Biz yaklaşık 30 yılı aşkın bir süredir bu Üniversitenin personeliyiz. Dolayı ile tüm yönetimlerle çalıştık. Gazeteci olarak sizin göreviniz duyduklarınızı, gördüklerinizi güvenilir kaynaklardan aldıklarınızı bize aktarmak ve olumlu tartışma ortamı hazırlamaktır. Bu nedenle Öncelikle Dursun bey sizi kutluyoruz. Her zaman dürüst gazeteciliğinizle gönülleri fethettiniz. sizin maddi ve manevi bir çıkarınız olmadan üniversite personelinin sözcülüğünü yapıyorsunuz. Değerli arkadaşlarımız sizi veya adayları beğenir- beğenmez, eleştirecektir. Gayet doğal ve normaldir. Konuşmamız lazımdır. Bizim tecrübelerimize göre, Rektörümüz her zaman atama ile gelmiştir zaten. sadece bizler aday adaylarını belirliyorduk. Şimdi ise aday olmak isteyen değerli arkadaşlarımız direk YÖKe başvuru yapıyorlar. ve YÖK sayın Cumhurbaşkanımıza 3 birbirinden kıymetli adayı sunuyor. Bizim için Rektör A , B, C olmuş önemli değildir. Mutlaka büyük sorumlulukla görevini titizlikle hiç bir baskı altında olmadan , ne Üniversite içinden, ne de Üniversite dışından veya siyasilerden etkilenmeden görev sorumluluğu bilincinde olacaktır. Bundan şüphe duymuyoruz. Ümidimiz belirli kişiler veya gruplara hizmet etmeyecek bir kişiyi Rektör görmek istiyoruz. Dedikodularla veya belirli kişi veya grupların kuklası olan bir Rektör Üniversitemize, Ülkemize ve Dünyamıza katkıda bulunamaz. Artık bunlara son verilmeli. Üniversiteler Kurumsallaşmalı, bireysel olmaktan uzaklaşmalı. Hep kayıplarımız kişilerle gelip kişilerle gitmekten ileriye gidemedik. Değerli arkadaşlarımız bu kısır tartışmalara son vermeliler. Üniversitemize sahip çıkmalılar. Yönetime destek olursak el birliği ile hepimiz mutlu oluruz. ancak yönetimin de ayrımcılıktan uzak olması gerekir.UNUTMAYALIM, Ancak Yönetime hesap sorarak güçleniriz, eleştirerek veya yererek değil. sevgi ve saygılarımızla..