Dünya’daki bir numaralı tehlike: Kuraklık

Bulaşıkları makinede yıkamak, duş süresini gereksiz yere uzun tutmamak, ellerimizi sabunlarken veya dişlerimizi fırçalarken suyu boşa akıtmadan kapalı tutmak, su tasarruflu beyaz eşyalar kullanmak, sebze ve meyveleri şarıl şarıl akan suda yıkamak yerine bir kabın içerisinde yıkamak, temizlik malzemesi olarak durularken daha az su tüketeceğimiz doğal ürünleri tercih etmek gibi hepimiz alışkanlık haline getirdiğimizde basit ama etkili sonuçlar alınabilir. Tasarrufun kuraklığa karşı altın değerinde olduğunu görüyoruz. Evlerde kullandığımız su miktarı küçük gibi görünse de toplum olarak farkındalığımız arttığında, bilinçli davrandığımızda geleceğimizi koruyabiliriz.

Dünya yaratılışından günümüze kadar, belirli iklim evrelerinden geçerek yaşanabilir halini almıştır. Yeryüzünde insanın var olabilmesi için iklim ve onun bir parçası olan su kaynaklarının yeterli miktarda var olması ve elverişli şartlar içinde bulunması gereklidir. İklim değişikliği tarih boyunca atmosfer kimyasının değişmesi ile ortaya çıkmıştır.

Dünyada canlı yaşamının devam etmesi için gerekli bir numaralı faktör su… Fakat dünyamız çok uzun zamandır kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya. Yapılan araştırmalar dünyada yaşanan en önemli sorunlar arasında ilk sırayı iklim değişikliği ve kuraklık tehlikesinin aldığını gösteriyor. 

Küresel ölçekte en büyük sorunlardan birisi olan kuraklık, bugün geldiğimiz noktada doğal çevre, kent yaşamı, ekonomi, teknoloji, tarım, gıda, su kaynakları ve sağlık olmak üzere hayatımızın her aşamasını etkiliyor.

Yeterli yağış olmadığı için azalan baraj suları ve sulak alanlar, kuruyan göller gibi durumlar önümüzdeki dönemlerde karşılaşacağımız büyük sorunların işareti. Bitkilerin çıkış ve gelişme döneminde ihtiyaç duydukları suyun toprakta bulunmaması, tarımsal kuraklık olarak adlandırılıyor. Hal böyle olunca tarımsal üretim de büyük bir tehditle karşı karşıya. Bu kuraklığın hissedeceğimiz en belirgin etkisi gıda üretimindeki verimsizlik ve fiyat artışı olacak… Gelecekte Akdeniz ve İç Anadolu bölgelerimizin iklim değişikliğinden daha çok etkileneceği uzmanlar tarafından dile getiriliyor. Kuraklık, tüm dünya çapında son derece ciddiye alınması gereken bir durum.

Bu konuyla ilgili değinilmesi gereken birçok nokta var aslında ama ben kısaca kaleme almak istedim. Dünya çapında iklim değişikliği, kuraklık ile ilgili yürütülen ve geliştirilmesi gereken projeler, alınabilecek önlemler var. Susuz bir hayatı düşünebiliyor musunuz? Herkes benim gibi imkânsız olduğunu düşünüyordur. Su kaynaklarını korumak, iklim değişikliği ve kuraklıkla mücadele edebilmek için özellikle su tüketimi konusunda bilinçli olmamız gerekiyor. Bizlerin bireysel olarak günlük hayatında dikkat edebileceği ve tasarruf yapabileceği basit adımlar uygulanabilir. Hem bütçemizi hem de doğayı koruyabiliriz… 

Her geçen gün değerini daha iyi anladığımız suyumuzu, su kaynaklarımızı korumak için basit adımları uygulayarak alışkanlık haline getirelim… 

Gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için kuraklık sorunuyla hep birlikte mücadele edelim. Toprağa değer, geleceğe umut olalım…