Akaydın; şu şartlarda yeniden aday olurum

 

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın, Talya Otel’de düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konularla ilgili değerlendirmelerde bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasi durumdan rahatsız olduğunu belirten Başkan Akaydın, son dönemde artan şehit olaylarının Türkiye’nin Suriye politikasıyla ilgili olduğunu düşündüğünü söyledi. 3.5 yıllık başkanlık sürecinde enkaz edebiyatı yapmadığını vurgulayan Başkan Akaydın, belediyenin borcu gündeme getirildiğinde ya da soru sorulduğunda bu konuyla ilgili değerlendirmeler yaptığını ifade etti. Belediyeyi 1 milyar 420 milyon TL borçla devraldığını hatırlatan Başkan Akaydın, eski dönemlerden yapılan kamulaştırma hataları nedeniyle bu borcun 1.5 milyar TL’yi geçtiğini belirterek, başkanlık sürecinde 41 büyük projeyi başlattıklarını dile getirdi. Başkan Akaydın, başkanlık sürecinde 300’ün üzerinde proje yaptıklarını kaydetti. Türkiye’nin en büyük katı atık bertaraf tesislerinin ihalesini yaptıklarını kaydeden Akaydın, bu ihalenin yargı engeline takıldığını söyledi. Mahkeme kararını haksız olarak değerlendiren Başkan Akaydın, bu projenin hayata geçmesi durumunda Antalya’nın çöpünün zengin olduğunu dile getirerek, çöpten para kazanacak belediye olacaklarını yineledi.

Belediyenin gelir gider dengesini sağladıklarını belirten Başkan Akaydın, yönetime geldikleri dönemin ilk aylarında 16 milyon TL’lik gelirinin yanı sıra 48 milyon TL’lik gideri olduğunu kaydetti. Dengeyi sağlamak için tasarrufa yöneldiklerini dile getiren Akaydın, “Bunun yanında 500 milyon TL’lik yatırım yaptık. Bu yatırımların dörtte biri yap-işlet-devret modelidir. Bu model eleştiriliyor ama akılcı olarak yapılırsa yap-işlet-devret modeli bir yöntem olarak kullanılabilir. Örneğin Dev Akvaryum bir yap-işlet-devret modelidir. Teknik bir konudur akvaryum işletmek. Hiçbir belediye bunun üstesinden gelemez” diye konuştu.

Batı Çevreyolu ile ilgili de soruları yanıtlayan Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, mülkiyeti özel olan bir yere yol yapmanın 2 yolu olduğunu kaydederek, “Kamulaştırma ve imar uygulaması yaparak yolu yapabilirsiniz. Bana göre bu alanda kamulaştırma yapmak doğrudur. O bölgeye imar uygulaması yapmak doğru değildir. Çünkü bölge, afet ve sel bölgesi. Bu bölgeye imarını düzenlerseniz vatandaşlarınızı kaybedebilirsiniz. Ayrıca çevreyolu etrafına imar planı yapılmaz. Eğer yapılırsa trafik kazalarına neden olursunuz. Çevreyolunun etrafını sakin bırakacaksanız. 4 yıldır buranın kamulaştırmayla çözüleceğini söylüyorum. 35 milyon TL ile burası çözülebilir. Devletin bu parası yok mu? Karadeniz’e gelince var. 4 yıl önce inşaatına başlanan, köprüleri yapılan Batı Çevreyolu için temel atmak komedidir” dedi.

Metropol şehirlerin en büyük sorununun trafik olduğunu ifade eden Başkan Akaydın, bu sorunun en temel nedeninin yanlış imar planlarından kaynaklandığını söyledi. Antalya’daki trafik sorununu çözmek için öncelikle Ulaşım Master Planı’nı beklemek zorunda olduklarını belirten Akaydın, “Bazı kavşaklara uyguladığımız akıllı trafik sistemi trafiği bir nebze rahatlattı. Ulaşım Master Planı eğer gerekli görürse bazı bölgelere metro yapmak gerekebilir. Köprülü kavşakların şehrin merkezine yapılması son derece yanlıştır. Köprülü kavşaklar çevreyollarına yapılmalıdır. Gazi Bulvarı’na yapmak istedim ama Karayolları bize farklı projeler dayattı. Köprülü kavşak yapmak önemli değil. 2 cadde düzenlemesinin fiyatına köprülü kavşak yapılabilir. Kırcami’nin imar planının yapılmasını istiyorum. Çünkü burada açılacak yollar özellikle Muratpaşa’nın trafik sorununu çözecektir” diye konuştu.

100’üncü Yıl Spor Kompleksi’nde yapılması düşünülen stadyumla ilgili de görüşleri sorulan Başkan Akaydın, şu değerlendirmeleri yaptı: “Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, 100’üncü Yıl Spor Kompleksi’nde stadyum yapmak isteseydi 5 yıl önce yapardı. Ama anlamadığım bir nedenle Menderes Türel ile bir protokol imzaladılar. 100’üncü Yıl Spor Kompleksi’ne yapılacak sadece stada karşı değilim ama benim önceliğim Pınarlı’ya stadyumun yapılmasıdır. Çünkü Pınarlı’daki arazi bunun için daha uygun. Bu bölge havalimanına çok yakın ve kolay ulaşılabilecek bir noktada bulunuyor. Spordan Sorumlu Devlet Bakanı aylar önce 4-5 tane spor tesisinin temelini bu yıl içinde atacağını söylemişti. Ben hala bu temelin atılmasını bekliyorum.”

