Demet Bozdağ;‘Geçmiş Susarak Silinmez’

İlk baskıda olumlu sonuçlar alan yazar, küçük yaşlardan bu yana ruhunu saran psikoloji merakını akademik kariyeriyle perçinlendiğini söyledi.

Ülkemizde de son yıllarda hayli ilgi gören ve çiftlerin aralarındaki problemleri çözmek adına başvurdukları ilk duraklardan biri olan ilişki uzmanlığı alanı, gün be gün profesyonellerin başarılarıyla birçok ailenin de devamlılığını sağlar hale geldi. Bu alanın son günlerde en çok ses getiren temsilcilerinden biri olan Demet Bozdağ, Hollanda’da edindiği kariyerinin ardından ana vatanına dönerek, ‘Geçmiş Susarak Silinmez’ adlı ilk kitabını okuyucularıyla buluşturdu.

KALPTEN KONUŞMAK

Göç ailesinin ilk torunu ve ilk kızı olarak Hollanda’da doğduğunu, başta öğretmen, pedagog ve ilişki uzmanlığı eğitimlerini Hollanda’ da aldığını belirten İlişki Uzmanı Demet Bozdağ, “İki kültür arasında büyümenin sonucu olarak Flemenkçe, Almanca, İngilizce ve Türkçe dillerini öğrendim. 13 yıl boyunca kendi kliniğimi yönettikten sonra iş dünyasına veda ederek kendimi en büyük tutkularımdan ilişki koçluğu ve yazarlığa adadım. Şu an Hollanda ve çoğunlukla Türkiye’de yaşıyorum. Çok küçük yaşlardan beri ruhumu saran psikoloji merakı, özellikle de insan ilişkileri konusunda hep meraklı bir kişilik olmamı sağladı. Bununla birlikte, psikolojik anlamda çok ağır bir yük olan “narsist taciz” konusunda uzman bir kişi olarak, bu alandaki profesyonel koçluk hizmetlerime devam ediyorum. Sahte söylemlere son verip, duygularını saklamayıp daima açık sözlü olmaya ve kalpten konuşmaya hazır olup olmadığını sorgulayanlara kitabımı okumalarını öneririm” dedi.

KONUŞAMAYANLARIN SESİ OLMAK

Bozdağ, kitabının içeriği hakkında da kısaca bahsederek sözlerini şöyle tamamladı; “Geçmiş Susarak Silinmez” – Sizi düşünmeyen birisi için içi­nizdeki saflığı ve masumluğu boş yere kirletmeyin. Atın gitsin! Geçmişte başımıza gelenlerle hala uğraştığımızı görenler, geçmişimizi hala unutamadığımızı düşünebilir ve size artık unutmanız gerektiğini söyleyebilirler. Bizler o kişilere yalnızca şunu söylemeliyiz: İnsan geçmişiyle uğraşıyorsa bu oraya takıntılı kaldığı anlamına gelmez. Geçmişte yaşadığımız travmayı iyileştireli çok oluyor. Unutalı, anlayalı, kendimizi affedeli çok oluyor. Fakat aynı hataya düşmemek, başkalarına ışık tutmak, konuşamayanların sesi olmak adına, geçmişin susarak silinmeyeceğini kabullenmeliyiz.”