Şimdi size tirajikomik bir olay anlatacağım…

Şaşıracak, üzülecek, gülecek ve sonunda da ‘Vay anasına’ diyeceğiz…

Akdeniz Üniversitesi’nde eski Rektör İsrafil Kurtcephe döneminde görev yapan ve aralarında profesör düzeyinde akademisyenler ile bürokratların da bulunduğu tam 41 kişi, ondan sonraki Rektör Mustafa Ünal döneminde mahkemeye veriliyor…

Yöneltilen suçlamalar şöyle;

*Suç işlemek adına işbirliği yapmak,

*İhaleye fesat karıştırmak,

*Resmi belgede sahtecilik,

*Nitelikli dolandırıcılık,

*Ve zimmet…

İlk derece mahkemesinden karar çıkıyor ve bu kişilerden bir bölümü ceza alırken, çoğu da beraat ediyor.

Beraat kararları şimdiki üniversite yönetiminin hoşuna gitmiyor.

Şimdiki yönetimde kim var?..

Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan…

Üniversitenin avukatı muhtemel ki, Rektör Özkan’ın da bilgisi dahilinde istinaf mahkemesine bir dilekçe yazıyor.

2016/344 esas nolu dosyadaki beraat kararlarına itiraz ediyor.

Üniversitenin avukatı, bizim de yazı konumuz olan beraat edenlerden ........ ’ın da adını dilekçeye yazarak özetle diyor ki;

“Söz konusu beraat kararları hukuka aykırıdır. Söz konusu sanıklar arasında bir iş bölümü ve disiplinli bir çalışma olduğu, sanıklar arasındaki yapının süreklilik arz ettiği görülmektedir. Yargılamanın yeniden yapılarak sanıkların TCK 220. Maddesi gereğince yargılanması gerekmektedir.”

Nedir bu TCK’nın 220’nci Maddesi?..

Suç işlemek amacıyla örgüt kurma…

Cezası da ağır; 4 yıldan 8 yıla kadar hapis…

Şimdi, özetin özetine gelirsek…

Üniversite hukuk bürosu ve dolayısıyla yönetimi, ........ adındaki üniversite bürokratının, ihaleye fesat karıştıran, resmi belgede sahtecilik yapan, nitelikli dolandırıcılık ve zimmet suçu işleyen bu suç örgütüne üye olduğuna inanıyor.

Ve üniversite avukatı, istinat mahkemesine yazdığı dilekçede, diğer beraat edenlerle birlikte ...........’ın da bu yüz kızartıcı suçlardan yeniden yargılanmasını, 8 yıla kadar da hapis cezası verilmesini talep ediyor.

Peki, ne zaman talep ediyor;

11 Eylül 2020’de…

O tarihte rektör olarak görevde kim var?..

Prof. Dr. Özlenen Özkan…

Sonra ne oluyor?..

Sıkı durun…

Üniversite yönetimi, yeniden yargılansın dediği, suç örgütü kurmak, ihaleye fesat karıştırmak, resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık ve zimmet suçlamasıyla açılan davada aylarca tutuklu kalan ...........’ı, bir süre sonra Bilgi İşlem Daire Başkanlığı görevine atıyor.

Üniversite yönetimi, ‘Biz suçlu olduğuna inanıyoruz’ deyip yeniden yargılanmasını istediği bir kişiyi, nasıl oluyor da, ‘Kozmik oda’ diyebileceğimiz bu hassas dairenin başına getirip oturtuyor?..

‘Suç’ dosyasını istinaf mahkemesine gönderdiğin, 8 yıl da hapsini istediğin bir kişinin dava süreci daha bitmemişken, bu atama da neyin nesi oluyor?..

İstinaf üniversiteyi haklı bulur, bu kişi hakkında yeniden yargılama hükmü verirse seyreyle cümbüşü...

Sayın rektörüm, size çok basit iki sorum olacak…

İlk sorum şu;

........... suçsuz ise neden istinaf mahkemesine başvurup aralarında dolandırıcılık da olan yüz kızartıcı 5 ayrı suçtan yeniden yargılanmasını istediniz?..

İkinci soruma gelince;

Yok, eğer suçlu olduğunu düşünüyorsanız neden Bilgi İşlem Daire Başkanlığı gibi kritik bir koltuğa onu oturttunuz?..

Cevaplamak isteyen için çok basit sorular…

Cevap bekleyeyim mi?..

Yoksa, bu ......... olayını da diğer yazdığım konular gibi kulak arkası mı edersiniz?..

Ama zaman gelir, o kulak biriken onca yükü taşıyamaz bilesiniz...

Not: Yazıda adı geçen bürokratın ismi, Antalya 1. Sulh Mahkemesi'nden 23.03.2021 tarihinde aldırdığı kararla çıkarılmıştır.