Antalya Üniversitesi çok şansız yıllar geçirdi.Üniversitelerde FETÖ'nün örgütlendiği ve hakim olduğu yıllardan itibaren en çok zarar görenlerden biride ne yazık ki burası oldu.Fetö^nün son 40 senedir girmediği kurum ve kuruluş kaldı mı,bu güne kadar yapılan operasyonlarda bazı kurumlarda iyi bir temizlik oldu ama maalesef yeterince temizliğin yapılmadığı yerlerden biride Üniversiteler.En iyi örgütlendiği bu yerlerde açığa çıkmamak için başka cemaat ve tarikatlara girenlerden tutunda her türlü kamufle olmayı denemiş bir sürü FETÖ elemanı olmadığını düşünmek herhalde saflık olur.Zaten rektör seçimlerinin yapıldığı sistem tuhaf,atana bilmek için ara bağlantılarınız şu veya bu nedenle kuvvetli ise bakmışsınız rektör atanmışsınız bu kadar basit yani,öyle bir özellik falan aramaya gerek yok.Bu rektöründe nasıl ve ne şekilde atandığını herhalde en iyi bu işi takip edenler bilir.Basına sadece iyi pozlar vermenin dışında Üniversitenin iyi kötü işleyen düzeni dışında yapılan bir şeyi hatırlayan var mı.Görev belli kadrolaşma ve düzene bağlılık,maalesef uzun yıllardır basının çok büyük bölümü sadece mevcut ortama yağlama ile meşgul olduğundan, çok az kalmış işini yapmaya çalışan yazılı ve görsel basının başına gelen kaçınılmaz son yaşanmıştır.Geldiğimiz noktada asla sormayacaksın,ülke genelinde bir elinde 'TARİŞ' bir elinde 'FIRÇA' devamlı kıçlarını yağlarsan ihya olursun her türlü imkandan faydalanırsın.Peki burada GÜN HABER ne yapmış en zorunu seçmiş olanları kamuoyuna aktarmış,sen misin biat etmeyen yağlamayan fişi çekmişler.Bu güne kadar çok sansürcüler ve yasakçılar görüldü ama sonunda hepsi de gün geldi kartonlar gibi yıkıldılar gittiler.