Kemerleri bağlayın

Atam, evlatların uçuyor. Yörüklerden bir Alper, uzayda. Dediğin gibi oldu. Bugünlere ışık tutan sözlerini, 1936 yılının 28 Mayıs günü Türk Hava Kurumu'nu ziyaretinde söylemiştin. "Bir gün insanoğlu, uçaksız da göklerde yürüyecek, gezegenlere gidecek, belki Ay'dan bize mesajlar yollayacaktır."

Atatürk, o günlerde bu konunun bir mucize olduğuna şu sözlerle dikkat çekiyor: "Bu mucizenin tahakkuku için ikibin yılını beklemeye hacet kalmayacaktır. Gelişen teknoloji bize daha şimdiden bunu müjdeliyor. Bize düşen görev ise, Batıdan bu konuda fazla geri kalmamayı temindir."

Ne kadar gerçekçi bir öngörü. Türk'ün Ata'sına yakışan, geleceği okuma hüneri. Evet bir Türk daha uzaya çıktı. Sanayi Bakanı'nın dediği gibi, "Vuuuu adam gitti."

UZAYA ÇOK MERAKLIYIZ

Astronotlar, kozmonotlar, taykonatlara bir Türk katıldı. Uzayda çeşitli deneyler, araştırmalar yapacak ekipte bir "gökmen"imiz var.

Şöyle bir şey yaptık. Tank palet fabrikasını 50 milyon dolara sattık. Üstüne 5 milyon dolar koyduk ve 55 milyon dolara bir pilotu uzay yolcusu yaptık. Türkiye, tartışmalı "turistik uzay yolculuğuna" bir kişi gönderirken, Hindistan 73 milyon dolara mal ettiği roketle ayın güney yüzüne indi. Japonya da 103 milyon dolarlık projesi ile aya inen 5 ülke oldu. 

Türkiye'nin hedefi 2023 yılında uzaya çıkmaktı. Olmadı. Bir aylık gecikme ile bir yıl sonra 2024'te uzaya bir Türk yolcu ettik. İlginç olan uzay yolculuğu tam bir seçim şovuna dönüştü. Kent meydanlarında büyük ekranlarda, evlerde TV önünde, gece yarısı uzay mekiğinin fırlatılışını izledik. Biz uzayla ilgili konulara meraklı bir milletiz. Sadri Alışık'la "Turist Ömer Uzayda", Aydemir Akbaş'la "Astronot Fehmi" sinema filmlerini izledik. Sahnede ve ekranda her seferinde kendini "uzaylı" olarak anlatan Mustafa Topaloğlu hayranıyız.

ARTIŞ ORANI YÜZDE 33

Asgari ücretin 17 bin 2 lira olduğu, açlık sınırının 14 bin lira hesaplandığı bu yıl, emeklilere 10 bin lira müjdesi gerçek değerini bulmadı. En düşük emekli maaşının 7 bin 500 liradan 10 bin liraya çıkarılması yüzde 33 oranında artıştır. Oysa maaşlara yüzde 42 zam olduğu müjdesi verildi. nasıl müjde oluyorsa? On bin lirada yüzde 5 artış 500 lira demektir. Günlük 17 liraya gelir. Bir simit 10 lirayken bu nasıl müjde oluyor? Cumhurbaşkanı diyor ki: "Hayat pahalılığı ve enflasyonla mücadelemizde milletimizin yardımını bekliyoruz." Nasıl bir yardım olabilir ki? En düşük emekli aylığının, asgari ücreti yakalaması için yüzde 70 zam yapılması gerekiyor. Emekli  milletvekillerinin 238 bin lira aylık aldığı günümüzde, Maliye ve Hazine Bakanı, Valilere ne önerse beğenirsiniz: "A4 kağıtlarının iki yüzünü de kullanın."

REFAH PAYI UNUTULDU

Ev kiralarının 10 bin liradan başladığı ülkemizde, emekli maaşları düzenlemesi için 5 ay gece gündüz çalışanlar, sonunda dalga geçer gibi bir rakam açıkladılar. Yüzde 5 zam yapmakla övünenler, emeklinin hakkı olan "refah payını" vermeyi unutuyor, hiç söz etmiyorlar. Ve sonunda 2024 yılı emekliler yılı oluyor. Nasıl olacak bilen yok, çok gizemli.

Adliye koridorlarında yobazlar, şeriat isteyen sloganlar atıyor. Ne bir güvenlik görevlisi, ne bir savcı duymuyor. Anayasal düzene baş kaldıran, kamu barışını tehlikeye sokan, toplumu kutuplaştırmak isteyenlerin olduğu ülke, her yerden uçuyor. Uzayda uçuyor, maaşlarla uçuyor, sorumlu insan modeli ile uçuyor. Ama dikkat fazla uçmayın, kemerlerinizi bağlayın.