'Down Sendromlular Spor Oyunları' Antalya'da başlıyor
'Down Sendromlular Spor Oyunları' Antalya'da başlıyor
Çanakkale şehitleri Antalya’da törenlerle anıldı
Çanakkale şehitleri Antalya’da törenlerle anıldı
'İntihar etti' demişlerdi, gerçek sorguda ortaya çıktı
'İntihar etti' demişlerdi, gerçek sorguda ortaya çıktı
Oyuncu Wilma Elles Hindistan’a açılıyor
Oyuncu Wilma Elles Hindistan’a açılıyor

İsa Altun

Bağımlı yakınları feryat ediyor
9 Ekim 2021 Cumartesi

Bağımlı yakınları evlatlarını yeniden topluma kazandırmak için yaşanan sorunları ve çözüm önerilerini bir mektupla bize ulaştırdılar. Dilekleri TBMM çatısı altındaki siyasi partilerin bu konuya duyarlı olmalarını sağlamak. Bize gelen mektubu paylaşmak istiyorum: " Bizler bağımlı yakınları olarak yıllardır sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Hepimiz kendi başımıza ve kendi olan ya da olmayan imkanlarımızla yakınlarımızın bağımlılık sorunuyla boğuşuyoruz. Tek başımıza maddi ve manevi olarak üstesinden gelemiyoruz. 

Bağımlı yakınları olarak uzun zamandır birbirimizle istişare halindeyiz, sesimizi duyurabilmek için neler yapabiliriz diye. Bizler çaresizlik içinde sevdiklerimizin ellerimizden kayıp gitmesini istemiyoruz. Nefes alabilsinler, nerede olduklarını bilelim diye yeri geldiğinde kendi canlarımızı uyuşturucu kullanıyor diye polise biz şikayet ediyoruz. Yeter ki yaşasınlar diye… 

Özellikle pandemi döneminde karşılaştığımız anlamsız ve keyfi uygulamalar karşısında birilerinin işine geleni değil, işini yapmasını sağlamak, yaşadığımız sorunları, çözüm önerilerimizi ve acil taleplerimizi kamuoyuna iletmek 

Yaşadığımız sorunlar: 

 - Bağımlı bireylerin büyük çoğunluğunun sigortası olmadığı için tedavilerinin çok büyük bölümü ailelerin kendi olanaklarıyla karşılanmaktadır. Bu durumun sürdürülebilirliği mümkün değildir. 

- Bağımlılık tedavisi gören bireylerin Genel Sağlık Sigortası borcu var gerekçesiyle tedavi hakkından faydalandırılmaması gibi durumlarla çok sık karşılaşmaktayız. 

- Kadın bağımlıları çoğunlukla AMATEM’lerde yer yok diyerek Psikyatri bölümlerine yatırıyorlar. Bu durum sorunlarımızı daha da derinleştirmektedir. 

- Mevcut AMATEM’lerin çocuklarımıza davranışları, yaklaşımları da bağımlı yakınlarımızı tedavi sürecinden tamamen soğutuyor. Bağımlı bireylerin büyük çoğunluğu özel AMATEM ruhsatı verilmiş hastanelere yatmayı kabul ederken, devlet AMATEM’lerine hayır diyorlar. Evet dediklerinde de ya yer yok yanıtı alıyoruz ya da çok uzun sürelere tekabül eden randvu tarihleriyle karşılaşıyoruz. Hele hele kadın bağımlı yakınınız varsa yaşadığınız sorunlar daha da içinden çıkılmaz bir hale dönüşüyor. 

- Oldukça zor şartlar altında başlanabilmesi mümkün olan tedavi sürecinin devamına ya da sonlandırılmasına ilişkin karar tek başına bağımlı bireyin isteğine/beyanına bırakılmamalı. AMATEM ruhsatı verilmiş özel hastanelerde olduğu gibi ailenin de onayı alınmalı. Bu durum yaşamakta olduğumuz en berbat durumlardan yalnızca bir tanesidir. 

- Çok az sayıda var olan Rehabilitasyon Merkezlerine de kadın bağımlılar alınmıyor. Bağımlı yakınlarımızın tedavi sürecinin başarılı olması için Rehabilitasyon şart. - Madde Bağımlılığı bir beyin hastalığı değil, kriminal bir vak’a gibi algılandığı için satıcılık gibi kriminal bir vak'a gibi işlem yapıldığı için bağımlı bireylerin üzerlerinde madde yakalandığında da sicillerine sabıka kaydı işlenmektedir. Satanla içeni ayırmayan bu toptancı yaklaşım maalesef sürdürülebilir iyileşme tarafına geçmeyi başaran bağımlı bireylerin yeni yaşam yolculuğunda işe girme aşamalarında her zaman önlerine çıkan bir engele dönüşmektedir. 

