Adını nasıl telafuz ederseniz edin, ister Te Re Te deyin, ister CumhurbaÅŸkanı’nın ifade tarzıyla Ti Ar Ti deyin TRT bizim sadece ülkemizde deÄŸil kapsama alanı itibariyle dünyanın farklı coÄŸrafyalarına bayrağımızı gösteren en önemli yayın kuruluÅŸlarımızdan biri.
İster izlersiniz, ister istemezsiniz ama diÄŸerleriyle kıyaslandığında TRT ülkenin her yanına yayın ulaÅŸtırabilen yaygın bir aÄŸa sahip durumunda.
Hal böyle olunca, kuruluÅŸundan bu yana TRT herkesin ilgi odağı oldu. Özellikle de siyasetçilerin.
Yeni kuÅŸaklar pek bilmez, taze siyasetçiler de sanırım pek hatırlamazlar, henüz özel ve renkli kanallar yokken piyasada sadece TRT vardı. Denilebilir ki, ülkenin tek sesi durumundaydı. Bu yüzden, özellikle Türkiye’yi 12 Eylül sürecine götüren o kanlı karmaÅŸa döneminde gözler ve kulaklar hep TRT’de olurdu. Ne de olsa devletin resmi kanalıydı ve ne derse doÄŸruydu. Darbe bildirileri TRT’den ve radyolarından okunur, ele geçirilmesiyle de giriÅŸim tamamlanırdı.
Siyaset tarihimizin en çekiÅŸmeli dönemlerinde parti liderleri seslerini TRT’den duyurmak büyük çaba harcarlardı. Kim iktidarda ise TRT’nin başına kendine yakın bir ismi atar, o kiÅŸi de gereÄŸini yerine getirerek muhalif kesimin sesini fazla duyurmazdı. Demirel dönemi de böyleydi, Ecevit dönemi de Kenan Evren dönemi de.
ÖrneÄŸin Demirel, Ecevit’i eleÅŸtireceÄŸi basın toplantısına TRT muhabirleri gelmeden asla baÅŸlamazdı. Sırtta zor taşınan siyah beyaz büyük kasetlere çekilen devasa kameralar ve Nagra denilen ses alma cihazları salona girinceye kadar beklenir, gecikmesi halinde homurtular yükselirdi. Ecevit daha kibardı, kızmaz ama o da TRT kameralarını beklerdi. Erbakan altı kızarmış kadayıfı göstermek için TRT’ye haber salardı.
Fakat…
O dönemlerde, her ÅŸeye karşın TRT’nin siyasi partilere yaklaşımında ve yayınlarında yine de tarafsız kalma gibi bir üslubu vardı. Siyasi partilerin haberleri büyüklük sıralarına göre alt alta verilirdi. Bu tür haberlerin çoÄŸu sadece akÅŸam bültenlerinde yer alır, öyle bugünkü gibi zırt pırt canlı yayınlar çok ender, hatta hiç olmazdı.
Åžimdi, muhalefetin ÅŸiddetli ÅŸikayetlerine hedef olan TRT ne yazık ki o günlerdeki yayınlarından öyle uzaklaÅŸtı ki, sanki bir parti kanalı gibi görev yapmaya baÅŸladı.
Açıp akÅŸama kadar izleyin…
Her açıklama, deÄŸerlendirme, miting, konuÅŸma, toplantı canlı yayınlarla ekrana taşınıyor. Öyle bir yaranma yarışı var ki, bazen canlı yayınlarda ÅŸöyle görüntülere tanık olunuyor:
“Åžimdi Sayın bakanın açıklamalarını canlı olarak ekrana getiriyoruz…”
Bir anda ekrana bakan çıkıyor ve ÅŸöyle diyor:
“Hepinize iyi günler!”
Anlıyorsunuz ki, yayının son cümlesine yetiÅŸilmiÅŸ.
O kadar çok yetiÅŸilmesi gereken iktidar mensubu var ki, ellerine yüzlerine dolaÅŸtıracak pozisyona düÅŸüyorlar.
Sabahtan akÅŸama canlı yayın, gecenin kör saatinde iktidar mensuplarına ait konuÅŸmalar, tartışma programlarında sadece yandaÅŸ sözcüler…
Elle tutulur kaliteli bir eğlence programı ya da film yok.
Durum bu olunca muhalefet son günlerde TRT’ye karşı bayrak açtı. Seslerinin kısılmasına tepki göstermeye baÅŸladı. Anlaşılan, önümüzdeki süreçte bu tartışmalar iyice alevlenecek.
Seçime giderken, TRT’yi mahçup edecek bir eski anıyı buradan hatırlatmakta fayda var.
6 Kasım 1983 seçimlerine gidilirken üç partiye izin verilmiÅŸti. MDP (Milliyetçi Demokrasi Partisi), HP (Halkçı Parti) ve ANAP (Anavatan Partisi). 12 Eylül askeri yöneticileri açıktan MDP’yi ve onun Genel BaÅŸkanı emekli asker Turgut Sunalp’i destekliyorlardı. DiÄŸer ikisi Halkçı Parti ile ANAP dolgu gibi görünüyordu. Kenan Evren konuÅŸmalarında MDP’nin desteklenmesini TRT ekranlarından açıkça istiyordu. Ekranın yelkovanları Sunalp’tan yana döndürülüyordu.
Ancak seçim sonuçları açıklandığında TRT’nin ve askeri yöneticilerin desteklediÄŸi MDP attan düÅŸmüÅŸ gibi oldu ve parlamentoda son sırayı aldı. ANAP tek başına iktidar, HP ise Ana Muhalefet Partisi konumunu yakaladı.
Burası Türkiye.
Bugünkü borazanlığın galip geleceÄŸini kim garanti edebilir ki…
![]() ![]() |
![]() |
![]() Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |