Savaş baronları

Tarihte ilk savaş, savaşlar, çatışmalar, insanların birbirlerini öldürmeye başlamaları ilk ne zaman oldu tam olarak bilinmiyor ama bilim insanları bu faaliyetlerin mağara dönemlerine kadar uzandığı konusunda hem fikir. Oralara çizilen resimlerdeki betimlemeler çatışma kültürünün tohumlarının on binlerce yıl önce atıldığını gösteriyor bizlere.

Muhtemelen avcı toplayıcı dönemlerde başlayan bu süreç sonraları ok, yay ve atlı arabalardan oluşan mekanize birliklere dönüştü. Amaç yine muhtemelen gıda kaynaklarını korumak ve verimli tarım alanlarına ulaşmaktı. İlk, orta ve yakın çağda binlerce insan bu yüzden yaşamını yitirdi ve karmaşık silah sistemlerinin geliştirilmesiyle süreç bugünkü noktaya geldi.

Sadece gıda, tarım alanları ve enerji kaynaklarının ele geçirilmesinden öte son derece çarpıcı din savaşlarına da sahne oldu yerküre, Ortaçağ’ın fanatik dinci takımı örneğin 1346’da Avrupa’nın üçte ikisini yok eden kara veba hastalığından sorumlu tuttukları Yahudileri kesip yok ettiler. Cengiz Han’ın torunu Hülagü insan başlarından oluşan dev kuleler yaptırarak büyük korku imparatorluğu kurdu. Pers savaşları, Timur, Orta Asya topraklarında kanlı kavgalar… Hepsi büyük yıkımlara yol açtı. Binlerce yılda pek çok toprak el değiştirdi, Avrupa’da hanedanlıklar ve imparatorluklar sarsıldı.

Sanayileşmeyle birlikte daha çok enerji ve ham madde ihtiyacı ortaya çıktı. Avrupa’nın İngiltere, Fransa, Hollanda ve Belçika gibi ülkeleri gözlerini Uzak Doğu ile Afrika’nın kaynakları zengin ülkelerine göz dikti. Hepsini birer sömürge yaptılar ve o yoksul, eğitimsiz kitlelerin yaşadıkları toprakları sömürdükçe sömürüp zenginleştiler. Dünya fakirler ve zenginler olarak ayrıştı ve bu doğal olarak çatışma kültürünü daha da geliştirdi

Yakın tarihteki en önemli iki örnek 1 ve 2. Dünya Savaşlarıdır. Birinci savaşta 25, ikinci savaşta ise 73 milyon sivil asker kıyımoldu. Savaş rüzgarları estikçe zengin ülkeler daha çok üstelik daha öldürücü silahlar üretmeye başladılar. Silah tekelleri oluştu ve ürettiklerini satmaları için savaşları kışkırttılar. Silah sanayinin vardığı nokta için en çarpıcı örneklerden biri Sovyetler Birliği’nin 2. Dünya Savaşı boyunca fabrikalarından çıkan 98 bin tank örnek gösterilebilir. Binlerce uçak, top, deniz aracı savaş alanlarına sürüldü.

Ne var ki, birbirlerini öldürenler, birbirimizi daha fazla nasıl öldürürüz diye etkili, korkutucu farklı silah sistemlerine yönelmeye başladılar. Bunun başında da bugün çok tartışılmakta olan nükleer silahlar gündeme geldi. İlk tohumları Nazi döneminde atılan nükleer silah üretme arayışları, Yahudi bilim insanlarının ABD’ye kaçmalarıyla hız kazandı ve sonuçta ortaya ilk atom bombası çıktı. 6 ve 9 Ağustos 1945’te Japonya’nın iki kenti Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan bu tahrip gücü muazzam bombalar on binlerce insanı yaşamından etti. Geride radyasyon nedeniyle hastalıklar ve toprak kirliliği kaldı.

Savaşın bitimine yakın saatlerde yani Berlin’in düştüğü sıralarda ABD, İngiltere ve Rusya kentte bilimi insanı aramaya başladılar. İlk etapta bin 500 Alman bilim insanı Londra’ya götürülüp oradan ABD’ye aktarıldı. Bugün Nasa’yı kuran ve uzay çağını başlatan roket teknolojisinin babası WernherVonBraun da teslim olup ABD’ye götürülenler arasındaydı. Bunlar sayesinde ABD büyük silahlı güç haline geldi.

Avrupa merkezli küresel 2. savaşın bitimiyle soğuk savaş dönemi başladı ve insanları artık birbirlerini öldürmenin sona erdiğine inandırmaya yönelttiler. Ancak BM verilerine göre 1945’ten bu yana irili ufaklı 500 savaş yaşandı. Irak, Afganistan, Suriye savaşları başta gelenleri. Aktörler hep aynı ve arkalarında milyarlarca dolar döndüren silah tekelleri ve devletler var.  Gidişat eskisine göre daha da dehşet verici. Rusya-Ukrayna çatışması nedeniyle Avrupa hızla silahlanma kararı aldı. Almanya bütçesinden 100 Milyar Euro ayırmayı kararlaştırdı. Diğer Avrupa ülkelerinin de son derece kaygı verici çabaları görülüyor. Gazı veren ise büyük silah ağası ABD. Savaşı daha da kızıştırarak ellerini ovuşturuyorlar ve irili ufaklı, bütçesi ne olursa olsun Avrupa ülkelerine gelişmiş silahlarını boca etmeye çalışıyorlar.

Bu savaş baronu ve silah ağası ABD ile çok kolay gaza gelen ve korkudan sağa sola savrulma emareleri gösteren Avrupa Birliği oldukça ne savaşlar biter ne işgaller sona erer ne de  her dönemde olduğu gibi masum insanların ölmesi sona erer.

İki gözünden biri Dolar diğeri Euro ile kaplanmış olanların, milyarlarca aç, yoksul, suya ve gıdaya erişmekte zorlanın insanları görmeleri onların feryatlarını duymaları ve hissetmeleri zaten beklenemez.