- Tedavi süreçlerinin piyasalaştırılmasını mümkün hale getiren ciddi bir denetimsizlik söz konusu. 

- Vasi davalarında bağımlıyı iki kez doktor uzun aralıklarla (iki ay’da bir) kontrolden geçiriyor. Heyet raporu hemen olmuyor, zaten bağımlıyı bu tür bürokratik işlemler için bir yerlere götürmekte çok zorluk yaşıyoruz. Bu süreçler bağımlı yakınları için tam bir işkence, bir sürü bürokratik engeller her yerde sürecimizi içinden çıkılamaz bir kaosa çevirmektedir. 

- Cezaevi süreçlerinde de tedaviye yönlendirmeyi hedefleyen hiç bir iyileştirici yöntem yok. 

- Hele hele acil durumlarda bağımlı yakınları olarak bizi kabul eden bir acil müdahale birimi yok maalesef. 

- Bankaların aile fertlerinin olurunu almadan bağımlı bireylere kredi kartı ya da kredi vermesi, tahsil edemediğinde sorunu aileye yansıtması durumlarıyla karşı karşıyayız. 

- Denetimli Serbestlik sürecinde bağımlı bireyler genelde 3 ay boyunca 15 günde bir gidip idrar veriyorlar ve SAMBA adlı grup terapisine katılıyorlar. 15 günde bir gidilen idrar vermeye gidilmeden 4 gün önce idrarda çıkmasın diye tercih maddesi değil, suboxone içiliyor ya da serum taktırılıyor ve tahlile öyle gidiliyor. 

- Zorunlu Tedavi sürecine ilişkin ise her gün haberlerde kadına, eşe, çocuğa, anneye şiddeti izliyoruz ve bu olaylara karışanların büyük bir çoğunluğu da Şartlı Tahliye’yle ya da Denetimli Serbestlikle dışarı çıkmış olanlar maalesef. Aileye şiddet uygulayan bağımlılara yönelik yaptırımların ya da zorunlu tedavi kararlarının çıkarılması tam bir mevzuat işkencesine dönüşmüş durumdadır. Karar yerine nasihat alıp kendi kabusumuzla baş başa bırakılıyoruz. 

Çözüm önerilerimiz: 

- AMATEM’lerde sadece detox (arındırma) işleminin yapılmasının yetersiz ve gerçeklikten uzak bir hizmet oluğunun artık görülmesi ve Rehabilitasyon sürecini de kapsayan sorunun gerçekliğiyle örtüşen gerçekçi bir hizmet işlevi kazandırılması hayati öneme sahiptir. 

-Bulunduğumuz coğrafi konum itibarıyla uyuşturucu her dönem ülkemizin en önemli sorunu olmaya devam edecektir. Talep ve Zarar Azaltımına yönelik mücadele ve  tedavi zincirinin en etkili halkasının Rehabilitasyon ve Sosyal Entegrasyon Merkezleri olacağını düşünüyoruz. 

- Bağımlılık meselesine ilişkin kalıcı politikaların oluşturulması çok kritik bir öneme sahiptir. Bu alandaki bütün faaliyetlerin koordineli bir hale getirilmesi ‘’Bağımlılıklarla Mücadele Müsteşarlığı’’ gibi sadece bu soruna odaklanacak uzman bir organizasyonla mümkün olabileceğini düşünüyoruz. 

- Bağımlılık sarmalına girmiş bireyin tedavi haklarından yararlanması için SGK ve GSS yükümlülüklerinin sorgulanması ve bu yüzden tedavi hakkından yoksun bırakılması abesle iştigaldir. Bu gerekçeyle hiç kimsenin tedaviye ulaşma hakkı engellenemez, bütçe ya da fon tahsisiyle bu duruma yönelik çözümler geliştirilmelidir. ağımlı birey olması zaten başlı başına bir handikaptır, hukuki ve psikiyatrik anlamda tekrar ele alınması gereken bir durumdur ve bir takım yükümlülüklerden muafiyetini mümkün kılan yaklaşımların tartışması gerekir artık. 

- Mevcut durumda bağımlı bireyin tedavisinde geçerli olan ve ailelerin elini kolunu bağlayan en etkili uygulama olan ‘Bağımlı Bireyin Beyanı’ meselesinin de tekrar tartışılması gerektiğine inanıyoruz. Kendi özbakımını dahi yerine getiremez duruma gelen bağımlı bireyin irade beyanının kabul edilebilir olmasını kabullenemiyoruz. Konunun bütün ilgili taraflarından oluşan uzmanlarca etraflıca ele alınmasını istiyoruz. 

