"Perşembe'nin gelişi çarşamba'dan bellidir" ... Evet turizmdeki bu çöküş, bu bitiş aslında aynen bu sözdeki gibi kendini belli etti ama bu kadar vahim olarak karşımıza çıkacağını hayal bile edemezdik.
 
Mayıs ayını neredeyse bitirmek üzereyiz ama  Antalya bölgesi kan ağlıyor...Kemer caddeleri bomboş... Açılan gece kulüpleri şimdiden başladılar kara kara düşünmeye "Bu sezonu nasıl bitecek" diye...
 
Restoran sahipleri iki çorba satarak günü kapatıyorlar... Esnafsa oturuyor %70 indirime girdiklerini ve yerli müşteriyi beklediklerini ifade eden paylaşımlar yapıyorlar... (Daha önce yerli müşteriyi kapılarından sokmak istemezlerdi)
Oteller ise, çoğu kapalı ve açılmayacak... Kemer böyle... Başka yerler acaba nasıl diye düşünürsek inanın hiç farklı bir tablo yok...
 
Hafta sonu bir iş görüşmesi için Alanya'daydım. Yol boyu etrafımı inceledim ne çok otel yapılmış!... Çeşit çeşit mimari görsellerle yıldızlar çarpışıyor... İyide bu kadar tesis yapılmış içi boş neye yarıyor... Gerekli miydi acaba yeşili bu kadar azaltıp bu tesisleri bu kadar sıralamak? Hepsi ayrı bir model ve yan yana... Hepsinin de kapı önleri boş...
 
Neyse ben etrafıma baka baka Alanya Konaklı mevkinde yıllardır turizmle uğraşan ve muhteşem iki tesise sahip dostlarımın yanına ulaştım....
Denize sıfır yeşillikler içinde gerçekten yılların tecrübesi ile muhteşem servis veren bir tesis...
İşletme sahibi ve müdürleri ile bu gün gelinen durumu konuştuk... Şaşkınlar... "Tüm fuarlarda yerimizi aldık, tanıtımlarımızı yaptık ama işte her şey ortada " derken üzüntüleri kelimelerle dökülüyor ağızlarından....
Bir yandan kahvelerimizi yudumluyoruz, bir yandan da sohbet devam ediyor ama buruk bir şekilde...
 
Yan taraftan bir tekbir ve dua sesi geliyor bakıyorum yüzlerine, meğer sezonun "hayırlı geçmesi" için alınan kurban kesiliyormuş. Buruk bir tebessümle, Nisan ayında açtığımız tesisimizi Haziran ayının 6 sında kapatma kararı aldık diye açıklıyorlar...
Sebep,  önlerini görememeleri.... Otelde 300 müşteri 200 personel var nasıl oldurabiliriz ki diye soruyorlar?
Tek tesis olarak devam edeceklerini açıklarken inanın, yıllarca hiç kapatmadıkları baba yadigarı bu tesisi kapatırken onlara hizmet veren ve evine ekmek götüren bunca çalışan personeli ne yapacaklarını ve onlara nasıl anlatacaklarını düşünüyorlardı...
 
Genç işletmeci baba yadigarı bu tesisi kapatırken rahmetli babasının bunu hissetmemesi için dualar ediyordu...
 
İşte sevgili dostlar bunlar sadece bildiklerimiz duyduklarımız... Turizm ölmüş de ağlayanı yok...
Ne yapılır bilemem ama acil çözüm üretilmeli... Yoksa gerçekten durum vahim...
 
Bu arada Türkiye yeni bir Başbakanla yeni bir döneme başladı... Yeni Başbakanımız Binali Yıldırım... Gülen yüzü ve esprili kişiliği ile tanınan Yıldırım tüm Türkiye'ye hayırlı olsun... Sayın Yıldırım'dan bu konu için acil çözüm önerileri bekleniyor... Gerçekten turizm çıkmazda....
 
Unutmayalım ki;
"Ülkenin Saygınlığı, Turizmin Yaygınlığı İle Artar"
.
Yeni bir hafta yeni umutlar...Hoşçakalın sevgiyle kalın