İnanır mısınız bu yaşıma geldim, böylesine mutlu, huzurlu, sevgi dolu ve gururlu bir kadınlar günü kutlamadım... Cumhuriyet döneminde gerçekleştirilen Atatürk inkılaplarıyla kadın haklarının kapsamı genişletildi. Atatürk; kadınlarımızın, siyasal ve sosyal haklarına kavuşması gerektiğine inanıyordu. Türk kadınının bu durumunu Atatürk'ün şu sözü en güzel şekilde ifade eder:
 
"Dünya'da hiçbir milletin kadını, ben, Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte, Anadolu kadını kadar gayret gösterdim diyemez."
 
Cumhuriyetin ilanından sonra çıkarılan yasalarla Türk kadınının yaşam biçimi değişti.
1926 da Türk Medeni" Kanunu'nun kabul edilmesiyle, toplumsal ve ekonomik hayatta kadın - erkek eşitliği sağlanmış olup kadınların siyasi haklarından söz edilmeye başlandı. Böylece Türk kadını sevgili Ata'sı sayesinde seçme seçilme hakkına kavuşmuş oldu.
 
Türk kadını; hayatın her safhasında erkeğin yanında yer alarak sorumlulukları paylaşmıştır. Kurtuluş Savaşı'nda vermiş olduğu büyük mücadelede erkeği ile omuz omuza cephedeki yerini almış, düşmana karşı silâhı ile savaşarak, cepheye mermi taşıyarak, yaralı askerleri tedavi ederek, silâh ve giyecek sağlayarak vatanın kurtuluşunda ve bu günlere ulaşmamızda hak sahibi olmuştur.
Bizi haklarımıza kavuşturan Ulu Önderimize minnet duymamak mümkün mü?
 
İşte bu anlamlı gün için, Kemer Belediye Başkanımız Sn. Mustafa Gül'ün Kemerli kadınları Ankara'ya götürme kararı aldığını açıkladığında inanın bu kadar yoğunluk olacağı hiç birimizin aklına gelmemişti.
25 otobüs 1200 kadın yola çıkana kadar da inanamadık. Son anda gelemeyenler olabilir diye düşünmedim dersem yalan olur...
Katılan kadınların çoğu kocalarını ve çocuklarını bırakarak şevkle geldiler Ata'yı ziyarete... Evet sevgili dostlar ben sizlere bu yolculuğu bu inanılmaz güzel organizasyonu biraz anlatmak istiyorum. 
 
Bizler salı akşamı saat 23.00 te otobüslere yerleştik ve saat 24.00 te konvoy halinde yola çıktık.
Aynı günün sabahı Belediye Başkanımız Mustafa Gül, eşi Neşe Gül ve güzel kızları Lavin Ankara'ya hazırlıkları tamamlamak üzere yola çıkmışlardı.
 
İlk durağımız Sandıklı... Kahve çay ve ihtiyaç molasından sonra yine konvoy halinde çıktık yola ve sabahın ilk saatlerinde Ankara... 
Ankara girişinde inanın tüylerim diken diken oldu. İnsanlar mahallelerinden 20 kişiyi bir araya getiremez iken biz Kemer 1200 kişi bir arada ve kadın Ankara'dayız.
 
Burada Mustafa Gül'ün başarısını es geçmek nankörlük olur. Ankara Hilton otelinin kapısında eşi ile bizzat kendisi karşıladı misafirlerini... Hazırlattığı 1200 kişilik kahvaltı için birlikte girdi salona... CHP Antalya Milletvekili Nefi Kara da kahvaltıya iştirak etti ve kahvaltı sonrası konvoy halinde Eski TBMM sine gidildi..
Orada hissettiklerimi kelimelere dökmem imkansız... Tarihin derinliklerinde kayboldum gittim.
 
Oradan yine konvoy halinde Ulu Önderimizin ebedi istiraatgahı olan Anıtkabir'e hareket ettik. Aslanlı yolda Kemerli kadınlarımız ve Kemer Belediye başkanımız hep birlikte yürüdük. Çelenk koymak için saat 14.00 verilmiş bize. Ve biz tam takım tam saatinde yerimizdeyiz... Kalbimiz gümbür gümbür atıyor... Bizden başka guruplarda var ama sayı olarak 30, 40 kişi ya var ya yoklar...  Düşünebiliyor musunuz Kemer 1200 kadın? Ve saat 14.00. Bir subay ve askerler eşliğinde başkanımız Mustafa Gül önde, bizler onun arkasında Atanın huzuruna doğru ilerliyoruz... Heyecanımız dorukta... Gururumuz çok büyük... Aynı şekilde başkanımızda heyecanlı ve gururlu...
Törenle biz kadınlara, kadın özgürlüğü haklarımızı veren Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önderimiz Mustafa Kemal'in mozolesine  Kemer Belediyesi adına çelenk bırakılıyor gözlerimiz dolu dolu sessizce saygıyla Ata'mızın huzurundan ayrılıyoruz...Hatıra fotoğraflarımızı çektirip müzeyi gezdikten sonra yine konvoy halinde dönüş yoluna geçiyoruz... Sandıklı'da başkanımız ve ailesi karşılıyor bizleri akşam yemeği için. Ve tam 24 saat sonra tekrar Kemer ralli sahasındayız..
 
Birileri bu gezi organizasyonu için spekülasyon yapmaya başladı bile... Ben bu kişilere 'bırakın eleştiri yapmayı olayın güzelliğini görün takdir edin teşekkür edin' demek istiyorum.
Neden öküzün altında buzağı arıyorsunuz? Neden birazda güzel gözle bakmayı denemiyorsunuz?
Takdir etmiyorsunuz? Ne amaçla yapıldığını düşünüyorsunuz bilmiyorum ama yapılan bu organizasyonda başta sn Mustafa Gül'e ve emeği geçen herkese kendi adıma, orada olan 1200 kadın adına teşekkürlerimi sunuyorum...
Bu arada Ankara'ya gitmek üzere yola çıkan ve yolda trafik kazası geçirerek hayatını kaybeden kadınlarımıza da Allahtan rahmet ailelerine de sabır diliyorum...
 
"Bir kadının ne dediğine değiI, ne demek istediğine kuIak ver. Çünkü onIar, kimse kırıImasın diye bazı şeyIeri söyIemezIer."
 
Ve Ata'mızın güzel bir sözü ile noktalıyorum bu yazımı...
 
"Ey kahraman Türk kadını, sen yerlerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeğe layıksın"
                  Mustafa Kemal Atatürk