Dursun Gündoğdu
Åžimdi anlatacaklarımdan bazıları için, beni arayıp ‘Bu kim?’, ‘Hangi kurum?’ diye sakın sormayın.
Çünkü, söylemem…
Daha doÄŸrusu söyleyemem…
Niye?..
Bazıları ile ilgili soruşturma var, diğerleri de kapıda...
O, ‘İsimleri bende saklı’ kiÅŸilerin olaylarına geçmeden, ‘İsmi bende saklı’ bir baÅŸka olayı aradan çıkarayım.
Bakın yine söylüyorum; bu da bir iddia…
Ama iddia, benim gibi gazetecileri cezbedecek kadar kallavi…
Cumartesi günü Kemal KılıçdaroÄŸlu Adana’daydı…
Ve, orada dedi ki; “Muhittin Böcek ile telefonla konuÅŸtum. En kısa zamanda iÅŸine dönecek”…
Bunu duyan da sandı ki, CHP lideri o gün Böcek’i aramış konuÅŸmuÅŸ, o da, ‘Göreve dönüyorum’ demiÅŸ…
Oysa bana iddia sahibinin söylediÄŸi ÅŸu; “Böcek ile telefonda görüÅŸme falan yok… KılıçdaroÄŸlu’nun öylesine aÄŸzından çıkan bir laf…”
İyi de bir genel baÅŸkan, durup dururken niye bunu söylesin?..
Anlatılana göre aslında olay ÅŸöyle geliÅŸiyor; Antalya BüyükÅŸehir Belediyesi’nin ÅŸirketlerinden birinin tepedeki ismi, Adana’ya gidiyor. Veya birileri tarafından bilerek, teammüden ‘algı’ yaratmak için gönderiliyor. Orada, Kemal KılıçdaroÄŸlu ile ayaküstü görüÅŸüyor. KılıçdaroÄŸlu kürsüye çıkmadan önce ona ÅŸunu söylüyor; “Antalya’dan geldim. Böcek ile sürekli telefonla görüÅŸüyoruz. Kendisi çok iyi. Bugün yarın taburcu olacak. Size de selamı var”…
Bak, bak, bak…
BaÅŸkan, yatağında can derdinde, birileri yine ‘Algı’ operasyonunda…
KılıçdaroÄŸlu da çıkıyor kürsüye malum lafları ediyor.
Bana bunları anlatan iddia sahibi diyor ki; “Adana’ya giden o isim Böcek’e çok yakın bir isim… Ama Adana’ya gitme fikri onun fikri deÄŸil…”
‘Peki, kimin fikri?’ diye soruyorum.
Söylüyor.
Ama dediğim gibi bu yazıda, isim zikretmek yok.
Neyse…
Gelelim bir baÅŸka konuya…
Yine belediye ÅŸirketlerinden biri…
CHP Genel Merkezi’ne bu ÅŸirketin tepesindeki isimle ilgili bazı bilgiler, belgeler gidiyor…
Hatta, söz konusu bilgi, tüm detaylarıyla bizzat Antalya’dan giden bir kiÅŸi tarafından makamında KılıçdaroÄŸlu’nun yüzüne karşı söyleniyor.
Belgeler masasına konuluyor.
Danışmanlar, hukukçular, genel baÅŸkanın talimatıyla bilgileri alıyor, belgelere bakıyorlar.
Sonuç KılıçdaroÄŸlu’na aktarılıyor.
O belediye ÅŸirketinin tepesindeki kiÅŸinin o koltukta oturmasında iÅŸ hukuku anlamında bir sorun olmadığı ortaya çıkıyor. Ancak, Siyasi Partiler Kanunu’na göre her hangi bir partide kayıtlı olması suç deniyor. Yani hemen partisinden atılması gerekiyor.
Dolayısıyla, o görevde de partisini temsilen bulunduÄŸu için ortada bir gariplik var.
Bu nedenle, genel merkez tarafından o koltukta oturan zat-ı muhterem için bir operasyonun sinyali Antalya’ya veriliyor.
Böcek’e raÄŸmen yapılır mı bilemiyorum ama üyesi olduÄŸu partiden kaydının hemen silinmesinin ÅŸart olduÄŸu söyleniyor.
Bana bu iddiayı anlatana şunu soruyorum;
“Peki, partisi, kaydını sildikten sonra, buna raÄŸmen, ‘Görevde kalsın’ derse?”
