Tuvalet cinayetinde, jandarma görevlileri tanıklık edecek

Olay, geçtiğimiz yıl 11 Şubat gecesi, Uludağ 1’inci Oteller Bölgesi’nde meydana geldi. Kayak kiralama işi yapan Y.K.Ü., E.Ç. ve R.Ö. ile özel güvenlik görevlileri S.Ç., R.B. ve otel çalışanı A.Ö. arasında, iddiaya göre 2 liralık tuvalet ücretinin ödenmemesi nedeniyle kavga çıktı. Olayın ardından kayak kiralama işi yapan yaklaşık 40 kişilik grup, özel güvenlik görevlilerinin konakladıkları otelin kafeteryasını bastı. Burada çıkan silahlı kavgada, özel güvenlik görevlilerinden Mustafa Sancar'ın ateşlediği tabancadan çıkan mermi, kayak kiralama işi yapan Yusuf Kösedağ'a isabet etti. Kösedağ hayatını kaybederken, 3 kişi yaralandı. Gözaltına alınan şüphelilerden Mustafa Sancar tutuklandı, 4 şüpheli ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

VEFAT EDEN KİŞİYİ TANIMIYORUM

Bursa 15'inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakkında 'adam öldürme' suçundan ömür boyu hapis cezası istenen tutuklu sanık Mustafa Sancar (36) ile tutuksuz sanıklar Emrah Ç.(22), Erol B. (35), Ferit S.(36) ve Taner S.'nin (40) yargılanmasına devam edildi. Ölen Yusuf Kösedağ'ın annesi Oya Kösedağ ve babası Ali Osman Kösedağ'ın da katıldığı duruşmada tutuklu sanık Sancar, “Gruptan üzerime sandık, tahta parçası, demir sopalar atılıyordu. Murat Turan’ın darbe aldığını, birilerinin demirle vurduğunu gördüm. O sırada silah atılmaya başlandı. Kaçarken ayağım kaydı, sersemledim. Silahımı hedef gözetmeden ateşlemiş oldum. Otelin camları kırıldı. Vefat eden kişiyi tanımıyorum ve husumetin yoktur” savunmasını tekrarladı.

KALABALIKTA BULUNANLARIN ELİNDE ŞİŞE VE SOPALAR VARDI

Duruşmada tanık olarak dinlenen sanığın ağabeyi tanık Osman Sancar, "Ben önce otel dışındaydım. Alt taraftan bir grup kalabalık şekilde gelince jandarma barikat kurdu. Bu kişiler ellerinde şişeler ve sopalarla saldırınca kaçıp, otele girdim. Jandarma barikatını onlar aştığında ilk bir el silah sesi geldi. Biz kaçarken birkaç adet daha silah sesi geldi ancak ben silahı kimin attığını görmedim. Biz otelde bulunduğumuz sırada 3-4 kişinin gelip, kardeşimi aşağı çağırdıklarını gördüm. Kardeşim aşağıya iner inmez direkt aradan grup çıktı. Kayak merkezinin olduğu oda tarafında ben kardeşim ile birlikte inmedim. Arkasından indiğim sırada grup saldırınca 'Bunlara vurun, dağdan indirmeyelim' şeklinde bağrışmalar da vardı. Ben kaçtım" dedi.

HAVAYA VEYA KARŞI TARAFA DOĞRU MU ATEŞ ETTİĞİNİ TAM GÖRMEDİM

Olay tarihinde arkadaşlarıyla Uludağ'a eğlenmeye gittiğini anlatan tanık Gülşah Duraçe de şunları ifade etti:

"Bölgedeki bir otelin oraya arabamı park ettik. Arabadan indiğim sırada kalabalık bir grup gördük ve o tarafa yöneldik. Vardığımızda gruptan bir kişinin ateş açtığını gördüm. Kişinin ne şekilde ateş ettiğini, havaya doğru mu karşı tarafa doğru mu olduğunu tam görmedim. Ancak karşı taraftan bir kişinin yere düştüğünü gördüm. Silah sesleri yoğunlaşınca biraz geri çekildim. Jandarma 'Dur, teslim ol, kaçma' diye birini kovalıyor, havaya ateş açıyordu. Yolun karşı tarafında park edilmiş araçların orada, o kişiyi yakaladı. Gruptan birkaç kişi daha kaçan kişinin yanına gitti. Sonra önümde büyük bir siyah araç durdu. Araç oradan ayrıldıktan sonra jandarmanın yanında kimse yoktu" diye konuştu.

JANDARMA GÖREVLİLERİ TANIKLIK EDECEK

Mahkeme heyeti, sanık Mustafa Sancar’ın tutukluluk halinin devamına, olaya müdahale eden jandarma görevlilerin tanık olarak dinlenmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.

Halil ÖZÇOBAN/BURSA, (DHA)