Yeniden aday olup olmayacağına ilişkin soruyu da yanıtlayan Başkan Akaydın, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı için belirli şartların oluşması gerektiğini söyledi. Akaydın, sağlığının uygun olması, halkın desteğinin devam etmesi ve partisinin kendisini aday göstermesi durumunda tekrar aday adayı olabileceğini vurguladı.

Belediye çalışanlarının maaş ödemeleriyle ilgili yaşanan sıkıntıya yönelik soruyu da yanıtlayan Başkan Akaydın, belediyeyi devraldığında işçilerin 8 aylık alacakları olduğunu hatırlattı. Bürokratlara “Emek benim için namustur, önce bu borçları kapatacaksınız” talimatı verdiğini kaydeden Akaydın, geçmiş 3 dönemden kalan işçilerin alacaklarının büyük kısmını ödediklerini ifade etti. Taşeron firma işçilerine de zaman zaman gecikmeler olmasına rağmen belediyenin harcamalarını durdurup bu işçilerin maaşlarını ödemeye çalıştığını söyledi. Akaydın, “Geçmiş dönemden kaynaklanan icralardan dolayı ödemelerde sıkıntı yaşıyoruz. Bütün belediyelerde bu tür aksilikler olabiliyor” dedi.

Belediyenin personel sayısının artmasının da doğru olduğunu dile getiren Başkan Mustafa Akaydın, bunun nedeninin de belediyenin hizmet anlayışının değişmesinden kaynaklandığını söyledi. Üreten bir belediye olduklarını anlatan Başkan Akaydın, “Boğaçayı ve Gürsu’da belediyenin üretimlerini gerçekleştiriyoruz. Üretimin olduğu yerde işçi çalıştırılması gerekiyor. Emek yoğun olduğu için personel sayımız arttı” diye konuştu.

“2008 yılında Altın Portakal Film Festivali’nin 9 günlük 140 araba kiralama fiyatı 3.4 milyon TL. Bu parayla 140 araba satın alınabilir, hatta üstüne para arttırmak mümkün. 2008 yılındaki bir firmayı festivalin turizm hareketlerini düzenlemesi adına ne olduğu belirsiz bir amaçla 1 milyon 265 bin TL ödeniyor. Firma kapanmış. Festivalin davetiye tasarımlarını yaptırmak için 118 bin dolar ödenmiş. Logosu da sahte çıkıyor, onun hesabı sorulmuyor. 2008 yılında festival konuklarının konaklaması için 2 milyon Euro ödeniyor. Ben bu işi şu anda 7’de 1’ine yapıyorum. Konukların kalmadığı bir otele 600 bin dolar ödenmiş. Valilik de buna soruşturma açtı. Hiç konuk yok otelde. Bu hayali konaklama parası ödenirken, 240 odası olduğu ama 374 odası varmış gibi gösteriliyor. Bir firmadan 400 bin dolarla fuar standı kiralıyoruz. Bu stantları satın almış gibi yaparak 300 bin dolar da ödeniyor. Sonra da bu meblağ 400 bin dolara çıkıyor. Ben abuk sabuk harcama yapmıyorum. Festival kapsamında Antalya’ya gelen Mickey Rourke sadece otelde içiyor ve sanatçıya 100 bin dolar da kaşe ücreti ödeniyor. Ben de yurtdışından konuk getiriyorum ama hiçbirine kaşe ücreti vermiyorum.”

Oktoberfest’i Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlemediğini, organizasyonu özel bir firmanın yaptığını vurgulayan Başkan Mustafa Akaydın, “Bu etkinliğin düzenlemesinde belediye sadece destek oluyor. Kim ne derse desin, turizme katkı sağladığı için Oktoberfest ile gurur duyuyorum. Geçen yıl 45 bin kişi Oktoberfest’i izledi. Belediye bu etkinliğe bir kuruş dahi vermiyor. Yılda milyonlarca Alman turistin ziyaret ettiği kentimizde bu etkinliği düzenlemek bence çok doğru. Bu etkinlik Türkiye’nin birçok kentinde düzenleniyor. Birçok belediye bağbozumu festivali düzenliyor. Orada şıra mı içiliyor, şarap içiliyor” dedi.

Hal alanının Antalya Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Hasan Subaşı’nın çok güzel bir eseri olduğunu ifade eden Başkan Akaydın, bu alanın miadını doldurduğunu söyledi. Yeni hal alanı olarak ilan edilen bölgenin tahsislerinin ellerinden aldığını dile getiren Başkan Akaydın, yeni bir hal alanı için çok güzel bir proje yaptıklarını vurguladı. Akaydın, ihaleye çıktıktan sonra eski hal alanını satmanın mantıklı olduğunu belirterek, henüz ortada netleşen bir şey olmadığını ifade etti. Başkan Akaydın, Expo 2016 organizasyonu konusunda da endişeli olduğunu söyledi. Henüz gerekli yasanın çıkmadığını dile getiren Başkan Akaydın, geç kalınması halinde çok ciddi bir prestij kaybına uğrayabilecekleri uyarısında bulundu.