Cevabı şu oluyor:
“Sorun yok. Ama büyükÅŸehir bu hukuksuzluÄŸun altında kalamaz. Çünkü iktidar bunu tepe tepe kullanır.”
Gelelim üçüncü meseleye…
Yine isim yok, ima yok…
Bu kez iddia çok ama çok büyük…
Peki nedir bu iddia anlatayım;
Bir siyasetçi, görev yaptığı ilçede edinmiÅŸ olduÄŸu mal varlığını güvendiÄŸi ve hali vakti yerinde olan T. beyin üzerine yapıyor.
O siyasetçi yıllar içinde büyük bir baÅŸarı kazanıyor.
Hem makam koltuÄŸunu büyütüyor, hem de servetine servet katıyor.
Ama parası, pulu, malı, mülkü T. beyin hanesine yazılıyor…
Siyasetçi etki alanını geniÅŸlettikçe T. beyin cebi ÅŸiÅŸiyor, paraları, tapuları koyacak yer bulamıyor.
Ve bir gün T. bey hakkın rahmetine kavuÅŸuyor.
Ortada T. beyin eÅŸi, çoluk çocuÄŸu var.
Dolayısıyla Miras Kanunu’na göre, mal mülk onlara kalıyor.
Bunu anlatan arkadaÅŸa, “Eyvah ki, eyvah… Gitti mal, mülk, para, pul” deyince gülmeye baÅŸlıyor…
Sonra devam ediyor anlatmaya;
“Yok gitmedi. Ama T’nin ailesi durumu bildiÄŸi için, ellerindeki emanet serveti, siyasetçinin ricasıyla kendisine çok yakın bir hanımefendinin erkek kardeÅŸinin üzerine aktarıyorlar.”
Bunu duyunca, ‘Yok artık’ demiÅŸim.
Parayı aktarmalara, aklamalara deÄŸil, çünkü bu tür olaylara artık alışığız…
“Yok artık” demem, hani, dedikodu olur da bu kadar olmaz diye…
Bu iddianın da çok ötesinde bir durum…
Ama tabi insan yine de, ‘Vay be’ demeden duramıyor.
Gelelim soÄŸanın cücüÄŸüne…
Buna artık iddia mı diyeyim, ‘Yok artık, çüÅŸÅŸÅŸ mü’ diyeyim, ne diyeyim bilemedim.
Yine isim yok, ima yok…
Ama ortada okkalı bir iddia var:
Bir etkinlik düzenleniyor.
Bu etkinliÄŸi yapan (daha doÄŸrusu yapmış gibi görünen) birkaç kiÅŸiye 500 bin TL ödeme yapılıyor.
Yine bu etkinliÄŸin içinde yer alan bir özel ÅŸirkete de ayrıca 500 bin TL’lik bir ödeme yapılıyor.
İlk 500’ü alanlar parayı yaÅŸadıkları İstanbul’a götürüyorlar.
Afiyet ÅŸeker olsun…
İkinci 500’ü alanlar, bu parayla birilerin adına bir gazete alıyorlar.
Onlara da hayırlı, uÄŸurlu olsun…
500 artı 500 daha ediyor size 1 milyon…
Ama söylenen ÅŸu; 27 milyon TL kayıp…
Bunu niye anlattım…
Kayıp milyonlar iddiası İçiÅŸleri Bakanlığı’na kadar gidiyor.
Onlar da iÅŸi ciddiye alıyorlar ki, bugün yarın bakanlık müfettiÅŸlerini Antalya’ya göndereceklermiÅŸ diye iddialar ortada dolaşıyor.
Bana anlatılan bu…
Dinlemesen olmuyor.
‘He, he anlat’ demekten baÅŸka elinden bir ÅŸey gelmiyor.
Çünkü insanların aÄŸzı torba deÄŸil ki büzesin…
Bir de inanmadım ama bana söylenen, paranın büyük bir kısmı ile Konyaaltı’nda rezidans alındığı…
“Geriye para kalmış mı?” diye sordum.
“Bilmiyoruz” dediler.
Onun için bana isim, cisim, para, pul, kurum sormayın…
İddia sahipleri bile bilemiyorsa, ben nereden bileyim değil mi?..
Dilerim, bunların hiç biri doÄŸru deÄŸildir.
Çünkü, ne Antalya, ne de bu kentte yaÅŸayıp vergisini ödeyenler bunların hiç birini hak etmiyor.
![]() ![]() |
![]() |
![]() Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |