmaz. Ekonomik ve mali gücü her zaman aynı insanlar elinde tutamayabilir. Herkesin, basın özgürlüğünün asıl kendisi için vazgeçilmez olduğunu kavraması gerekir.
 
Sansürün belki de en ağır olanı “oto-sansür”, yani gazetecinin yazmaktan çekinmesi, korkması ve kaçınmasıdır. Ülkemiz basını için bundan daha tehlikeli bir durum olamaz. İşinden olma korkusu, her an yargılanma endişesi gazetecinin beyninden atılmadıkça özgür basın bir hayal olarak kalır.
 
Hiç kuşku yok ki içinde bulunduğumuz olumsuz koşulların meydana gelmesinde basın sektörünü temsil eden kuruluşların ve meslektaşlarımızın da payı yok değildir. İyileşmenin yolu, birlik ve beraberlikten geçer. Türk basınını, birileri hizaya sokmadan kendi mensupları layık olduğu yere taşımak için çabalamalıdır.
Gazetecinin bu kıskaçlardan kurtarılmasını şiddetle talep eden Antalya Gazeteciler Cemiyeti, sonuna kadar basın özgürlüğünün takipçisi olacaktır. Hiç kuşku duyulmasın ki, Türk Basını her türlü sansürden kurtuldukça özgürlüğünü daha da olgunlukla ve sorumluca kullanacaktır. “
 
 ÇAĞDAŞ GAZETECİLER DERNEĞİ
 
 Çağdaş Gazeteciler Derneği Akdeniz Şubesi Yönetim Kurulu’nun açıklaması ise şöyle;
 
"24 Temmuz, ülkemizde Basında sansüre ilk direnişin yıldönümü olarak kutlanır ya da anılır. Oysa, sansürün kaldırılmasından 103 yıl sonra bugün Türkiye'de cezaevlerinde 70 gazeteci yazdıklarından, hatta yazmadıklarından ötürü cezaevlerinde tutuluyor. Binlerce gazeteci-yazarın da yargılanmasına devam ediliyor.
 
Henüz basılmayan kitaplara “bomba” muamelesi yapılarak, toplatılıyor, yayımı, dağıtımı yasaklanıyor. Hükümeti eleştiren, birçok gazete ve derginin yayını durduruluyor. Muhalif gazete ve dergilerin çalışanların olmadık bahanelerle gözaltına alınıyor, tutuklanrıyor.
İktidarın baskı ve tehditlerine maruz kalan basın patronları, baskılardan kurtulmanın yolunu otosansürde buluyor.
Bu baskı sürecinin doğal sonucu olarak, halkın bilgi ve haber alma hakkı, düşünce, basın ve ifade özgürlüğü, kültür ve sanat yaşamı ağır bir otosansür iklimi altında.
Böyle bir ülkede demokrasiden, insan haklarından , özgürlüklerden,söz edilebilir mi?
 
''İleri demokrasi''yi kurma görevinin kendisine verildiğini iddia eden ''Ustalık dönemi hükümeti''nin totoliter tutumları yüzünden halkın haber alma hakkı gasp ediliyor.
 
Ticari kaygılarla, sahip oldukları gazete, radyo ve televizyonların yayın politikalarına müdahale eden patronlar yüzünden, otosansür, bilgi kirliliği, dezenformasyon yaygınlaşıyor.
 
Cezaevlerinde tutuklu bulunan 70 gazeteci, halkı haber alma hakkını kullandıkları için, cezalandırılıyor. 2009'dan bu yana 41 gazetecinin de tutuklanıp, salıverildiği gözönünde bulundurulursa, ''İleri demokratik Türkiye” de 111 gazetecinin cezaevi koridorlarından bir şekilde geçtiği anlaşılıyor,
 
Sadece İstanbul'daki Bakırköy Adliyesi'nde gazeteciler hakkında açılmış 2000'den fazla dava bulunuyor.
 
Gazetecilerin, yaptıkları haberler ve röportajlar, yayımladıkları veya hiç yayımlamadıkları kitaplar, haber kaynaklarıyla yaptıkları telefon görüşmeleri, haber kaynaklarından elde ettikleri bilgi notları veya belgelerden hareket edilerek, suç örgütlerinin üyesi olmakla suçlandığı bir ülkede, demokrasi mücadelesi vermek ''cesaret'' gerektiriyor.
 
