Madde bağımlılığı ile mücadelede ebeveynlere düşen birincil ödev çocuklarını takip etmeleridir. Çocukları ‘saldım çayıra mevlam kayıra’ düşüncesiyle başıboş bırakmaya gelmez. Bir kere aileler çocuklarının kiminle arkadaş olduğunu bilmeli.’Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim’sözü boşuna değildir.

Aileler çocuklarının kullandığı cep telefon operatörlerine talimat verip nerede hangi ortamda olduklarını ( hangi alan ve yerde ) saat ve dakikalarla bilgi SMS’i alabilirler. Kontrol ve denetim şu ortamda mutlaka sağlanmalıdır. Çocuklarınız temizdir. Saftır. Pırıl pırıldır. Ama ya çevresi. Ya etkilendikleri arkadaş gurupları. Buna kimse garanti veremez.

Bağımlılık yapıcı maddelerin toplumda yarattığı tahribatı anlatırken, ‘aile’ kurumunun önemine de sıkça vurgu yapıyoruz. Ailenin, koruyucu ve kollayıcı rolü tartışılamaz. Çocukları bekleyen o kadar çok tehlikeler var ki.

Geçtiğimiz hafta iki anne bana telefondan ulaştı. Birinci anne, gözyaşları içinde kızının saflığından faydalanan erkek arkadaşının kurbanı olduğunu ve kızına da bağımlılık yapıcı maddeleri alıştırdığını anlatıyordu. Diğer anne ise oldukça eğitimli ve varlıklı bir aileye mensup. Oğullarının madde kullandığını, nasıl bir yol izlemeleri gerektiğini beyan ediyordu. Her iki anneye nasıl bir yol haritası izlemeleri gerektiğini anlattım. Bugünkü yazımızdaki hikaye de Yeşilçam filmlerini aratmayacak cinsten.

Vicdandan ve edepten nasibini alamayan bir şahıs uyuşturucuya alıştırdığı küçük yaştaki kızlara fuhuş yaptıracak kadar gözü dönmüş. Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şubesi son zamanlarda özellikle kız çocukların yurttan kaçma olaylarının artması üzerine çalışma başlatıyor. Çocuk polisi psikolog eşliğinde bulunan çocukların yurttan neden kaçtığını öğrenmeye çalışıyor. Yine yurttan kaçan kız çocuğu ifadesi psikolog eşliğinde alınıyor. Çocuk psikologa yurttan kaçtıktan sonra bir eve gittiğini, burada önce eroin verdiklerini daha sonraki günlerde ise eroin krizine girince buna karşılık fuhuş yapmasını istediklerini ve kendisinin de fuhuş yaptığını belirtiyor. Bu ifadenin üzerine çocuk polisi harekete geçerek yurttan kaçan çocukları ağına düşüren, önce eroine alıştıran sonra da para karşılığı fuhuş yaptırıp kızların üzerinden para kazanan, fuhuş yapmak istemeyen kızlarında başına silah dayayıp tehdit eden kişinin varlığını tespit ediyor. Çocuğun ifadesine göre polis yurttan kaçan kızların daha önce yurtta kalan ve aynı şekilde zanlının ağına düşen G. Ş'nin yurtta kalan kızlarla irtibata geçip onları kandırdığını ve daha sonra İ.T. isimli şahsın yanına getirdiğini tespit ediyor. Ç.E.’nin, “Kaçan kızlar G.’ı arıyor, o da önce uyuşturucuya alıştırıyor. Uyuşturucuya alışan kızlar madde alamayınca krize giriyor. Bu kez para karşılığında erkeklere pazarlıyorlar. Ben birkaç yapmayacağımı söyledimse de, bu kez silahı başıma dayayıp ölümle tehdit ettiler” dediği öğreniliyor.

Yurttan kaçan kızın verdiği bilgiler ışığında çalışmalarını derinleştiren çocuk polisi, kızları batağa sürükleyen kişileri yakalamak için kolları sıvıyor. Yapılan çalışmalar sonucunda sık sık adres değiştiren İ.T. ve G. Ş’nin bir evde kızlarla birlikte saklandığını tespit ediyor. Özel harekat ekiplerinden destek alan çocuk polisi operasyon için düğmeye basıyor. Evdeki şahısların kaçmaması için bölge polis tarafından kuşatılıyor ve sokağa giriş çıkışlar da kapatılıyor. Polisler evin kapılarını koçbaşı ile kırarak içeri giriyor. Polisler içeri girdiğinde G.Ş'yi koluna eroin enjekte ederken yakalıyor. İ.T.'yi ise bir başka odada ele geçiriyor. Şüpheliler gözaltına alındıktan sonra evde yapılan aramada silah, av tüfeği, bıçak, enjektör, gece görüş dürbünü, telsizler bulunuyor. Bunların yanı sıra cinsel gücü artırıcı hap da ele geçiriliyor. Polis kızların fuhuş amaçlı bir otele götürüldüğünü tespit ediyor. Küçük yaştaki iki kız çocuğunun bir handa bulunan otelde erkeklerle ilişkiye girdiği yönünde bilgiye ulaşan ekipler harekete geçiyor. Gözaltına alınan G.Ş. de kimsesiz olduğu için yıllarca yurtta kaldığı öğreniliyor. Yurttan kaçtığı bir dönemde İ.T. ile tanışarak önce eroine sonra da fuhuşa bulaştığı kayıtlarda öğreniliyor. 18 yaşını doldurduktan sonra da yuvadan çıkarak İ.T. ile hem uyuşturucu kullanıp hem de fuhuşa devam ettiği,bir süre sonra kötü yola düşen kimsesiz G.Ş, yurt ile hala bağlantısı olduğu için kendisi gibi kimsesiz olan ve kandırabildiği kız çocuklarını da uyuşturucuya alıştırıp İ.T. için fuhuş yaptırmalarını sağladığı,evden kaçan kızların “Abla” dedikleri G.Ş'yi arayıp irtibata geçtikleri, daha sonra batağa saplandıkları ortaya çıkıyor. Aynı zamanda uyuşturucu satışı yapan İ.T. ile G.Ş, polis baskının olup olmayacağını gece görüş dürbünleriyle takip ettikleri de tespit ediliyor. İ.T.'nin tekrar yuvaya gitmek isteyen ya da fuhuş yapmak istemeyen küçük kızların başına silah dayayıp ölümle tehdit edip, kazacağa kuyuya canlı canlı gömeceği tehditlerinde bulunduğu da öğreniliyor.

Şimdi yaşanan bu kadar acı ve dehşet dolu tecrübelerden sonra insanlara duyulan güven duygunuzu test etmemize gerek yok. Çocuklar ve ergenlerin yaşam tecrübeleri de deneyimleri de ne yazık ki çok az. Akranlarının etkisinde kalan ve onlara ‘Hayır’ diyemeyen ergenleri hayata hazırlamakta denetim ve kontrol mekanizmasını sürekli işletmekte yarar var.