- Herhangi bir kriminal suça bulaşmamış sadece madde kullanıcılığından kaynaklı adli siciline sabıkalı kaydı düşülmüş bağımlı bireyin, örneğin 3 yıllık temizlik süresini uzman bir heyet tarafından verilen raporla ispatladığında tekrar kullanıma dönmesini engelleyici, temiz kalma motivasyonunu destekleyici olmasına yönelik bir adım olarak sabıka kaydının silinmesini önermekteyiz. 

- Özellikle içicilikten cezaevine giren bağımlı bireylerin kriminal suçlu gibi cezaevine değil, Tutuklu/Hükümlü AMATEM birimlerinde tedaviye alınmalarını mümkün kılan düzenlemelerin yapılmasının da çok önemli bir adım olacağını düşünmekteyiz. 

- Denetimli Serbestlik süreci de dahil olmak üzere aile bireylerinin de tedavi ve terapi süreçlerine dahil edilmesi çok hayati öneme sahiptir. Ailenin dahil edilmediği hiçbir süreç çalışmaz diye düşünüyoruz. Bu aksamayı giderecek düzenlemeleri önemsiyoruz. 

- Bağımlılıktan kaynaklı sabıka kaydı ya da tedavi kayıtları olan bireylere kredi kullandıran ve kredi kartı veren bankaların bu kendi sorumsuzluğunun bedelini bağımlı yakınlarına yansıtmasını engelleyecek önlemlerin değerlendirilmesini istiyoruz. 

Acil taleplerimiz: 

-Öncelikle ülkenin her bölgesinde bir tane olacak şekilde Rehabilitasyon ve Sosyal Entegrasyon Merkezi açılmasını talep ediyoruz 

-Daha fazla risk altında olan kadın bağımlılara yönelik keyfi negatif ayrımcılığın, tedaviye erişim olanaklarında uygulanan saçma sapan kısıtlamaların acilen kaldırılması ve tedaviye ulaşmalarını kolaylaştıran mevzuat düzenlemelerinin acilen yapılması, yatış müracaatlarının öncelikle değerlendirilmeye alınması hayati öneme sahiptir. 

- Zorunlu Tedavi süreçlerinde yaşadığımız anlamsız ve gereksiz prosedür saçmalığının durumun önemine ve gerçekliğine uygun hızlıca sonuca gidebilmeyi mümkün hale getirecek düzenlemeler çok hayati öneme sahiptir. Toplumda karşılaşılan birçok şiddet olayının altında bağımlılık sorununun yattığını yaşayarak biliyoruz ve bu konuya ilişkin acil adımlar atılmasını istiyoruz. 

- İnsan hayatını direkt ilgilendiren bir alan olmasına rağmen hiçbir faaliyet tanımı, denetimi, sınırlaması ve yeterliliği sorgulanmadan önüne gelen herkesin Dernek kurarak her türlü istismara açık olan bağımlılık konusunda çok kolaylıkla faaliyet gösterilebiliyor olmasına artık bir dur denilmesi gerekir. Yetkinlik kriterlerinin Sağlık Bakanlığı uzman kurullarınca tanımlanmasına ve denetlenmesine yönelik hususların aciliyetle ele alınmasını talep ediyoruz. 

- Devlet Hastanelerinde bağımlı bireylere yönelik acil müdahale durumlarında insanları çaresizliği mahkum eden mevzuat engellemelerinin yoruma açık tanımlamalarının hiçbir şekilde görevi ihmal ve suiistimal vak’alarını yaşamayacağımız bir sadeliğe kavuşturulması bizim için hayati öneme sahip bir konudur.

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Dursun Gündoğdu
Antalya'daki FETÖ yuvası Ak Partili amcanın mı?
YAZARLAR
Turgut Güngör
Turgut Güngör
Seçim değil geçim
Serpil Nur Abiral
Serpil Nur Abiral
8 Mart Dünya Kadınlar Günü
Sude Karataş Geyikci
Sude Karataş Geyikci
8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun
İsa Altun
İsa Altun
Sigarayı bırakma günü
Mesut Gürkan
Mesut Gürkan
Nasıl çıkılır bu işin içinden?
H.O.P
H.O.P
Ülkemize biçilen rol
Prof. Dr. Yakup Alıcıgüzel
Prof. Dr. Yakup Alıcıgüzel
Türkiye’nin problemi yok, problemi bireysellik..  
Nesrin Mater
Nesrin Mater
Karadağ ve tembellik üzerine 10 tavsiye
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA GÜN HABER
ASTROLOJİ
Koç
 
21 Mart - 20 Nisan
Mart ayının ilk yarısı gelecek adına plan yapma zamanı. Özellikle iş ve kariyer konularında araştırma yapabilir, fikirler ...
 
Ana Sayfa Türkiye Antalya BURDUR ISPARTA Siyaset Turizm Resmi REKLAMLAR KAMPÜS Spor GÜN'ün ürünü
KünyeHakkımızda KünyeKünye İleti�YimIletisim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva