Halka yalan söylemeyin

Tasarruf (birikim, biriktirme) kararı çıktı ya, yoksul halk diyor ki: "Önce sen yap görelim inanalım." Haklı mı insanlar? Sonuna kadar haklı. Sokakta, mahalle kahvelerinde, parklarda konuşuyorlar:

"Saraylar var, külliyeler var. Önce onları kapatsınlar. Öncü olsunlar. Makam arabaları var, son modelinden. Onlardan vazgeçsinler. Uçakları söylemek bile boş. O kadar hava aracına gerek yok. Son zamanlarda bir de Kanal İstanbul yapma inadı oldu. Bize ne yararı var ki? İstanbul, Marmara, Trakya depremi daha öncelikli olmalı diye bilim insanları uyarıyor. Cumhurbaşkanı ve milletvekillerinin  maaşları düşürülsün. Sürekli ballı ihale verilen yandaş grubuna sağlanan kıyaklar bitsin. Cumaya koruma ordusu ile gidilmesin. Hem insan hem araç israfı önlensin."

KEMERDE SON DELİK

Özetle halk diyor ki: "Önce yönetenler tasarruf etsin. Bizim pantolon kemerin son deliğinde duruyor. Bir nefeslik canımız kaldı. Onu da güzel günler göreceğiz umuduyla saklıyoruz."

Hepimiz biliyoruz ki, Ankara'daki sarayın mutfak harcaması 2018 yılında 5 milyon 311 bin lira oldu. Tek kullanımlık mutfak eşyalarına 2019 yılında yapılan ödeme  1 milyon 483 bin TL. Servis ve saklama kaplarına 510 bin 739 TL ödendi. Sofra takımı ve çatal bıçak takımına 465 bin 520 TL, içecek servis takımlarına 168 bin 825 lira harcandı. 2019'da beslenme malzemeleri ve içecek harcamaları 4 milyon lirayı geçti. Geçen yılki harcama rakamlarını öğrenemedik. 2019 yılı harcaması 3 milyar 600 milyon lira olduğuna göre Sarayın mutfağına günde 10 milyon lira harcanmış.

HER YERDE AŞI BEDAVA

 Tasarruf çağrınıza yanıt verelim: Önce ampulleri söndürelim, sonra porsiyonları küçültürüz. Ve o tasarruf genelgesine göre Cumhurbaşkanlığı "muaf". Orası istediği kadar harcayacak. 

Bir küçük hatırlatma yapalım. Gelişmiş ülkelerde aşı bedava. Aşı olsunlar diye vatandaşlarına teşvik parası veren ülkeler var. O ülkeler yardım olarak kredi değil, destek parası sağladı. 

Vatandaşlarına yalan söylemeye gerek yok. Bu siyaset değil. Tabanı kandırmak anlamsız. Avrupa'nın en gelişmiş ülkeleri aşıyı ücretli yapmıyor, 50 sterlin, 100 avro filan istemiyor.

ÇOCUK ASKER İDDİASI

Biz bu önemli konuyu konuşurken, ABD yine yapacağını yaptı. 2021 yılı İnsan Ticareti Raporu'nda, "Türkiye'nin geçen yıl, çocuk asker kullanan ülkeler listesine eklendiğini" açıkladı. İnanmak istemedik. Dışişleri Bakanlığı, "İkiyüzlülüğün en çarpıcı örneği. İddiaları külliyen reddediyoruz" diye karşı çıktı. Raporda diyor ki: "Suriye'deki iç savaş nedeniyle, Türkiye'nin en uzun süredir desteklediği muhalefet grubu Sultan Murat Tümenine somut destek sağladığı belirlendi." Eyvah ki ne ey vah. ABD yönetimi Suriye'deki silahlı muhalif grubun çocuk asker yetiştirdiğini öne sürüyor. Uluslararası bir kuruluş geçen yıl yazdığı raporda, "Suriye sorununda, çocuk silahlı grupların yaptığı 191 vaka dahil, 820 çocuğun (765 erkek, 55 kız) kullanıldığını" duyurdu. 

Suriye konusu her açıldığında, canımızı sıkan bir şeyler öğreniyoruz. Yıllardır sınır  komşularımız için harcadığımız 70 milyar doları geçmiştir. Kentlerde her gün bir Suriyelinin karıştığı adli olaylar oluyor. Kontrolsüz bir doğurganlık var. Her yerde yerli  esnafla kıyasıya bir rekabet. En acısı bu itham. Cihatçılar ile işbirliği yapmak iddiası asil ordumuza iftira atmaktır. Resmen ağır bir savaş suçudur. Oysa, Türkiye yıllardır insani yardım yaparak diğer ülkelere örnek oluyor.

DOĞU SURİYE OPERASYONU

 Suriye konusunda son bomba haber yine ABD'den geldi. ABD, Suriye'nin doğusunda yapacağı geniş çaplı operasyon için 30 bin kişilik ordu kuruyor. "Doğu Suriye operasyonu" en az 8 ay sürecek. Savaşçı askerler 300 dolar, komuta kademesindekiler rütbeye göre 600-bin dolar maaş alacak. 8 ay sürecek savaş burnumuzun dibinde olacak. Süresi önceden belirlenen savaş olur mu? Olacakmış, göreceğiz. Dileğimiz, 8 yıl filan sürmesin. Bu ekonomi daha fazla dayanamaz.