Kadına hak ettiği değeri veremeyen bir toplum olarak bu günün anlamını ne kadar biliyoruz bir düşünmek lazım.

Kadına şiddetin tavan yaptığı ülkemde Dünya Emekçiler Günü’nü kutlasak ne olur, kutlamasak ne olur?  Önce kadınlarımıza bu vahşeti yaşatanları gerektiği gibi cezalandırabilen bir toplum olmalıyız… Daha yeni yaşandı kadını yakıp öldüren koca dehşeti !..  Çaresiz kaldığımız için de açıkçası bu gün benim için bir anlam taşımıyor. Evet dünyaya ayak uydurduk kutluyoruz da acaba kadınımıza hak ettiği değer, saygı  toplum olarak  gösteriliyor mu? Kadına şiddeti durdurabildik mi ? Hala kocası tarafından sokak ortasında dövülen, çocuğunun gözü önünde öldürülen kadınlarımızın olduğu toplumumuzda kadınlar gününü bizler kutlasak ne olur? Acıları dindiremedikten sonra!..

Hz. Muhhammed s.a v  bir hadisinde ‘’ Kadınlarınıza iyi davranın ‘’ dememiş mi ?

8 Mart’ı kutlanmaya hazırlanırken, geçmiş film şeridi gibi geçiyor gözlerimin önünden. Ayşe’ler, Fatma’lar, Güldünya’lar ve katledilen diğer kadınlar kara kapkara toprağın altında ve hayat devam ediyor ama hep eksik ve bir yanı hep öksüz olarak… 

Yaşayan,yaşatan ve yaşam savaşı veren tüm kadınların  Emekçi Kadınlar Günü kutlu olsun…

Seçim çalışmalarında son durum…

Evet, sona doğru yaklaşıyoruz. Neredeyse 25 gün sonra yeni belediye başkanlarımızla ya da kazanan eski başkanlarımızla yeni bir 5 yıla başlangıç yapacağız. Tüm adaylar, son hız programlarına devam ediyorlar, etkinlikler çoğunlukla gençlere yönelik, lokma ikramları pişiler ve yapılacak işlerin anlatımı! Hepsi çok güzel hazırlanmış biri 100 veriyorsa diğeri 200 vaad ediyor, eğitim ve ulaşım masrafları için ki bu devirde aileler için bu çok önemli, ülkemizde ki ekonomide çocuk okutmak gerçekten zor. Bu yüzden de ağırlık eğitim vaatlerinde ve konut tabiî ki… Bu kiralarla insanlar nasıl başa çıksın? Ama bakıyorum bazı vaatlerin yerine getirilebilinmesi için 5 yıl asla yetmez. Bunlardan biri doğal gaz!... Daha Antalya da bile her yere döşenememişken Kemer’e doğal gaz biraz hayal gözüküyor.. Siyasilerden toplu taşımaya çare dediğimizde cevap alamıyoruz. Taaa Kundu’ya kadar belediye otobüsü var ama Kemer’e yok, olamaz da çünkü minibüsçüler oy vermez? 

İnsanlar yerel seçimlerde kullanırken ideolojilerini bir nebzede olsa geride bırakır ve aday olanların kişiliklerini irdeleyerek oy kullanırlar. Bu güne kadar yaşanan seçimlerde bunu gördük. Bir çok güçlü parti yanlış aday yüzünden oy kaybederken, bir çok güçsüz partide doğru adayla yol aldı. Bu durum böyle iken yerel seçimlerde dikkatten kaçan en önemli konu BELEDİYE MECLİS ÜYELİĞİ… Mecliste görev yaparken denetim görevi de yapması gereken meclis üyelerimiz acaba bu görevlerini ( soru önergesi, belediyenin olumsuz kararlarını ve işlerini idari yargıya götürmek,iptal ettirmek gibi) tarafsızca yapabiliyorlar mı ? Yaptılar mı? Sanmıyorum. Belediye başkanına muhalefet eden partiden meclise giren üyelerin bile tam sessizliğe büründüğünü gördük. Olumlu olumsuz tüm uygulamaları kabul ettiklerini gördük.. Kemer ‘i Teksas’a çeviren meclis üyelerimiz yok mu? Silahlar patladı, kavga dövüş yaşandı, belediye başkan yardımcısı daha geçen hafta birini dövdü, ağzı burnu kan içinde kaldı.. Bir diğer üye benim uzun zamandır üzerinde durduğum  Mustafa Ertuğrul heykeli konusu… Heykelin Mustafa Kemel zannedilmesi… Bu konuya bir millet meclisi üyesinin yorumu: “Olsun, o da Mustafa bu da Mustafa’ ne fark eder”… Çok şey fark eder de görüşü bu olana söylenecek söz yok… Önceki dönem belediye başkan yardımcımız Sn. Kemal Yüksel , Hayvanları Koruma Derneği kuracağız dediğimizde vallahi tüm imkanları ile yanımızda olmuştu. Kapısı da her zaman açıktı. Şimdikilere ulaşmak ne mümkün?  Bu arada geçmiş dönem belediye başkan yardımcımız Kemal Yüksel beyden bahsetmiştim, kendisi eski bir eğitimcidir, eşi de öyle… Duydum ki, TÜRKİYE  İŞÇİ PARTİSİ’NDEN  meclis üyeliğine adaylığını koymuş… Kemer’de önemli görevlerde bulunmuş, deneyimli, güvenilir ve donanımlı bir isim. Kendisine çıktığı bu yolda bol şans diliyorum…

Bu günlük bu kadar. Yüzünüzden tebessüm hiç silinmesin dileklerimle sevgiyle kalın…