İntihar girişiminden devlet memurluğuna

Kızılarık Mahallesi'nde inşaat halindeki 8 katlı binanın çatısına çıkarak "İlgisizlikten bıktım. Kaybedecek bir şeyim yok" feryatlarıyla kendisini boşluğa bırakan Serkan Özçelik., itfaiyenin şişme yatağının üzerine düşünce hayatta kaldı. İntihar girişiminden burnu bile kanamadan kurtulan Özçelik, hastanedeki kontrolün ardından taburcu edilirken, 18 yaşını doldurduğu gerekçesiyle geçen hafta Zübeyde Hanım Çocuk Yetiştirme Yurdu'ndan zorunlu çıkarıldığı ortaya çıkmıştı.

Serkan Özçelik, Antalya Yetiştirme Yurdundan Ayrılanlar Derneği'nin (YURT-AYDER) girişimleriyle İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nde 'hizmetli' olarak devlet memuru kadrosundan işe yerleştirildi. Kadro işlemleri için 4 arkadaşı ile birlikte Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne gelen Özçelik, Dernek Başkanı Şerife Demiralay Sarı ve Dernek Başkan Yardımcısı Adem Özer, İl Milli Eğitim Müdürü Osman Nuri Gülay'ı ziyaret etti.

Antalya Milli Eğitim Müdürü Gülay, çıkarılan bir yasa uyarınca korunmaya muhtaç çocukların Kamu Personeli Seçme Sınavı'na (KPSS) girmeden, sadece kamu kurumlarının yapacağı testlere bağlı olarak kamu kurum ve kuruluşlarında işe yerleştirilebildiğini söyledi.

Antalya'da 2011 yılı için İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne ilköğretim mezunları için 10 kadro, lise ve dengi okullardan mezun olanlar içinse 8 kadro tahsis edildiğini belirten İl Milli Eğitim Müdürü Gülay, şöyle dedi:

"İlköğretim mezunları için 10 kadronun hepsine de atama yapıldı. 7 yeni kadro talep ettik bu da onaylandı. Serkan'ın da aralarında bulunduğu 7 kişi yılbaşından önce işe başlayacak. Lise mezunlarından 8 kadronun 6'sına atama yaptık."

Osman Nuri Gülay, İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bağlı kurum ve kuruluşlarda 2011'de 23 korunmaya muhtaç çocuğun işe yerleştirildiğini kaydetti.

Antalya YURT-AYDER Başkanı Sarı, yetiştirme yurtlarında yaşanan en büyük sıkıntının eğer üniversite okumuyorsa 18 yaşına gelen bir çocuğun yurtla ilişiğinin kesilmesi olduğunu söyledi. Ayrılan çocuğa sadece "Güle güle" denildiğini belirten Sarı, bu durumda olan çocuklar için destek istedi. Dernek Başkan Yardımcısı Adem Özer ise, 18 yaşında yurttan ayrılan ve devlet imkanlarından mahrum kalan bireyde çeşitli psikolojik sıkıntılar, sahipsizlik, kendini toplum karşısında ezik hissetme, dışlanmışlık gibi duyguların ortaya çıktığını söyledi. Buna bir de toplumun "Yurt çocuğu" şeklinde kalıplaşmış bakış açısı eklendiğinde yurttan ayrılan çocuklarda yaşanan psikolojik sıkıntılarının çözülemez noktaya doğru çevrildiğini kaydeden Özer, şunları söyledi:

"81 ildeki yetiştirme yurtlarından yılda, kesin olmamakla birlikte, 18 yaşına geldiği için 4 bin çocuk ayrılıyor. Devlet imkanları bu sayı karşısında çaresiz kalıyor. Özel sektörün de destek vermesi, kapılarını açması gerekiyor. Özel sektör, yurttan ayrılan bir çocuğa ilk başta duygusal yaklaşıyor ama toplumda var olan ön yargı zaman içinde yanında çalışan çocuğa soru işaretleriyle bakmasına neden oluyor."

İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nde yılbaşından önce 'devlet memuru' olarak işe başlayacak Serkan Özçelik, çok mutlu olduğunu söyledi. Bir hafta önce kaybedecek birşeyi olmadığı için intihara teşebbüs eden Özçelik, "Bu mutluluğumu elbette yurttan çıkan çocuklarla paylaşmak isterim. Elimden gelen ne varsa yardıma varım" dedi.

Kendisinin yetiştirme yurdundan 1.5 yıl önce ayrıldığını ve bu süre içinde çalıştığını, sokakta sabahladığını anlatan, geçmişi ve intihara kalkıştığı o günle ilgili konuşmak istemeyen Özçelik, kendi durumunda olan gençlerin hayata tutunmalarını sağlayacak projeler üretilmesini istedi.