CHP’liler ve büyükşehir belediyesi arasında yaşanan Konyaaltı Sahili ile ilgili tartışmaların artık suyu çıktı.

Tutarsız suçlamalar partiye zarar veriyor, inandırıcılıklarını kaybediyorlar ama bazı CHP’lilerin bu umurlarında bile değil.

Misal, biri çıkıp, ‘Çin Seddi yaptılar’ diyor.

Oysa vatandaş her gün orada…

Sağına bakıyor, soluna bakıyor Çin Seddi falan göremiyor. Bırakın Çin Seddi’ni ortada bahçe çiti bile yok… Hatta, kumsal ile yeşil alan arasındaki duvarlar bile kaldırılmış.

Bir gün, bir başka demeç gazetelerde yer alıyor; ‘Konyaaltı Sahili halka kapatılıyor’…

Ben de gidiyorum arada sırada oraya…

Sağıma bakıyorum halk, soluma bakıyorum turist…

Kimse bir şeyi kimseye kapatmamış…

Bırakın belediyeyi, orayı kiralayan işletmeci salak mı, sahil halka kapatılırsa, şezlongu, şemsiyeyi, yiyeceği, içeceği kime satacak, parayı nereden kazanacak?..

Bırakın Hülya Koçyiğit’in işletmeci olan damadını falan, oradaki büfeleri ve plajı ondan kiralayan esnaf halkın gelmediği yeri ne yapacak?..

Birkaç gün önceydi, biri face ‘book’ atmış, ‘yeşil alan yok’ diye…

Ya arkadaşlar, tamam size inanayım inanmasına da, bende gittim Konyaaltı’na diyorum. O hazır çimenleri oraya satan, parça parça getirip dizen firmanın sahibi kişiyi de yakından tanıyorum. Onun için diyorum ki; çimen yeşil değil de ben mi yanılıyorum?..

Veya, dikilen ağaçlar yeşilgillere girmiyor mu?..

Oraya ekilen papatya, karanfil çiçek değil mi?..

Sizin yeşilden anladığınız, rakı masanızdaki ‘Maydanoz’ veya ‘roka’ mı?..

Etrafınıza bir bakın arkadaşlar…

Siyaset yeniden dizayn ediliyor.

Muharrem İnce CHP’li değil mi?..

Bakın ne kadar yapıcı, olumlu, güzel bir siyaset yapıyor.

Doğruya doğru, eğriye eğri diyor.

Huzurdan, barıştan bahsediyor.

Yalanım, dolanım, hilem hurdam yok diyor.

Onun için de anketlerde füze gibi yukarı yukarı gidiyor.

“Çin Seddi var” dediğinizde vatandaş oraya gider Çin Seddi’nin zerresini göremezse…

“Halka kapatıldı” der, vatandaş oraya gittiğinde kalabalığı görürse…

“Yeşil alan yok” diye atığınız feryadın yalan olduğu ortaya çıkarsa…

Halk size nasıl güvenecek?..

Bazıları da, ‘Pahalı’ diyormuş…

Az bi durun… Daha işletmelerin kaçı açıldı ki…

Ayrıca, pahalı satıyorsa o onun bileceği iş…

Siz de oraya gitmezsiniz, batar gider.

33 tane işletme var.

Pahalı olanı elersiniz...

Bakın ben Varyant’ın hemen altında belediyenin işlettiği EKDAĞ’ın plajına gittim geçen gün...

Şezlongu sordum 10 lira…

500 ml’lik su 1 lira…

Kahvede bile 2 lira olay çay 1.5 lira satılıyor beyler…

Şehir merkezinde marka bir yere gidin çayı 10 liradan aşağı içemezsiniz…

Tost 6 lira, hamburger 10 lira…

Bundan iyisi Şam’da kayısı…

CHP’li belediyenin yönetimindeki Bodrum’daki beachlerde bir lahmacunun 50 liraya satıldığını gazetelerde okumuşsunuzdur.

Bodrum belediye başkanını kınamıyorum.

Aksine, kutluyorum.

