Yiğit’in iyisine deli derler ! Böyle bir söz vardır. Yani yiğit olmak için biraz ‘Abdal’ mevsuzu. Yani yiğitlik biraz da sabır gerektiren iştir. Siyasetin uzun soluklu bir yolculuk olduğunu düşünürsek bizim Yiğit dediğimiz değerlerimiz bugünlere gelebilmek ve bugün ortaya koydukları çaba ve gayretin sonuçlarını memleket için harcaya bilmek için onlarca yıl sabrettiler, beklediler ve Harman yerinde çıktılar ortaya. Biri Menderes Türel, diğeri Muhittin Böcek. Yıllardır bu iki şahsiyeti yakından takip etmekteyim. Yıllardır onların anlatıları ve yaptıkları hizmetlerin de yakın tanığıyım. Her ikisininde doğup büyüdüğü şehirde ki evlerinin sokağına, caddesine ve yollarına hizmet kondurabilmek için müthiş bir çaba harcamaktadırlar.  Durdukları tek zaman tıpkı hapşurduğmuz zaman kalbimizin dinlendiği an kadardır. Yani onların da dinlendiği an sadece terlerini sildikleri zamandır. Hiç durmadılar, her gün ürettiler. Her gün yeniden yaratmak ve yeni şeyler ortaya koyabilmek için gece gündüz bu şehir için çalıştılar. 
Ekonomimizin dalgalı denize dönüştüğü zamanlarda bile neler yapabiliriz noktasında o fuar senin bu ülke benim çelebi misali gezip durdular. Hep bu şehir için, güzel Antalya’nın o güzel kimliğini kaybetmemesi ve Dünya da ki yerini varlığını koruması için koştular. Çok çalıştılar, çok uğraş verdiler. Beğenen var beğenmeyen var, seven var sevmeyen var. Ancak ne olursa olsun her ikisinin de bu şehrin katma değerini arttırabilmek için çok çaba gösterdiği muhakkak. Ben öyle görüyorum. Değişen Konyaaltı, yenilenen Antalya, ulaşımdan, insan odaklı hizmetlerine kadar bu memleket sevdası dağa taşa yazıldı. Haa bir de kitaplara konu oldu. Muhittin Böcek’in “Sevdam” diye anlattığı Antalya ve Konyaaltı’nın nereden nereye geldiğini satırladığı kitaplara sığdırmaya çalıştığı Antalya sevgisi. Biri kitaplara yazdı, diğeri notaların tuşlarıyla ifade etmeye çalıştı. Kitap okumayı seven oldu, müziği dinleyen. Okuyana da müziği dinleyene de yine de selam olsun. Selam olsun bu şehri kırk yıl önceki durumundan kurtarmak için çalışanlarına, selam olsun insanlarına değer veren anlayışta sadece bu şehri düşünen zihniyet ile yatırım ve hizmet yapanlara. 

İki değerli mümtaz insanın arasına girmeye çalışanlar amaçlarına ulaşamadıklarını düşünüyorum. Biri Büyükşehir Belediyesini yıllarca yönetti ve yine de yönetmeye talip, bir diğeri neredeyse hayatının yarısını köy görüntüsünden kurtulması için yıllarını vermiş bir memleket insanı. Bugünlerde yine aralarına birileri girmeye çalıştığını görmekteyiz. Ancak onlar biliyorlar ki iki kardeş aynı evde yaşayan aynı havayı soluyan aynı topraklar da doğup büyümüş Toprak Ana’nın iki oğlu. Ne ekersen onu biçersin diye bir söz vardır. Muhittin Böcek ve Menderes Türel’in ne ekip neyi harmanladığını sanırım herkes yakından gayet iyi bilmektedir. Büyükşehir de Menderes Türel’in kaptanlığında başarılı bir kadro ve ekip dağ dere tepe demeden vatandaşın yıllardır beklediği hizmetleri vakit geçirmeden anında yerine getirdiğine tanıklık ediyoruz. Ne güzel şimdi de harman yerinde buluştu bu iki değer. Şimdi halkın iradesine kulak verme zamanı. Tüm hazırlıklar devletimize milletimize ve ülkemize hayırlar getirsin. Her iki adayımıza da başarılar diliyorum. Şimdi harman kaldırılacak. Ekinler toplanacak, hasat zamanıdır, Antalya zamanıdır, kardeşlik, sevgi ve hoşgörü zamanıdır. Bu kavramın formülünü çok iyi bilen Toprak Ana’nın iki evladı elbette dışarıya  beklenen görüntüyü vermeyecektir. Çünkü ikisinin de sevdası bu toprakların köklerine sımsıkı bağlıdır ve hiç ayrılmayacak kopmayacak hissiyattadır.