Atatürk parkında 40 kişinin katıldığı bir kahvaltı gerçekleşir.
Kahvaltının baş konuğu Akaydın Hocanın deyimiyle büyük ağabeydir.
Konuklar ise çeşitli mahallelerden CHP İl delegeleri.
Büyük abi Deniz Baykal kahvaltıya katılan delege arkadaşlara Önümüzdeki İl Başkanlığı seçimlerinde Özer Ülkeni tekrar seçmeleri gerektiğini abi abi anlatmış.
Bu toplantı için İkna kahvaltısı veya İdris Özyol’un yazdığı gibi yumurta salam toplantısı da denilebilir.
Eminim toplantıya katılanlar sırtları Baykal tarafından sıvazlandı diye bir hafta yıkanmazlar.
Ne de olsa Baykal tarafından ellenmiş olan yerlerin izi kaybolsun istemezler.
Ben tek tek isimlerini bilemem bu arkadaşların ama tahmin edebildiğim kadarı ile konuşayım.
Çoğu AKP’nin nasıl oluyor da bu kadar oy aldığına hayret edip şaşırıyorlardır.
Özel toplantılarda veya evlerinde sinir stres içerisinde yükselen AKP oyları karşısında bu millet adam olmaz arkadaş diye başlayan yüzlerce, binlerce cümlede kuruyorlardır.
AKP’nin ülkeye verdiği zararları konuşup yahu insanın deli olması lazım nasıl bir millet bunlar falanda diyorlardır.
Oysa karşılarına bir ayna alıp kendi yüzlerine baksalar, o eleştirdikleri, küçümsedikleri milletten hiçbir farkları olmadığını görüverecekler.
Özer Ülkeni tekrar seçelim diyormuş Baykal.
Ben asla kendi partim içerisinden kimseye düşmanlık veya hasımlık yapmam.
Ama Allah’ta biliyor, kulda.
Yahu Özer Ülken ne yaptı kavga ve gürültüden başka.
Ne yaptı Havaalanında Baykal’ı karşılayıp, çantasını taşımaktan başka.
Kendi elleriyle listeye yazıp seçtirdiği insanlar altını boşaltıp istifa ettiler, seni tanımıyoruz dediler.
Bir insana sen bu işleri beceremiyorsun demenin başka bir yolu var mıdır?
Diyelim ki bütün o insanlar kötü, fena, art niyetli yine de o koltuğa sarılıp kalmanın anlamı ne?
Gelelim koskoca CHP’yi babasının malı gibi gören Deniz Baykal’a.
Sen ki zamanında Demirel’in karşısında, sen ki zamanında Özal’ın karşısında, Tansu Çillerin, Tayyip Erdoğan’ın karşısında Cumhuriyet Halk Partisinin Genel Başkanı olarak oturmuş bir insansın.
Sen ki yıllarca Ankara’da Genel Merkez de Genel Başkanlık için Kurultay delegeleri ile konuşmuşsun.
Yakışıyor mu sana şimdi yaptığın bu iş.
İnsan hiç bu kadar küçülür mü?
Sana ne Antalya’nın İl Başkanı kim olacak?
Özer Ülken İl Başkanı olduğunda sen savaş mı kazanacaksın?
Akaydın’dan intikamını böylemi alacaksın.
Bu kirli bir savaştır, bunun parti ile hiçbir alakası yoktur.
Bu Baykal’ın ego savaşıdır, bu savaşa destek veren herkes bu yanlışa ortak olur.
Belki biz körüz, art niyetliyiz, göremiyoruz.
Anlatın o zaman bize Özer Ülken’i.
Ne yaptı hangi başarılara imza attı.
İşte toplantıya katılan arkadaşların düşünmesi gereken nokta tam da burasıdır.
Düşünmeyen, sorgulamayan, faydacı anlayışlara mahkum, güce tapan Türk halkından sizin farkınız ne?
Aslında gösterdiğiniz davranışlar hiçbir farkınızın olmadığının en bariz işareti ama bunu görememeniz ve çok yüce bir görev yapıyormuş gibi davranmanız o kadar zavallıca ki?
Gerçekten merak ettiğim için sormak istiyorum sizlere.
Ülkeyle ilgili herhangi bir kaygınız var mı?
Fettullahın birçok kurumda örgütlenmesi.
İş adamlarının ve basının özgürlüklerinin kısıtlanması sizi rahatsız ediyor mu?
Adamlar ne kadar karşı devrimci hamle varsa hepsini birer birer gerçekleştiriyor.
Biz, siz, o, bu ne yapıyoruz?
Lanet olsun sizin oturacağınız koltuğa.
Antalya’da Baykal’a ders veremeyen, artık otur yerinde, yeter bu parti ile oynadığın diyemeyenler, bu partiye en büyük kötülüğü yapanlar olacaktır
MEHMET TOSUN