Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, sağda solda adımdan söz ediyormuş.

Tabi iyi bir insan olduğumdan, iyi gazeteciliğimden söz ettiği yok.

Vay efendim, hakkında nasıl yazarmışım…

İktidar partisinin belediye başkanı ya…

Dokunulmazlığı var mübareğin…

Alışık değil eleştirilmeye…

Etrafındaki eş dost sağ olsun, onlar sayesinde hakkımda dedikleri kulağıma kadar geliyor.

Benimle ilgili söyledikleri önemli değil de, hoşlanmadığı bir de bayan yazardan söz ediyormuş.

Ben siyasilerin arkamdan konuşmasına alışığım…

Ama, bırakın bir siyasiyi, bir erkeğin bir bayanın gıyabında konuşması hiç hoş değil.

Neyse…

Biz daha çok yazacağız, o daha çok konuşacak…

Bu iş böyle…

Gelelim sadede…

Kepez Belediyesi bir süre önce Sayıştay tarafından denetlenmiş, müfettişler bazı konularda belediye yetkililerini uyaran rapor düzenlemişlerdi.

Kepez’in Sayıştay dosyası oldukça kalındı…

Yasaları, yönetmelikleri çiğneyip belediye çalışanı veya belediye başkanının kafasına göre ihaleye girecekleri eleyemeyeceğini, ‘sen girebilirsin, sen giremezsin’ diyemeyeceğini özellikle de belirtmişlerdi.

Ama Tütüncü bu konuyla ilgili geçen gün bir gazeteye konuşmuş.

Demiş ki; ‘Bugün olsa yine yaparım’…

Eeee, mensup olduğun parti iktidarda olunca Sayıştay’a da böyle kafa tutarsın tabi…

Hiç muhalefet olmamış beyefendi…

Muhalefet partilerin belediye başkanları gibi sırat köprüsünde yürüyor.

Ancak esiyor, gürlüyor.

Kimse de çıkıp, ‘Ne diyorsun sen kardeşim?’ diyemiyor.

Tütüncü biliyor ki, davul onlarda, tokmak onlarda…

İktidar sayesinde Kepez’de yıllardır kılçıksız balık yiyor.

Ama bilmiyor ki, keser döner sap döner, gün gelir hesap döner…

Bu dünya Sultan Süleyman’a kalmamış ki, Hakan Tütüncü’ye kalacak…

2009’da Kepez gibi bir yere paraşütle konmuş, Recep Tayyip Erdoğan, Mevlüt Çavuşoğlu gibi AKP’nin ana kurucularından olan Erdal Öner’in mirasının üzerine oturmuştu.

Dikensiz gül bahçesi sunulmuştu kendisine…

Bugün referandum sonucuna takılıp Kepez’de AKP’nin oylarının ne kadar eridiğine bakmayın, Kepez bir dönem AKP’den kimi koyarsan koy, o kişinin seçileceği bir yerdi…

2009 veya 2014’te Erdoğan çok sevdiği ‘Ramsey’ marka ceketini aday yapsa, bugün o koltukta ceket oturuyor olurdu…

Ama sorun Tütüncü beyefendiye, o oyları, halkın kendisine kara kaşı, kara gözü için verdiğini sanır…

E be kardeşim, aynı filli boyanın, ‘Hayattan rengi al, geriye ne kalır ki?’ sloganında olduğu gibi, ‘Ak Parti’den Erdoğan’ı al, geriye ne kalır ki…”

Kimse kusura bakmasın, geriye kalacak koca bir ‘HİÇ’tir…

***                     ***                 ***

Bizim bir kumcumuz var…

İsim vermem…

Bilen bilir…

Hani kum ocakları yok ama kumdan en çok para kazanan…

Otomotiv sektöründe değil ama otobüs satışında rekorlar kıran…

İş sektörünün her dalında oynamayı seven…

O siyasi partiden bu siyasi partiye yelken açan…

Kendisini şehrin ‘Ombusman’ı sanan…

Kısa süre öncesine kadar, iş adamlarına yemekler verip, kulis çalışmaları yaparak ATSO’yu dizayn etmeye çalışan...

İşte bu zat-ı muhteremle ilgili arkadaşın biri yanıma gelip, “Yahu senin kumcu artık Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nın seçimlerine karışmayacağını söylemiş” deyince epey şaşırmış, “Eeee, boşta kalacak şimdi… Canı sıkılır” demiştim.

Öğrendim ki, kumcu kendisine bir yat almış.

Anlaşılan kum ve otomotiv işinden iyi para kazanmış.

Desenize artık yatı ile ilgileneceği için bir süre başkalarının işine gereksiz yere kafayı uzatmayacak.

Hayırlı olsun…

Hakan Tütüncü kankisini de alır, bir mavi tura çıkarlar artık.

Ne güzel, ne güzel…