Madde bağımlılığına giden yolda büyük faktörlerden birisi olan tütün ve tütün ürünleri konusunda Dünya Sağlık Örgütü sigara konusunda yeni bir rapor açıkladı: “Tütün endüstrisinin hedefi çocuklar, gençler ve kadınlar!” Dünyada milyonlarca insan sigara nedeniyle hastalıklara yakalanıyor ve hayatını kaybediyor. Sigaranın etkileri kadınların üzerinde farklı metabolik değişikliklere sebep oluyor. Sigara kadınlarda gebeliği riske atıyor, anne sütünü zehirliyor ve kısırlık yapıyor!
  Tütün kullanımı dünyada hipertansiyondan sonra ikinci ölüm nedeni ve dünya genelinde her 10 yetişkinden birinin ölümüne sebep oluyor. DSÖ, kadınlarda artan sigara tüketiminin ciddi boyutlara ulaştığını belirtiyor, tütün endüstrisinin hedefinin kadın olduğunu vurgulayarak, kadına yönelik tütün pazarlamalarının neler olduğunu ve sigaranın kadınlar üzerindeki zararlı etkilerini mercek altına alıyor.
 Sigara kitlesel ölümlerin nedeni
 Dünya genelinde sigara içen kadın sayısı yaklaşık 200 milyon. Türkiye’de de kadınlarda sigara içme alışkanlığının hızla arttığı biliniyor. Kadınlar dünyada sigara içen bir milyar kişinin yaklaşık yüzde 20’sini oluşturuyor. Dünya genelinde 3,9 milyon kadın sigara içiyor.  Yüzde 17,7 milyon ile ABD ilk sırada. Türkiye’yi geçen Avrupa ülkeleri Almanya (6,9 milyon), Fransa (6,4 milyon), İtalya (5,2 milyon), Britanya (4,9 milyon), İspanya (4,2 milyon) ve Polonya (3,9 milyon). Tütün firmaları satışlarını artırmak için bugüne kadar kadınların özgür, bağımsız ve çekici olmaları gerektiği vurgusunu kullanıyor, sigara eşittir bağımsızlık, zarafet, kilo kontrolü, kültür ve güç diyor.
Sigara tüketimi 1 yılda 3 milyar adet arttı
  Kapalı alanlarda sigara yasağının başlamasının ardından sigara satışlarında yaşanan düşüşler son yıllarda etkisini kaybetmeye başladı. Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu (TPADK) verilerine göre, Türkiye’de tüketilen sigara miktarı son 1 yılda 3 milyar adet arttı. 2013 yılında 91 milyar 660 milyon adet yani 4,5 milyar paket sigara tüketilirken bu rakam 2014 yılında 150 milyon paket adet arttı. Tüm bunların sebebi ise yapılan önleme çalışmalarına rağmen sigaranın halen daha zararlı olmadığı kanısındaki algılar, bilinçsizlik ve tütün endüstrisinin gençler ve kadınlar üzerindeki pazarlama teknikleri.
Ölü doğum, düşük, kısırlık, menopoz. Tehlikenin farkında mısınız?
 
  Akciğer, ağız, yemek borusu, gırtlak, yutak, mide ve pankreas kanserleri, kalp hastalığı, felç, amfizem, kronik bronşit, dişeti hastalıkları ve daha birçok ölümcül hastalık sigara içmenin bir sonucu. Sigara içen kadınlarda rahim ağzı kanseri ve osteoporoz gelişme riski içmeyenlere oranla daha fazla. Başarısız hamileliklerde, artan bebek ölümlerinde,  ölü doğum, doğuştan sakatlık, ani düşük, düşük ağırlıklı doğum ve kısırlıkta payı da büyük. Emzirme döneminde sigara içen kadınlarda nikotin anne sütünden direkt bebeğe geçiyor. Ayrıca ağrılı regl dönemlerine ve erken menopoza neden oluyor. Sigara içen kadınlarda ciltte ve özellikle yüzde oluşan kırışıklıklar, onları sigara içmeyen kadınlara oranla 2-3 yaş yaşlı gösteriyor.
 
Uyuşturucunun olmadığı bir toplum hayal değil!
 
Madde bağımlılığı konusunda dünyanın önde gelen akademisyenlerinden birisi olan Dr. Gilberto Gerra, bağımlılıkla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulunuyor. Uyuşturucunun olmadığı bir toplumun asla hayal olmadığını belirterek, “Uyuşturucu politikalarını desteklememiz lazım. Sağlık Bakanlığı bu mücadelede lider olmalıdır” dedi.
 “Uluslararası Uyuşturucu Politikaları ve Halk Sağlığı Sempozyumu”nda konuşan Dr. Gilberto Gerra, uyuşturucunun olmadığı bir toplumun asla hayal olmadığını belirterek, “Uyuşturucu politikalarını desteklememiz lazım. Sağlık Bakanlığı bu mücadelede lider olmalıdır” dedi.
 
Travmalar madde kullanımını artırıyor
Bağımlılığın şiddetinin alınan maddeye göre değil duygu değişimine bağlı olarak arttığını belirten Gerra, “Toplumdaki yetişkinler madde kullanıcılarının maddeye kendi isteğiyle başladığını düşünüyorlar. Hâlbuki tramvayla baş etme amacıyla maddeye başlanıyor, kimse eğlence için madde kullanmıyor. Yüzde 50’lik bir oran da travma etkilerinden kurtulmak için kullanıyor. Bunu hep ihmal ediyoruz. Yaşanan problemlerden kaynaklanan bir madde kullanımı söz konusu. Travmalar stresle başa çıkamamaktan kaynaklı problemler, sosyal olarak dışlanma madde bağımlığına sebep oluyor” diye konuştu.
 
Sosyal statü geri kazanılmalı
Ukrayna’dan Volodymyr Tymoshenko ise rehabilitasyon derken sadece tedaviden değil madde kullananların sosyal statüsünün geri kazanılmasından da söz ettiklerini söyledi. Hastaların hayatlarının geri alması ve tam olarak yaşaması gerektiğini ifade eden Tymoshenko, “Ukrayna’daki stratejimiz bu şekilde. Bu strateji ülkemizde 2020’ye kadar uygulanacak. Ukrayna’da uyuşturucu bağımlılığı ve rehabilitasyonu için çalışıyoruz. Günümüzde 100’den fazla yöntem var.  Uyuşturucu bağımlılığının rehabilitasyonunda şiddet içerikli yaklaşımlar bile var ama biz bu tarz bir yöntemi teşvik etmiyoruz” dedi.