Ah benim ülkemin alim geçinen cahilleri.! Ne diyeyim ben size... Yıllarca eğitim görüp diplomasını eline alan kültür ve bilgi birikimi olan insanlar işsizlik problemi yaşarken, kendini çok alim bilen cahiller de paraya para demiyor ya!...Gözümüzün içine baka baka milyonları cebe indiriyorlar ya.! Televizyonlara çıkıp ahkam kesiyorlar, bizlerde kuzu kuzu dinliyoruz ya.! Söylenecek bir şey kalmıyor bu durumda... Talep oldukça da bu cahil alimler cüretlerini devam ettirecek, paraları kazanacak bizlerde böyle baka kalacağız...
 
Milyonların önünde yaşanan, edebiyatımızın en önemli eserlerinden biri olan Sabahattin Ali'nin  "Kürk Mantolu Madonna" adlı eserinin şarkıcı Madonna'nın hayatı ile bağdaştırılması son derece traji komik bir olayın ardından, yazarın kızı Filiz Ali, “Hem bilgisiz, hem de bilinçsiz bir nesil yetişti. Bunun önüne geçmeliyiz” diyerek asıl noktaya parmak bastı.
 
TV8’de yayınlanan ‘Aramızda Kalmasın’ programında, ilginç bir Madonna diyaloğu yaşandı. Beren Saat’in Sabahattin Ali’nin Türk edebiyatında önemli bir yeri olan ‘Kürk Mantolu Madonna’ kitabının uyarlaması olan filmde rol alacağı konuşulurken, program sunucularından Funda Özkalyoncuoğlu’nun kitapta anlatılan karakteri ünlü şarkıcı Madonna sanmasıyla absürt bir sohbetin fitili ateşlendi...
 
"Madonna'nın hayatı bizim için enteresan olabilir" diyen Özkalyoncuoğlu'nu program moderatörü Jess Molho "Yalnız bu kitap 1943'te yazıldı. Sabahattin Ali bu kitabı asker yıllarında çadırda yazmış" diye uyarınca şaşıran Özkalyoncuoğlu ve programın diğer sunucusu Sena Keçeli "Madonna var mıydı o zamanlar?" diye sorarak bu gaf sohbetine noktayı koydu.
 
Cem Yılmaz'ın bu konuya yaptığı yorum çok hoşum gitti ( Bilmeden konuşan "yegane" o tontiş "miş" gibi de yapınca pek de güzel oluyor ne de rahatlık veriyor hele hele :)
 
Şimdi; Türk edebiyat öğretmenleri atanmaz ise işte etraf böyle cahillerden geçilmez olur, bakın bilmemek, o kitabı okumamış olmak ayıp değil ama "mış" gibi yapmak çok ayıp... Üstüne ahkam keserek yorum yapmak daha da ayıp... Sayın Özkalyoncuoğlu bu gafınızdan sonra inanıyorum ki kitap hakkında biraz bilgi sahibi olmuşsunuzdur. Benden de size bir iki ufak hatırlatma gelsin istedim.
 
Kürk Mantolu Madonna, Sabahattin Ali’nin 1943 yılında yayımladığı bir romanıdır. Sabahattin Ali, Kürk Mantolu Madonna’yı ikinci kez askerlik yaptığı Büyükdere’de çadırda yazmış ve günü gününe gazeteye yetiştirmeye çalışmış, romanı yazdığı günlerde attan düşüp sağ kol bileği çatlayınca, kolunu tenekede ısıtılan suya koyup yazmaya devam etmiştir. Romanının ana fikri Sabahattin Ali’nin sözü her şeyi açıklıyor: ”Dünya’nın en basit, en zavallı, hatta en ahmak adamı bile, insanı hayretten hayrete düşürecek ne müthiş ve karışık bir ruha maliktir!… Niçin bunu anlamaktan bu kadar kaçıyor ve insan dedikleri mahlûku anlaşılması ve hakkında hüküm verilmesi en kolay şeylerden biri zannediyoruz?”
 
Kürk Mantolu Madonna Romanında asıl kahraman Raif Efendidir.  Romanın genelinde kendi halinde, sessiz, sakin, ahlaklı ve sıkıntılı olduğu zamanlarda başkalarına belli etmeyen birisidir. Ancak bu sessizliğinin ardında bir kadına duyduğu sevda gizlidir. Rasim: Raif Efendi’nin iş arkadaşı. Raif Efendi’nin gizemini çözmemizi sağlayan karakter.
 
Kişisel özellikleri Raif Efendi’ye benzer. Maria Puder: Yaşamın kıyısında kendi kendine debelenirken; aşkıyla içindeki tüm gizli güçleri sere serpe yaşamak isteyen; güçlü bir kadındır.
 
Benden bu kadar gerisini kahvenizi de yanınıza alarak okumanızı ve bunu da sosyal medyada ki takipcilerinizle paylaşmanızı bekliyoruz...
 
Bir hatırlatma daha yapmak istiyorum bu sunuculara "kangal sucuğu da kangal köpeğinden yapılmıyor" bu da bir dip not olsun...
 
CahiI insanIar davuI gibidir. Sesi çok çıkar ama içi boştur. Sadi Şirazi