Dudak uçuklatan iddialar

Eski bakanlar, müsteşarlar, milletvekilleri, valiler, devletin her kademesinde görev yapmış genel müdürler, daire başkanları, memurlar, amirler ve tabi ki vatandaşlar, ev sahibi olmak için koşa koşa gittiler, Antalya’nın Döşemealtı’nda yapılan Vali Konakları 1 ve daha sonra da Vali Konakları 2’den villalar, daireler aldılar.

Binlerce lira parayı verirken, ‘Hayale mi yatırım yapıyoruz’ diye düşünmediler bile… Çünkü, kooperatifin başında görev yaptığı yerlerde "atom vali" olarak anılan, emekli Antalya Vali Yardımcısı T. E, vardı ve sloganı da, "garantili kooperatifçilik" ti…

Vali yardımcısını tanıyan hemen üye oluyordu kooperatife, tanımayan kısa bir araştırma yaptıktan sonra ikna oluyordu yatırıma... Nasıl ikna olmasınlar ki… Daha Malkara kaymakamlığı döneminde Türkiye'nin en büyük süt fabrikasını kurmuştu T. E., Antalya’ya gelmeden önce "İdareciler Kooperatifi" deneyimi de vardı. Emekli olduktan sonra inşaat sektörüne neden girdiğini, "Kamu terbiyesi ile özel sektörü birleştirerek başarıyı yakaladık" diyerek anlatıyordu gazetecilere… 

"Pal City Yapı Kooperatifi" adı ile yaptığı Vali Konakları-1 inşaatı büyük ilgi gördü. Antalya Döşemealtı'da yaptığı ilk 200 konutu daha proje tanıtım aşamasında satan T.E, aynı bölgedeki 402 konutluk "Pal City 2”, yani Vali Konakları-2’nin temelini de kısa sürede atmıştı.

Antalya merkeze yarım saat mesafede yer alan Pal City Vali Konakları- 2, 125 bin metrekare arazi üzerine kurulu 402 adet konuttan oluşuyordu.

Başkanlık koltuğunda yine ‘Atom vali’ diye bilinen eski bir vali yardımcı T.E oturuyordu… Yönetim de ise Döşemealtı’nda kaymakamlık yapmış M.B ve Milli Eğitim Bakanlığı’nda genel müdürlük seviyesine kadar ulaşmış Antalya’da görev yaptığı dönemde sevilen bir bürokrat olan O.N.G’da vardı.

Pal City 2’den bir kooperatif üyesi eski defterleri karıştırmasa, dışarıdan her şey o kadar güzel görünüyordu… Ve bir kişi çıkmış, ‘Kral çıplak’ demişti.

Gerçekten kral çıplak mıydı?..

Güven abidesi emekli vali yardımcısı, onun çok güvendiği kooperatif müdürü A.Ö hatalar mı yapmışlardı?.. Yönetimde olan kaymakam ve genel müdür bu hataları görmemişler miydi?.. Yoksa göz mü yummuşlardı?..

Bunu anlamanın tek yolu kooperatif yönetimini ele geçirip evraklara sahip olmaktı. Ve öyle de oldu. Hemen genel kurula gidildi. Bu süreçte kulaktan kulağa yayılanlar öyle yenilir yutulur cinsten iddialar değildi.

Peki doğru muydu?.. Veya hepsi birer iddiadan mı ibaretti…

Bunu öğrenmenin tek yolu genel kuruldu… Tüm üyeler toplandı… Oylama yapıldı, emekli bürokratlar; vali yardımcısı, kaymakam ve genel müdür yönetimden düşürüldü.

Oylama da güven abidesi bürokrat yönetiminin 150 oya karşı 6 oy alması, hiçbir şey olmasa da kesin bir şeyler oldu dedirten cinstendi…

Ve yönetim düştü…

Gelen yönetimin ilk işi bankalar oldu… Yolunda gitmeyen kredi ödeme işleri yoluna sokuldu. Eski defterler karıştırıldı ve dava konusu olabilecek bilgiler, belgeler ortaya konuldu. Hepsi birer iddiaydı şüphesiz…

Yeni yönetim eski yönetim hakkında suç duyurusunda bulundu. Ekine de belgeler, bilgiler, faturalar ne varsa konuldu.

Dava süreci başladı…

2014’den 2019’a kadar 6 yılı kapsayan bir araştırmaydı savcının yaptığı…

Savcı kooperatif defterlerini, kayıtlarını, inşaatı yapan şirketin banka hesap hareketlerini inceledi, şüphelilerin savunmalarını aldı, tanıkları dinledi ve bilirkişi raporundan sonra  kararını verdi…

Dava açılacaktı…

İddianame yazıldı…

Aralarında 3 önemli bürokrat ve kooperatif yönetici kadının da bulunduğu 10 kişi hakkında zimmet, irtikap, denetim görevini savsaklayarak zimmete ya da irtikaba yol açmak, görevi kötüye kullanmaktan dava açıldı.

İstenilen hapis cezaları da az buz değildi...

YARIN: SUÇLAMALAR VE SAVUNMALAR