Yakın tarihin en büyük patlaması: Tunguska'nın gizemi

Bugün sizlere yakın tarihin en büyük gizemlerinden biri olan Tunguska’yı Shallwe ailesi olarak anlatacağız. Hazırsanız Tunguska’nın gizemi ile ilgili tüm kapıları aralıyoruz.

Yakın tarihin en büyük patlaması: Tunguska'nın gizemi

30 Haziran 1938 tarihinde sabah saat 7 sıralarında Sibirya'nın Tunguska Irmağı yakınında çok büyük bir patlama meydana geldi. Patlamaya şahit olanlar, gökyüzünde güneş kadar parlak, mavi bir ışık gördüklerini iddia etti. Patlama o kadar şiddetliydi ki; 2 bin kilometrelik alanda her şey dümdüz olmuştu. Olay sırasında Çin’de gökyüzünün bile rengi değişmişti. Olaydan sonra ise Avrupa ve Çin’de geceler yarı aydınlık geçmişti. Bunun yanı sıra günlerce en soğuk bölgelerde bile sıcak rüzgarlar esmiş, kuzey ülkelerinde gece gökyüzünde ışıltılı tuhaf şekiller görünmüş, parlayan bulutlar Avrupa'nın üzerinden geçmiş ve renkli günbatımları yaşanmıştır.

Bir görgü tanığı da olayı şu şekilde anlatmıştır;

“Kahvaltı zamanı evimin önünde oturuyordum. Tunguska yönünde bir anda kulakları sağır edici bir ses geldi ve ormanın üzerinde alevler yükselmeye başladı. Gökyüzündeki yarık gittikçe büyüyor, kuzeydeki her yer yanıyordu. Sıcaklık dayanılmaz hale gelmişti. Sanki üzerimdeki gömlek alev alev yanıyordu. Gömleğimi çıkartıp atmayı düşündüğüm sırada gökyüzündeki yarık kapanmaya başladı. Tekrar büyük bir gürültü duydum ve birkaç metre geriye uçtum. İşte o anda tüm duyularımı kaybetmişim.”

Olaydan sonra tespit ve inceleme çalışmalarının başlaması biraz zaman almıştır. O zamanın şartları düşünürsek yerleşim olmayan bir yere çabucak ulaşmak mümkün değildi. Ayrıca o dönemde Rusya'da iç karışıklıklar yaşanmaktaydı. Araştırma ve inceleme ancak 20 yıl sonra başlatılabilmişti. Olayın ardından uzun bir süre geçmesine rağmen olayın sebebi anlaşılamamış ve somut bir delil bulunamamıştı. Fakat olay hakkında birçok teori ortaya atılmıştı.

Merak ettiğiniz diğer olaylar için: https://www.shallwe.com.tr/gundem/

Tunguska patlamasının ardındaki sır...

Bunlardan en ilginci uzayların bizi kurtardığını iddia eden teoriydi. Bu teoriye göre dünyaya çarpacak olan dev bir göktaşı bir UFO tarafından engellenmişti. Bölgeyi araştıran bir Rus ekibi ise iddiaları doğrulamış, uzay gemisi parçaları bulduklarını öne sürmüştü. Olaydan sonra da bu bölge yakınlarında yaşayan birçok insan zaman zaman UFO gördüklerini iddia etmiştir. Fakat delil yetersizliğinden dolayı bu teori rafa kaldırılmıştır.

Diğer bir teori yine uzaylılarla ilgili... Bu teoriye göre patlayan şey dünyamız sınırları içine giren bir uzay gemisinin nükleer reaktörüydü. Patlama, Hiroşima’daki patlamanın yüzlerce katı büyüklüğündeydi. Fakat Hiroşima'daki patlamayla çok büyük benzerlikler gösteriyordu. Olaydan sonra radyoaktif izlere rastlanmıştı. Fakat en ilginci, olayın yaşandığı tarihte atom bombasını icat edilmemiş olmasıydı.

Benzer bir diğer konu ise uzaylıların kullandığı bir silah... Buna göre uzaylıların kullandığı büyük bir silah dünyaya doğru ateşlenmişti. Fakat bu teoriyi de yüzde 100 doğuracak somut delillere rastlanmadı. Başka bir teori, dünyanın yakınından geçen bir kuyruklu yıldızın veya parçasının dünyaya düşmüş olabileceği... Oldukça mantıklı fakat ortada ne bir krater vardı ne de gök taşı parçası... Günümüzde bazı bilim insanları krater olmamasının sebebini, çarpan kuyruklu yıldızın buzdan oluşmasına bağlamakta. Fakat bu açıklamaya rağmen ikna olmayan insanlara sayısı bir hayli fazla.

Başka bir teoriye göre ise dünyanın içinden bir karadelik geçti. Fakat bu teori en zayıf teorilerden biri. Çünkü; dünyanın içinden kara delik geçmesi durumunda, kara deliğin çıktığı yerde de büyük bir patlamanın olması gerekiyor...

Gezi yazıları hakkında bişeyler okumak isterseniz https://www.shallwe.com.tr/gezi-rehberi/ linki üzerinden ulaşabilirsiniz.