Uyuşturucu bağımlılığı ve kaçakçılığına dikkat çekmek amacıyla Birleşmiş Milletler (BM) tarafından ilan edilen 26 Haziran Dünya Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü’nde her yıl ülkemizde farkındalık sağlamaya yönelik etkinlikler düzenleniyor. Birleşmiş Milletlerin Dünya Uyuşturucu Raporu da her yıl bu tarihte açıklanıyor.   
Gün dolayısıyla Yeşilay’ın ev sahipliğinde, Sepetçiler Kasrı’nda Uyuşturucuyla Mücadele Çalışmalarında Toplumsal İşbirliği amacıyla düzenlenen davete Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’un yanı sıra işadamları, sanatçılar, sporcular, kamu temsilcileri, akademisyenler, bağımlı aileleri, STK’lar ve uzmanlar katıldı.
  Etkinlikte konuşan Kurtulmuş, Yeşilay'ın böylesine önemli bir günde toplumsal duyarlılığı artırmak için çok farklı kesimlerden dostları bir araya getirdiğini belirterek, teşekkür etti. Uyuşturucuyla mücadelenin önemli bir mesele olduğunun altını çizen Kurtulmuş, "Hepimizin müşterek bir çalışma alanı ve bir toplumsal duyarlılık alanı olarak, bu konuda elimizden ne geliyorsa onu yapmak mecburiyetimiz vardır" şeklinde konuştu.
"Bu mücadelede Yeşilay birinci sorumlu”
  Numan Kurtulmuş, uyuşturucuyla mücadelenin eğitimde de yeni bir perspektifin oluşturulmasını zorunlu kıldığına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: 
"Uyuşturucuyla mücadelenin bir de emniyet kısmı var. Bu işin bir de narkoterör dediğimiz kısmı var. Dünyanın her yerinde birçok terör örgütü uyuşturucu ticareti yapıyor. Uyuşturucuda hem ekim hem dağıtım hem ticareti hem de uluslararası olarak uyuşturucu maddelerinin yer değiştirmesi, terör örgütlerinin marifetiyle yapılıyor. Dolayısıyla bir taraftan eğitim alanında, aile hayatında bu mücadeleyi yapacağız, bunlar işin aslı ama unutmayalım ki narkoterör de dünyada tüm insanlığın büyük sorunudur. Çocuklarımızı korumak hepimizin görevi, herkesin birlik olacağı bu konuda hükümet ve Yeşilay birinci sorumlu. ” 
  Etkinlikte konuşan Yeşilay Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk ise yurtiçinde ve yurtdışında yapılan çalışmalar hakkında bilgiler vererek, Yeşilay’ın bu alandaki farkındalık mücadelesine destek olan tüm kişi ve kurumlara teşekkür etti. Yeşilay olarak, her yıl 26 Haziran’da düzenledikleri faaliyetlerle ülkemizde ve dünyada uyuşturucu sorununa dikkat çekmek ve bu mücadeledeki toplumsal farkındalığı arttırmak için çalışmalar yaptıklarını belirten Öztürk, şu bilgileri verdi:
“Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi’nin açıkladığı 2016 Dünya Uyuşturucu Raporuna göre dünyada son bir yılda 250 milyon kişi uyuşturucu madde kullanmış, ağır uyuşturucu bağımlılarının oranı 27 milyondan 29 milyona yükselmiştir. Son altı yılda sabit olan bu oran ilk defa yükselmektedir ki bu da uyuşturucu bağımlılığının dünya genelinde arttığını gösteriyor. Maalesef dünyada uyuşturucu bağımlısı olan her 6 kişiden ancak biri tedavi olabiliyor. Doğrudan uyuşturucuya bağlı nedenlerle hayatını kaybeden insan sayısı ise yılda 207 bin olarak rapor ediliyor. Ülkemizde yürüttüğümüz mücadelede, Yeşilay olarak stratejimizi önleme çalışmaları üzerine kurduk. Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı (TBM) adıyla dünyanın en kapsamlı yapılandırılmış okul temelli önleme programını geliştirdik. 20 milyon öğrencimize bu eğitimlerin ulaştırılmasını sağlıyoruz. Önleme temelli bu programı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile gençlik liderlerine, Diyanet İşleri Başkanlığı ile Türkiye’deki din görevlilerine, İşkur aracılığıyla iş ve meslek danışmanlarına ulaştırdık.
Prof. Öztürk: “Bağımlılar YEDAM’la hayata dönüyor”
  İkinci önemli çalışmalarının rehabilitasyon ve müdahale çalışması olduğunu belirten Prof. Öztürk konuşmasına şu şekilde devam etti: “2015 yılında Yeşilay Danışmanlık Merkezi YEDAM’ı kurarak rehabilitasyon alanında ülkemizin ihtiyaç duyduğu önemli bir boşluğu doldurduğumuza inanıyorum. Tedavi sonrası bağımlı bireylere ve ailelerine yönelik rehabilitasyon hizmeti, uzun süreli ayaktan psikolojik ve sosyal destek, ailelere ve bağımlılara yönelik sürekli hizmet veren danışma hattı, sosyal destek hizmetleri süreçlerini kapsayan çok geniş bir yelpazede bir servisi hizmete soktuk.”
Yaklaşık 500 davetlinin katılımıyla düzenlenen etkinlik, konuşmaların ardından Sepetçiler Kasrı’nda verilen iftar yemeğiyle son buldu.
2016 DÜNYA UYUŞTURUCU RAPORU

Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi: Dünyada Uyuşturucu Bağımlılarının Oranı 29 Milyona Ulaştı 
Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi’nin 23 Haziran’da yayınladığı 2016 Dünya Uyuşturucu Raporu’na göre yetişkin nüfusun yaklaşık %5’i, bir başka deyişle 15 – 64 yaşları arasında yaklaşık 250 milyon kişi 2014 yılında en az bir uyuşturucu madde kullandı. Madde kullanım bozukluğu olan kişilerin sayısı altı yıldan beri ilk defa artarak 27 milyondan 29 milyona ulaşmıştır. 29 milyon kişi arasından, %14’ü HIV’li olmak üzere, yaklaşık 12 milyon kişi damar içi uyuşturucu kullanmaktadır. 6 milyon kişi de Hepatit C’lidir. Madde kullanım bozukluğu olan her 6 kişiden ancak 1’i tedavi olmaktadır.
Uyuşturucu Kullanımı ve Sağlığa Etkileri 
  Uyuşturucuya bağlı ölüm oranı önceki yıllara göre sabit kalarak 207.000 olarak kaydedilmiştir. Hapishaneden çıktıktan sonraki zaman aralığı uyuşturucuya bağlı ölüm riskini arttırmaktadır; bu durum genel nüfus içinde diğer tüm ölüm sebeplerinden daha yüksek bir orana sahiptir.
Kullanıcı sayısının 183 milyon olduğu tahmin edilen esrar, dünya çapında en yaygın kullanılan uyuşturucu olma özelliğini sürdürmektedir. Uyuşturucu kullanımına dair eğilimler her sene analiz edildiğinden, raporda uyuşturucunun kabul edilebilirliğinin artmasına paralel olarak -özellikle batıda- esrar kullanımı tırmanmıştır. Geçtiğimiz on yıl içinde birçok bölgede esrar kullanımı için tedavi olmaya başlayan kişi sayısında artış görülmüştür.
  Amfetaminler ise en yaygın kullanılan ikinci uyuşturucudur. 33 milyon kullanıcısı olduğu tahmin edilen, opiat ve reçete edilen opioidlerin kullanımı daha az yaygın olmakla birlikte opioidler olası zararı en yüksek olan uyuşturucu grubundadır. Geçtiğimiz yıllarda azalma eğilimi gösteren eroin kullanımının son iki yılda Kuzey Amerika ve Batı ve Orta Avrupa’da hızla arttığı görülmektedir.
Rapor, erkeklerin esrar, kokain veya amfetamin kullanma olasılıklarının kadınlara oranla 3 kat daha fazla olduğunu; bunun yanı sıra kadınların opioid ya da sakinleştiricileri tıbbi amaçlar dışında kullanılma risklerinin erkeklerden daha yüksek olduğunu ortaya koymaktadır. 2016 raporunda uyuşturucuya bağlı ölümler için rakamların; Asya, 85.900; Amerika, 52.500; Afrika, 39.200 şeklinde dağıldığı görülmektedir. 

  Kuzey Amerika’da 1998 yılında 7 milyon olan kokain kullanıcısı sayısı 2014 yılında 5 milyona düşmüştür. Öte yandan, Güney Amerika’da 1998’de 3 milyon olan kokain kullanıcısı sayısı 2014 yılında 5 milyona yaklaşmıştır. Avrupa’da ise bu sayılar 2 milyondan 4 milyona yükselmiştir.
Uyuşturucu Arzı ve Pazarlar
2009 – 2014 yılları arasında en yaygın şekilde üretilen uyuşturucunun esrar olduğu görülmektedir. Geçtiğimiz yıl haşhaş üretimi düşüşe geçerken koka üretimi artış göstermiştir. 

Esrar dünya çapında en çok kaçakçılığı yapılan uyuşturucu olma özelliğini sürdürmektedir. Bunun yanı sıra, sentetik uyuşturucu ele geçirme operasyonlarında gözle görülür bir artış olmuştur. UNODC’ye raporlanan 2.2 milyon uyuşturucu ele geçirme operasyonunun yarısından fazlasında farklı türlerde esrar yakalanmıştır.
“Dark net” olarak bilinen internet üzerindeki gizli pazarda yapılan uyuşturucu ticareti son yıllarda artmıştır. Bu durum, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde uyuşturucuya erişimi kolaylaştırarak yeni kullanıcıları cezbedebileceği düşüncesiyle endişe uyandırmaktadır. Esrarın %25’i ekstazi türü uyuşturucuların yaklaşık %40’ı, hallüsinojen türü olan LSD’lerin %30’u internet ortamında satılmaktadır. 

  Güneybatı Asya, Güneydoğu Asya ve Latin Amerika başta olmak üzere küresel afyon üretimi 2015 yılında %38 oranında düşüş göstermiş ve 4770 tona gerilemiştir. Bu oran en son 1990’larda görülmüştür. Bu düşüş büyük oranda Afganistan’da afyon üretiminin azalması sebebiyle ortaya çıkmıştır. Buna rağmen Afganistan halen 183.000 hektarla haşhaş üretimi yapılan toplam alanının üçte ikisini elinde tutmaktadır.  Bu oran geçtiğimiz yıldan bu yana %11 azalmıştır.
Son yıllarda çok dikkat çeken bir konu olan sentetik uyuşturucular amfetamin türü uyarıcılardan 2014 yılında 170 tondan fazla ele geçirilmiştir. 2009 yılından bu yana küresel amfetamin yakalamaları yılda 20 ila 46 ton arasında seyrederken, 2009’da 4-5 ton arasında olan ekstazi yakalamaları 2014’te 9 tona ulaşmıştır.
Birleşmiş Milletlerden Ülkelere Öneriler
Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi yayınlanan 2016 raporunda ülkelere bazı önerilerde bulunmuştur. BM’ye göre uyuşturucu politikaları cinsiyet farklılıkları dikkate alınarak belirlenmeli ve çevre dostu uygulamalar benimsenmelidir. Politikalar bilimsel verilere dayandırılmalı ve uyuşturucu kullanıcılarının damgalanmasını önlemeyi hedeflemelidir. Hapishanelerde uyuşturucu kullanımı ve sağlığa etkileri önlenmeli ve kullanıcılar tedavi edilmelidir.
Nisan ayında gerçekleşen BM Genel Kurulu Uyuşturucu Özel Oturumunda (UNGASS2016) Üye Devletler tarafından imzalanan ve bir dizi operasyonel tavsiye içeren yeni çerçevenin yanında, uyuşturucu kullanımına dair güncel bilgiler sunan 2016 Dünya Uyuşturucu Raporu da yeni politikaların belirlenmesinde önem taşımaktadır. BM Uyuşturucu ve Suç Ofisi Başkanı Yury Fedetov bunu şu sözlerle ifade ediyor:
“2016 Dünya Uyuşturucu Raporu uyuşturucu pazarlarındaki önemli gelişmelere, kaçakçılık rotalarına ve uyuşturucu kullanımının sağlık üzerindeki etkisine dair kapsamlı bir veri sunarak UNGASS sonucu ortaya çıkan sonuç belgesinde de belirtildiği kapsamlı, dengeli ve uyumlu haklar temelli yaklaşımlara olan ihtiyaca dikkat çekmektedir.”