Keşke, bizim Konyaaltı Sahili’nde de bir lahmacunu o fiyattan satma beceresine sahip işletmelerimiz olsa… Keşke, o parayı verecek zengin müşteriler gelse Konyaaltı Sahili’ne de…

Marka işletmeler olsa…

Zenginler cirit atsa…

Daha iki yıl önce büyükşehir bu sahili toptan yap, işlet, devret mantığıyla ihaleye çıkarmadı mı?..

129 milyon yatıran 29 yıllığına işletecek ve sonra belediyeye devretmeyecek miydi?..

Hatta, ATSO’ya da taşın altına elini koy, gel sen yap denmedi mi?..

İki kez ihaleye çıkıldı, kimse geldi mi?..

Gelmedi.

Peki belediye ne yaptı?..

Kaderine mi terk etti burayı?..

Hayır…

130 milyon lirayı kendi cebinden harcayıp, işletmesini de KDV dahil yıllığı 10 milyon TL’den ihale etti.

Yani bu işten 29 yılda 290 milyon TL gelir elde edecek belediye…

130 milyon masrafı çık, 160 milyon kazançlı…

Artı, sahil 29 yıllığına değil, 8 yıllığına işletmeye verildi.

29 yıl, ‘Çık git’ diyemeyeceğiniz bir işletme yerine, aha biri gitti 7 yılı kaldı, ‘Çık git’ dediğinizde gidecek bir işletme geldi.

Menderes Türel’in yerine gelecek belediye başkanlarının eli kolu bağlanmamış oldu.

Üstelik, harcanan 130 milyonun içinde alt yapı var. Araçlar için yollar, parklar, halka açık alanlar, yaya- koşu- bisiklet yolları, basketbol sahası, kaykay pisti ve anfitiyatro da var.

Bunlar işletmeciye mi kiralandı?..

Hayır.

Halka açık ve bedava…

Bunları da düşersen, belediye işletmeciden sadece 33 plaj ünitesi için yıllık KDV dahil 10 milyon TL kira istedi ve aldı.

Bakın arkadaşlar, 15 milyon veren çıkardı belki, hatta 20 veren de ama bunlar sonra halka yansırdı. Adam nereden çıkaracak kiranın parasını?.. Senden, benden…

İnanın, bunlar boş tartışma…

Yanarım, yanarım da arada kalan Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek’e yanarım.

Kaynayan kazana atıldı.

Hani derler ya, “Ne İsa’ya yarandı, ne Musa’ya”…

Aynı o hesap, bazı CHP’liler Konyaaltı Sahili’ne sahip çıkmamakla suçladı Böcek’i, Menderes Türel ise CHP’lilerin dümen suyuna girmekle itham etti…

Türel biraz ağır konuştu, ‘Bir çuval inciri berbat etti’ dedi Böcek için, ayıp etti, yakışmadı yani…

Çünkü, inanın kendisiyle Konyaaltı Sahili meselesini konuşmadım ama Böcek’in benden farklı düşündüğünü sanmıyorum.

Ama bazı CHP’liler için yazlık eğlence çıktı.

Bakın beyler, bayanlar…

Bu satırların yazarı olarak bizzat ben…

Biiir; Atatürk Parkı’nın ihale edilmesini eleştiren CHP’li vekilin, inşaat bittiğinin ertesi günü oğlunun nişanını orada yaptırdığına şahit oldum.

İkiii; Migros’a karşı çıkan, ‘Ben belediye başkanı olursam yıktıracağım’ diyen belediye başkanı adayının kazandıktan sonra, işletmeden kirayı erken almak için ricacı olduğunu da duydum.

Üüüç; Bu alış veriş merkezinin yapılmaması için protestocularla en önde yürüyen esnaf başkanının, Migros açıldıktan sonra kendisini alış veriş yaparken gören şahsıma, ‘Vallahi oğlan çok istedi de geldik’ dediğini de işittim, gördüm, şahit oldum.

Bugün de yanlış yapıyorlar.

Dost acı söyler.

Halk bir dediklerinize bakıyor, bir Konyaaltı Sahili’ne…

Gördüğüne mi inansın, duyduğuna mı?..

Şimdi bu kişilere soruyorum…

CHP’nin hanesine artı yazmayacak bu türlü bir muhalefete devam mı, tamam mı?..

Ona da siz karar verin.

Ben, ‘Tamam’ diyenlerdenim.