Zafer günleri

Türk ulusunun tarihine altın harflerle yazılan "Zafer" haftasını kutluyoruz. Türk olmaktan gurur duyanların kimi övgüyle, kimi şölenle yaşadığı, kimi dualarla, kimi gözyaşıyla andığı günler, 30 Ağustos Büyük Taarruz Zaferidir.

25 Ağustos 1922 tarihinde, Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa ordulara taarruz emrini gönderdi. Büyük Taarruz karargahı bir gün önce Mustafa Kemal Paşa'nın geldiği ve geceyi geçirdiği Şuhut'taki Hacı Veli Konağıdır. Büyük Taarruz emri şöyledir: "Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri."

41 YAŞINDA KOMUTAN

Kurtuluş Savaşı'nın son askeri harekatı olan Büyük Taarruz, 1922 yılının 26 Ağustos günü saat 05.30'da topçu ateşi ile başladı. O günlerde Mustafa Kemal 41 yaşındaydı ve emrindeki ordular 15 günde, 450 kilometre yolu düşmandan temizledi. Bugün de Türk insanı her 25 ağustos'u 26 Ağustos'a bağlayan gece uyumuyor. O büyük komutanı ve onun emriyle düşmanı önüne katarak ilerleyen asker dedelerini anıyor. Türk kanı taşıyanlar her 26 Ağustos günü 1071 yılında Malazgirt Meydan Savaşı'nı da anımsıyor o gün Roma imparatoru Romen diyen diyojeni mağlup eden Selçuklu sultanı Alparslan'ı da saygıyla anıyor.

NUTUK'TA ANLATIYOR

Mustafa Kemal Atatürk, "Büyük Taarruzu" Nutuk'ta şöyle anlatıyor:

"20/21 Ağustos 1922 gecesi 1'inci ve 2'nci Ordu Komutanlarını da cephe karargahına çağırdım. Genelkurmay Başkanı ile cephe komutanını da yanımda bulundurarak, taarruzun nasıl yapılacağını, harita üzerinde kısa bir savaş oyunu şeklinde açıkladıktan sonra, cephe komutanına o gün vermiş olduğum emri tekrarladım. Komutanlar harekete geçtiler. 

Taarruzumuz strateji ve aynı zamanda bir taktik baskın halinde yürütülecekti. Bunun gerçekleştirilebilmesi için de kuvvetlerin yığınak ve hazırlıklarının gizli kalmasına önem vermek gerekiyordu. Bu sebeple bütün yürüyüşler gece yapılacak, birlikler gündüzleri köylerde ve ağaçlıklar altında dinleneceklerdi. Taarruz bölgesinde yolların düzeltilmesi ve bunun gibi çalışmalarla düşmanın dikkatini çekmemek için diğer bazı bölgelerle de benzeri yanıltıcı hareketlerde bulunacaktı.

24 Ağustos 1922'de karargahımızı Akşehir'den taarruz cephesi gerisindeki Şuhut kasabasına getirttik  25 Ağustos 1922 sabahı da Şuhut'tan savaşı idare ettiğimiz Kocatepe'nin güneybatısındaki çadırlı ordugaha naklettik. 26 Ağustos sabahı Kocatepe'de hazır bulunuyorduk. Sabah saat 5.30'da topçu ateşimizle taarruz başladı."

4 YIL SÜREN MÜCADELE

Anadolu, Mondros/Sevr ile işgal edilmişti. Başkomutan Mustafa Kemal 4 yıl süren bağımsızlık direnişiyle Trikopis komutasındaki Yunan ordusunu dağıtarak, denize dökülmelerini sağladı.

Türklük bilinci, Malazgirt Zaferi ile perçinlendi Büyük Taarruz ile Türkiye Cumhuriyeti devleti kuruldu. Büyük Taarruz, Atatürk'ün dehasını düşmanlarına bile kabul ettiren bir savaşın son noktasıdır.

DÜNYA SAHNESİNDEYİZ

Sakarya Meydan Muharebesi ile başlayan, Büyük Taarruz ile devam eden ve 9 Eylül'de İzmir'in dağlarında çiçekler açtıran zaferler dizisini bugünlerde ulusça kutluyoruz. Bu zaferler bir ulusun azmini, direncini, mücadelesini, cesaretini, vatan sevgisini, savaş derslerini, gururunu, öfkesini kısaca tüm varlığını kanıtlayan göstergelerdir. 

O savaş günlerinden bugünlere 101 yıl geçti. Gerici, bölücü, çapulcu birileri unutturmaya çalışsa da Türkler, Atatürk'ü ve onun silah arkadaşlarını saygıyla anıyor. Türkler tarihi boyunca ateş ve ihanetle sınanmış, her zaman galip gelmiştir. Türkler artık sadece bu topraklarda değil, dünya sahnesinde gururla yer alıyor.