Ötenaziye zam geldi...

Önce ötenazi nedir onu bir yazalım, sonra da gelen zammı…

Ötenazi Yunanca bir kelime…

Bir insanın ya da bir hayvanın hayatlarının acıdan dayanılmaz hale gelmesi üzerine ilaçla yaşamlarına son verilmesi olayıdır…

Dünyada örneklerini çok görüyoruz.

Yeni Zelanda’da bu yıl insanlara ötenazi uygulanmaya başlanacak.

Belçika, Hollanda, Lüksemburg ve Kanada yıllardır ötenaziyi uyguluyor. Amerika’nın bazı eyaletlerinde de ötenazi serbest.

Peki, Türkiye’de bu yapılıyor mu?..

İnsanlara değil ama hayvanlara yapılıyor…

Hatta fiyat tarifesi bile var.

Misal, ayağı kırılan bir ata veya çok acı çeken bir kedi veya köpeğe ötenazi uygulanıyor.

Bu yönteme ‘Uyutma’ da deniliyor.

Ama bilinen adı; Ötenazi…

Antalya Veteriner Hekimleri Odası geçenlerde 2021 asgari fiyat tarifesini yayınladı.

İşte bu tarifedeki, ‘Ötenazi’ kelimesi dikkatimi çekti…

2019’da 300 TL olan ilaçlı ötenazi, 2020’de 350 TL olmuş… Bu yıl ise epey zamlanmış ve ötenazi için en az 450 TL alınacakmış artık hayvan sahibinden...

Kıssadan hisse; ölmek bile paralı ve pahalı bu ülkede…

***               ***           ***

BELEDİYE Mİ PARTİ OFİSİ Mİ?

Muharrem İnce’nin kuracağı partiye geçmek için CHP’den istifa eden Antalya’nın İbradı Belediye Başkanı Serkan Küçükkuru, ha bire açıklama yapıp duruyor.

Yapsın zararı yok ama bunu belediyenin bir odasını, internetini, bilgisayarını, elektriğini, personelini kullanarak yapması hiç hoş değil.

Bir de belediye başkanı olarak kendi mesaisini harcıyor…

Belediyenin logosunu da kullanarak, kurulacak parti adına açıklama üzerine açıklama yapan belediye başkanına, birilerinin çıkıp orasının kamu kurumu olduğunu hatırlatmasında fayda var…

Sonra başkan sosyal medyada, ‘Kuracağımız partide yetimin hakkını yedirmeyeceğiz’ demesin, çünkü gülerler…

En azından ben gülerim…

***                ***              ***

BUNUN İÇİN TA ANKARA’YA MI GİDİLİR?

TV’nin birinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Akdeniz Üniversitesi Rektörü’nün eşi Prof. Dr. Ömer Özkan’a plaket verdiğini görünce, ‘Aha, Ömer hoca kafa nakli yaptı da bizim ajans haberi atladı mı acaba?’ diye yerimden zıpladım.

Benim haberi atlamam doğal…

Çünkü, üniversitenin hala tek ‘haber’ yasaklısıyım…

İsmim, rektör ve şürekası tarafından kara listenin başına yazıldı geçen yıl…

Çok da lazım değil ama Gün Haber’e haber bülteni geçilmiyor, hiçbir etkinliğe davet edilmiyor.

Biz onların vereceği allı pullu haberlere değil, üniversiteden kendi çıkardığımız gerçek haberlere bakıyoruz.

Neyse, işte o gün Ömer Hoca’yı televizyonda görünce, ‘Kafa nakli yapmış herhalde ki cumhurbaşkanı plaket veriyor’ diye heyecanlanmışım.

Öyle ya… 2017’de gazeteci Mehmet Çınar’a verdiği bir röportajda, ‘Kafa nakli, yüz naklinden zor değil’ demişti Ömer Hoca…

Televizyonun sesini açtım…

Doğru, işin içinde bir kafa meselesi var ama sadece kafanın yüz kısmı…

Ömer Hoca, cumhurbaşkanlığının bir projesinde, bir çok insan gibi, “Trafik medya yüzü” olmuş…

Yani, trafik afişi için fotoğraf çektirmiş…

Cumhurbaşkanı da bu kişileri ve dolayısıyla Ömer Hoca’yı da Ankara’ya davet edip plaketle ödüllendirmiş.

Niye?..

Ömer Hoca o gül yüzünü afişe koydu diye…

Hocam, bunun için, şu karda kışta, işi gücü bırakıp taaa Ankara’ya gidip, afişin de çok güzel olmuş plaket mi alınır?..

Eeee, Cumhurbaşkanı çağırıyorsa ve senin gelecek planlarının bir yerlerinde o varsa gitmekte fayda var değil mi?..