Ak Partili kahraman bir vekil aranıyor... Yoksa çökecekler...

Ortalıkta bir iddia dolaşıyor.

Doğru mu, yalan mı, ha bugün, ha yarın bunun kokusu çıkar…

İşin içinde kimler var?..

Söz konusu yer kimlerin iştahını kabartıyor?..

Kimler ufak hesap peşinde, kimler büyük planlar yapıyor?..

Şimdi iddiaları, şahit olduklarımı, duyduklarımı, gördüklerimi size tane tane anlatacağım?..

Önce biraz geriye gidelim…

2014 yılına…

Sıçan Adası ile Topçam arasına Türkiye’nin en büyük balıkçı barınağı yapılıyor.

Tam 245 bin metrekare…

Kemer yolundan geçenler, Topçam Mevkii’nde piknik yapmaya gidenler burayı çok iyi bilirler.

Buranın işletmesi balıkçılara önce kısa süreliğine kiralama, sonra da ecrimisil yoluyla veriliyor.

Aradan 5 yıl geçiyor…

2019 yılına gelindiğinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı burayı balıkçıların üye olduğu Yeni Liman Su Ürünleri Kooperatif ile Yeşil Antalya Su Ürünleri Kooperatifi’ne 10 yıllığına kiralıyor.

Bunu da yasa gereği yapmak zorunda kalıyor.

Çünkü yasaya göre, balıkçı barınaklarının işletmesi, barınak inşası bittikten sonra ilk olarak o yörenin su ürünleri kooperatiflerine 10 yıl boyunca verilmek zorunda…

2020 yılında, yani sözleşme imzaladıktan bir yıl sonra barınak, Çevre Bakanlığı’ndan Tarım ve Orman Bakanlığı’na geçiyor.

Her iki kooperatifin 150 balıkçı üyesi 2029 yılına kadar barınağın kendilerinde olduğunu düşünerek, ekmek tekneleri ile balığa gidiyorlar, geliyorlar.

Antalya halkına, pazar tezgahlarına, restoranlara balıklarını buradan satıyorlar…

2021’de balıkçı barınağında yönetim değişiyor ve Yeni Liman Su ürünleri Kooperatifi başkanlığına 30 yıllık balıkçı Cemal Talas seçiliyor.

2022’de ise garip şeyler olmaya başlıyor.

Barınağa Tarım ve Orman Bakanlığı’nın müfettişleri geliyor.

Görevleri gereği eski defterleri de karıştırıyorlar.

İki kooperatifin de, eski yöneticilerinin kurduğu bir limited şirkete ortak edildiği ortaya çıkıyor.

O limited şirket ile balıkçı barınağının alım satım işlerini yapıyorlar.

Talas, eski yönetimin kurduğu şirketin devlete olan vergi, kira, sigorta borçlarını ödediklerini ve şirketi de feshettiklerini söylüyor.

Müfettişler barınaktan birkaç kişiyle de görüştükten sonra gidiyorlar.

Sonrası felaket…

2023 yılının Temmuz ayında, ortada fol yok, yumurta yokken kooperatif yönetimine sözleşmenin feshedildiği bildiriliyor ve 15 gün içinde balıkçı barınağını boşaltmaları isteniyor.

2029’a kadar olan sözleşme iptal ediliyor.

Gerekçesi soruluyor…

“Borçlarınız var” deniliyor…

Tek kuruş borç olmadığı ortaya çıkıyor.

“Marketi ve lokali üçüncü şahıslar işletiyor” deniliyor…

Maliye kayıtlarından anlaşılıyor ki, işleten kooperatif yönetimi…

“İki kooperatif arasında anlaşmazlık var” deniliyor.

Balıkçı barınağını işleten iki kooperatif yönetiminden ortak bir açıklama yapılıyor; “Aramızda hiçbir anlaşmazlık yok, iddia tamamen hayal ürünü” deniliyor.

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın sözleşmeyi fesih etme gerekçeleri tek tek çürütülüyor.

Ancak, birileri bu meseleyi yukarıdan kaşıyor olmalı ki, bürokrasi jet hızıyla hareket ediyor.

Bürokratlar, itirazlara kapılarını kapıyor.

Kooperatif yöneticilerinin telefonlarına bile çıkmıyorlar.

Bu fesih olayını ve yakında Tarım ve Orman Bakanlığı’nın buraya el koyacağını duyunca atladım gittim balıkçı barınağına…

Sağa sola bez afişler asmış barınak yönetimi…

“Barınağımıza dokunmayın” diyorlar kibarca…

Bir başka bez afişte, “Patronların değil balıkçının barınağı” yazıyor.

Özellikle bu ilgimi çekiyor.

Önüme gelen balıkçıya şunu soruyorum;

“Niye çıkarmak istiyorlar sizi?”

Biri, “Ağababanın birine peşkeş çekecekler herhalde” diyor.

Bu ağababanın kim olduğuna ilişkin iddia çok…

Süleyman Kilit diyorlar mesela…

20 oteli, 3 fabrikası, 30 mağazası, 8 bin 500 çalışanı olan Kilit Grub’un patronundan söz ettiklerini anlıyorum.

“Yetmemiş mi onca mal, mülk, varlık da gariban balıkçının barınağına mı göz dikmiş” diyorum içimden…

Büyük bir yat var barınakta, Süleyman Kilit’in olduğunu söylüyorlar…

Yatı bağladığı yerin hemen arkasına onlarca konteynır istif etmiş Kilit Grup…

Sanki orası balıkçı barınağı değil de büyük liman, sanki orası babalarının malı…

Şimdiden sahiplenmişler balıkçı barınağını…

Bir başka balıkçı bir başka isim veriyor…

Tuncay Sagun diyor…

Tanımıyorum.

Balıkçı barınağına yakın balık çiftlikleri varmış.

Bir kooperatif yöneticisi, “Biz Tarım ve Orman İl Müdürü Gökhan Karaca’ya bir şey söylesek, Tuncay Sagun’un adamları anında duyuyor” diyorlar.

İddialı bir laf…

Ve, korkunç…

İl müdürüne gönderilen kasa kasa balıklardan söz ediyorlar.

Bu da iddiadan öte, doğruysa felaket bir durum…

Ey sayın Antalyalı vekiller…

Özellikle de Ak Partili vekiller…

Sayın Mustafa Köse,

Sayın Atay Uslu,

Sayın Kemal Çelik,

Sayın İbrahim Ethem Taş,

Sayın Tuba Vural Çokal,

Ve sayın Mevlüt Çavuşoğlu…

Balıkçı barınağı balıkçının elinden giderse 150 balıkçı ortada kalır.

Çoğu işi bırakır.

Restoranlarda ateş pahası olan balığı ayda bir evimizde de yiyemez oluruz.

Böyle eften püften gerekçelerle kira sözleşmesi mi iptal olur?..

Bunun arkasındaki gerçeği çıkarmak ve varsa abidik gubidik bir iş bunu engellemek sizin işiniz.

Sayın vekiller, ben size bir tüyo vereyim.

Büyük büyük patronlar marina, liman türü yerleri yasal yollardan tahsis ettiremeyince beğendikleri bir koyda 7 balıkçıya kooperatif kurdurup devlete balıkçı barınağı yaptırıyorlarmış sonra da ihale mihale üzerine çöküyorlarmış.

Bu da böyle olmasın?..

Sayın Süleyman Kilit…

Sayın Tuncay Sagun…

Veya sayın herhangi biri…

Ben sanmıyorum ama balıkçıların iddia ettiği gibi buraya çökme niyetiniz varsa bu işin peşini bırakmam.

Sayın Tarım ve Orman İl Müdürü Vekili Gökhan Karaca, sizin iddia edildiği gibi öyle üç beş kasa avanta balığa ihtiyacınız olduğunu da sanmıyorum.

Öyleyse bir bürokrat olarak, balıkçının derdini dinleyin, çıkın üst makamlara onların derdini anlatın…

Sizin işiniz bu…

Bu balıkçı barınağında gerçekte kimlerin gözü varsa bu lafım da onlara gelsin…

Anlıyorum, burayı alıp, balıkçıları da kışkışlayıp dev yatlara marina yapacaksınız.

Anlıyorum, burada balıkçıların dışında demirleyen 300 civarında kayık ve mini tekne sahiplerine yaşam hakkı vermeyeceksiniz.

Anlıyorum, burada rant büyük ama bari sözleşmenin bitmesini bekleyin be kardeşim…

150 balıkçının, çoluğunun çocuğunun hakkını yemeyin, 6 yıl daha sabredin…