Dün yayınlanan yazım, tabiri caizse Antalya gündemine oturmuş ve çok ses getirmiş. Yazı o kadar konuşulmuş ve tartışılmış ki bir ucu siyaset arenasının en üst katlarına kadar ulaşmış.

Bu yazımdan sonra birçok eski dostum beni aradı.

Değerlendirmelerim tamamen kendi fikrimin beyanından ibaret idi. Bunu da yazımda açıkça ifade etmiştim. Kendi çevremdeki arkadaşların konuşmalarından çıkardığım sonuçlar olduğundan bahsetmiştim. Siyaset benim alanım değil, çok iddialı değilim demiştim. Ancak bugün gelen mesajlardan, telefonlardan sonra bir kez daha siyaset yazmak bana farz oldu.

Öncelikle hemen hatırlatayım. Ben dünkü yazımda başkan Tütüncü’yü başarılı bulduğumu, dedikodulara anlam veremediğimi açıkça dile getirmiştim. Yani, Başkan Tütüncü ile hiçbir sorunum yok, kendisini takdir ederim.

Dün siyasetin başkentinden tanıdığım dostlardan da duyduğum bazı bilgileri sizlerle paylaşmak istedim. Anlaşılan o ki, Ankara’da Başkan Tütüncü ile ilgili bu aşamada hiçbir sorun görülmüyor. Tabii daha seçim süreçleri yasal olarak başlamadı. Partiler kendi iç kurallarına göre adaylarını belirleyecekler. Her birinin ayrı ayrı kıstasları var. Ayrıca gündemde seçim ittifakları en çok konuşulan ama henüz netleşmeyen bir konu. Tüm bunlar netleştikten sonra adaylar belirlenip açıklanacak.

O zaman hepimiz nihai listeleri görmüş olacağız. Hakan Başkan da kuşkusuz Kepez için Ak Parti’nin güçlü adayı. Ve dediğim, şu aşamada siyasetin yukarı katlarında kendisiyle ilgili bir sorun olmadığı dostlarımız tarafından fısıldandı.

Durum bu dostlarım, sonucu hep beraber bekleyip göreceğiz. Siyaset zor bir arenadır. Çok sesler getirir, çok isimler konuşulur ama sonuçta son sözü Genel Merkezler söyler…