Yazılanları okuyunca gazeteci araştırmadan ve teyit etmeden bu tür sorular sormaz diyorum.Her dönem siyasi atamalar oluyordu ama son 18 yıldır olanları gördükçe veya okudukça bu kadarda olmaz diyesi geliyor insanın.Sadece Akdeniz Üniversitesi değil,ülkedeki bütün kuruluşlardaki makam mevkilerin çoğunluğu özellikle FETÖ kadroları tarafından adeta işgal edilmiş,peki bu işgaller yapılırken siyasi iktidar ne yapmış sadece seyir etmiş,hatta onların daha önce gelebilmeleri için önlerini açmış.Hepimiz biliyoruz 2007 ile 2013 arasında yapılan operasyonları,FETÖ ye kendilerine göre kim engel olacaksa sahte dijital verilerle polisiyle,savcısıyla,hakimiyle temizlik yapılırken sorumlu makamlarda olanlar her türlü desteği veriyorlardı.Hatta ne diyorlardı alnı secdeye gelenlerden zarar gelmez,ne zamanki 17,25 oldu kendileri de bas bas bağırmaya başladılar.Ne çare memleketin bütün kritik makamları ellerindeydi,sonunda gördük milletin vergileriyle alınan tanklar,uçaklar,her türlü silah vatandaşa karşı kullanıldı.15 Temmuz 2016 dan sonra başka bir film seyretmeye başladık,düşünün adliyedeki savcı ve hakimlerin neredeyse yarısı FETÖ'cü çıktı.İyi de bunlar buralara gökten paraşütle inmediler,kararnamelerin altında imzaları bulunan Adalet Bakanlarına hiç değilse bunları nasıl atadınız diye soru bile sorulamadı.Haydi 2013 17,25 aralık ayına kadar olanları saymayalım ama 2014,2015 de general yaptıklarının çoğunluğu FETÖ'cü çıktı,bu nasıl bir aymazlık kimse anlayamadı.ÖSYM başta olmak üzere çoğu sınav soruları çalınsın,her tarafa FETÖ yandaşları girsin,bunları düşününce Üniversitelerde tabi ki bundan nasibini aldılar,Rektörler de siyasi bir kararla atandığı için,onlarda ne yapacaklar hem siyasi iktidarların isteklerini yerlerine getirecekler,hemde ne kadar tarikat artığı ve eş dost varsa dolduracaklar,öylede yapmışlar zaten.Antalya Üniversitesindeki bu duruma gelince bir aileden 6 kişi olur mu,burada da olan aynı hatır gönül işi gibi,kokuşmuşluk hat safhada hangi birini sayacaksın toptan çürümüşlük,liyakat ağız alışkanlığı söylenen söz,oysa yıllardır Sağlık Bakanlığının bir tarikat tarafından nasıl örgütlendiği ve söz sahibi olduklarını bilmeyen var mı.Tuz kokunca göreve gelen Rektörlerden ne bekleyeceksin, onlar kendilerinden isteneni yapıyorlar.Bu arada kendileri de eş dost akraba dolduruyorlar,nasıl olsa kimse bir şey diyemez,tencere demiş dibin kara oda demiş seninki benden kara.Demek ki ortalık kapkara.