Seçim yolunda

Türkiye'nin geçen haftaya kadar ekonomik anlamda riskli bir ülke olan durumu,  bir anda değişti. Millet İttifakının Cumhurbaşkanı adayı olarak Kemal Kılıçdaroğlu açıklanınca, Türkiye'nin risk primi düştü. Bu çok önemli bir gelişmedir. Riskin azalması ve güvenilir ülke konumuna dönüş, özellikle siyasi gelişmelere bağlı olduğunda, daha değerli bir anlam kazanır.

 Öncesinde, Saadet Partisi Genel Merkez binasına Atatürk Posteri asılması inanılmaz bir gövde gösterisidir. 40 yıllık dinci bir lider olarak bilinen Temel Karamollaoğlu'nun, Millet İttifakı oluşumunda önemli katkı sağlamasından daha etkili bir mesaj, Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığını açıklaması olmuştur. 

LİDERLERİN TUTUMU

Hem yurt içindeki din bezirganlarına, hem olumsuz bir gelişme umudu besleyen sağcı kesimlere, Saadet Partisi liderinin tavrı, üslubu ve son gün davranışı, adeta bir tokat etkisi yapmıştır. 

 Meral Akşener krizinde, gece yarılarına kadar süren ikna turlarında Ahmet Davutoğlu'nun olumlu rolü, hiç inkar edilemez. Ali Babacan'ın son dakikaya kadar yapıcı birleştirici çabaları çok değerlidir. 

 Evet, belki de yıllarca AKP kadrosunda yer aldıkları için, yargılanması gerekir diye düşünülen iki lider, kurdukları yeni partileriyle siyasetin uzun bir maraton olduğunu bizlere hatırlatıyorlar. 

ÖZLEMLERE YANIT OLUR

 TBMM oluşumu bu kez millet ittifakının gündeminde, "güçlendirilmiş parlamenter sistem" olarak yer alıyor. Güçlü profili ve yetkileriyle, güçlendirilmiş parlamenter sistem, yıllardır süre gelen özlemlere bir anlamda yanıt verecektir. 

 Hilesiz bir seçim sonucu, dürüst bir Cumhurbaşkanı hepimizi mutlu eder. Kemal Kılıçdaroğlu'nun "418 milyar doları çetelerden alacağım, getireceğim, halka dağıtacağım" söylemi, bu seçimin ana temasıdır. 

 Hesap sorma, yolsuzlukları önleme, rüşveti durdurma gibi vaatler, enflasyon altında ezilen milyonlarca kitle için önemli mesajlardır.

 İşsizliğe çare bulunması, asgari gelir düzeyinin yükseltilmesi gibi konular öncelikle sonuçlanmalıdır. Mağdur edilenlere kucak açan, helalleşme çağrısı yapan, Suriyelileri geri yollamayı dile getiren Millet İttifakı, bugünkü anket sonuçlarında 10 puanlık farkla önde görülüyor. 

HALKIN UMUDU DEĞİŞTİ

 Seçime 2 aylık bir süre var ve safları sıklaştırmak için son döneme giriliyor. Cumhur ittifakı  -ki asıl söz sahibi olan AKP ve onun genel başkanıdır- 2023 için örneğin şu vaatlerde bulunmuştu:

 "Dünyada ilk 10 ekonomi arasına gireceğiz. Yerli uçağımız göklerde olacak. Doğalgaz tüm evlere girecek. Yerli otomobilimizle yollarda seyahat edeceğiz. Kişi başı milli gelirimiz 20 bin dolara çıkacak."

 Ne yazık ki hiçbiri olmadı. O nedenle halkın umudu, Millet İttifakına yöneldi. Hakkını arayacak, hesap soracak, şeffaf bir yönetim arayan halk, sadece tarafsız bir Cumhurbaşkanı seçmeyecek, daha da önemlisi Millet İttifakının parlamentoda milletvekilliği çoğunluğuna sahip olmasını sağlayacak.

 Bu kez insanlar sandığı çok farklı duygularla gidecek. Demokrasinin kazanması ve  cumhuriyetin korunması, değişimin ana teması olacak.