Sen çok yaşa hocam

Başıboş balık ağlarının, bulunduğu yerde su altı yaşamını tükettiğini anlatan Prof. Dr. Gökoğlu, "27 metre derinlikte, tüpümdeki oksijen bitinceye kadar ağ temizledim" dedi.

'Hayalet ağ' olarak tabir edilen balıkçıların balık tutmak için kullandığı ve çeşitli nedenlerle su altında kalan ağlar, su altı yaşamını tehdit ediyor. Su altında yok olması yüz yıllar süren hayalet ağlar, dalgıçlar tarafından çıkartılmadığı takdirde, bulunduğu yerdeki canlılar bu ağlara takılarak ölüyor.

Meslek yaşamı boyunca yüzlerce deniz kaplumbağasının ve farklı türlerde onlarca balığın öldüğüne şahitlik ettiğini anlatan Prof. Dr. Gökoğlu, Antalya'nın falezleri olarak bilinen ve nesli tükenmek üzere olan koruma altındaki Akdeniz foklarının da evi olarak adlandırılan bölgeye öğrencileriyle dalış yaptı. Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, su üstünden görülemeyen bu tür ağların çürüyüp yok oluncaya kadar doğayı tükettiğini belirterek, balıkçıların daha dikkatli olmasını ve kayalık yerlerde ağ atmamasını istedi. Prof. Dr. Gökoğlu, şöyle konuştu:

"Sık sık dalış yaparak su altındaki mevsimsel değişiklikleri takip ediyoruz. Son dalışım beni çok şaşırttı, üzdü ve sinirlendirdi. Tırıvırı olarak adlandırılan bir ağ çeşidi vardır. Kullanılması bakanlıkça yasaklanan bir ağ çeşididir. Su altında kayalıklara takılmak sonucuyla bırakılan bu ağ, kim bilir kaç zamandır su altındaydı? Fark ettiğimizde üç tane de gül yengeci bu ağa takılmış ve yaşam savaşı veriyordu. 27 metre derinlikten bu ağı çıkarmak için tüpümdeki oksijen bitinceye kadar ağı kesip yukarı çıkarmak için uğraştım. Kayalık bölgeye ağ atılmayacağını balıkçıların bilmesi lazım. Bizim için zor bir çalışma oldu. Ağın parçaları üzerindeydi. Balıklar bu ağlara takılıp ölüyor. Ağın ömrü bitene kadar doğayı tüketmeye devam ediyor. Akdeniz foklarının da evi olarak bilinen falezlerde bu tür ağlar başta fok ve deniz kaplumbağaları için de çok tehlikeli."














İbrahim LALELİ/ANTALYA, (DHA)-