Türkiye, işini iyi yaptığı için gazetecilerin yargılandığı ''ileri demokratik bir ülke”ye dönüştü.
 
Türkiye bu muameleleri hak ediyor mu?
 
ÇGD olarak, haksız,adaletsiz ve hukuksuz şekilde cezaevlerinde bulunan gazetecilerin derhal serbest bırakılmaları, tutuksuz yargılanmalarını istiyoruz.
 
Başta Terörle Mücadele Yasası olmak üzere,TCK ve Basın Yasası , "Uluslararası basın özgürlüğü ölçütleri " temelinde derhal değiştirilmelidir.
 
Olağanüstü dönemin DGM' lerinin devamı niteliğindeki Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemeleri kaldırılmalıdır.
Sansürün kaldırılışının 103. Yılında Türkiye'deki gazeteci ve yazarların bir ayağı cezaevlerinde, biri ayağı mahkemelerde, kafaları otosansür kıskacındadır.
 
Medya ve ifade özgürlüğünün bu denli ağır baskı altında olduğu gerçeğini görmeyen, görmek istemeyen kimi meslektaşlarımızı, meslek kuruluşlarını, basın ve ifade özgürlüğü mücadelesinin içinde ve yanında yer almaya davet ediyoruz.”
 
 

 
Akseki'de kaza: 2 ölü, 8 yaralı
 
Sanatçı Kırdar, Üras'ı ziyaret etti
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Akseki'de kaza: 2 ölü, 8 yaralı
ANTALYA'nın Akseki İlçesi'nde 4 otomobilin karıştığı kazada 2 kişi yaşamını ...
Azrail polisin peşini bırakmıyor
Antalya'da deniz kenarında oturan polis memuru Enver Satıcı, silahının ...
Lunapark'ta facia
Antalya'da dün gece lunaparkta işe başlayan 24 yaşındaki Özkan Kayhan, ...
 
Sahte aile hekimlerine 15 yıl hapis cezası istendi
Antalya'da kendilerini 'aile hekimi' olarak tanıtarak girdikleri evde, ...
Elektrik kesintisi isyan ettirdi
Antalya'nın Alanya İlçesi'nde elektriklerin sık sık kesilmesi, bir sitede ...
Şehitler üzerinden siyaset yapanlara anında cevap
Antalya Büyükşehir Belediyesi, izinsiz ve yönetmeliklere aykırı bir şekilde ...
 
Yerli tohumla 13 çeşit biber
Akdeniz Üniversitesi Antalya Teknokenti'nde faaliyet gösteren Akça Tohumculuk, ...
Çocuğunun annesini erkeklere pazarladı
Antalya'da polise başvuran 1 çocuk annesi 33 yaşındaki G.U., nikahsız ...
Sahte içkide bir tutuklama
Antalya'da Döşemealtı İlçe Emniyet Müdürlüğü ile mali polisin ortaklaşa ...
 
Dursun Gündoğdu
Ak Parti Antalya'da ders almamış
YAZARLAR
Mesut Gürkan
Mesut Gürkan
Denizin güzelliği ve yaşadığım simit şoku…
Turgut Güngör
Turgut Güngör
Karanlık ilişkiler
Halit Çelikbudak
Halit Çelikbudak
19 Mayıs ve Milli Mücadele
Serpil Nur Abiral
Serpil Nur Abiral
Tünektepe teleferik faciası
İsa Altun
İsa Altun
Belediye başkanı olmak...
Sude Karataş Geyikci
Sude Karataş Geyikci
8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun
H.O.P
H.O.P
Ülkemize biçilen rol
Prof. Dr. Yakup Alıcıgüzel
Prof. Dr. Yakup Alıcıgüzel
Türkiye’nin problemi yok, problemi bireysellik..  
Nesrin Mater
Nesrin Mater
Karadağ ve tembellik üzerine 10 tavsiye
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA GÜN HABER
ASTROLOJİ
Koç
 
21 Mart - 20 Nisan
Nisan ayında finansal konularda büyük şanslar yakalayabilirsiniz. Kazançlarınızı arttırabilmek adına pek çok fırsatın ...
 
Ana Sayfa Türkiye Antalya BURDUR ISPARTA Siyaset Turizm Resmi REKLAMLAR KAMPÜS Spor GÜN'ün ürünü
KünyeHakkımızda KünyeKünye İleti�YimIletisim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva